Düşünün bir kere Genç yaşında ümit veren bir kariyer 25 yaşında yumurtalık kanseri Hayata azimle asılmak Hastalığı yenmek Dünyanın en zor bisiklet yarışına hiç şans tanınmamasına rağmen katılmak Onu kazanmak Bir daha ve bir daha kazanmak Üst üste tam 7 kere kazanmak Dünyada tek olmak, zirveye çıkmak ve zirvedeyken bırakmak İşte size bir şampiyonun öyküsü...
Lance Armstrong 1971de Teksasta doğdu. Çelimsiz bir çocuktu ama sportmen ruhluydu. İlkokul, ortaokul ve lisede çok çeşitli sporları denemiş, ancak iyi olmadığı gerekçesiyle okul takımlarından uzaklaştırılmıştı. Azimli ve yılmayan bir insan olduğunu daha gençlik yıllarında insanlara gösteren Lance, 18 yaşında bu sefer bisiklet sporuna ilgi duyacaktı
Belki de hayatının en doğru adımını attığını o zamanlar bilmiyordu.
Lance, çok çalışıyordu. Bisiklette en iyi olmak istiyordu. Genç yaşının verdiği enerjiyi iyi kullanmasını bildi ve daha sadece 20 yaşındayken ABD Amatör Bisikletçiler Turnuvasının şampiyonu oldu. Bu kadar kısa sürede böyle bir başarıyı yakalamak kolay değildi. Medyanın gözü Lancein üzerine çevrilmişti. Ama yine de kimse bu genç sarışın çocuğun birkaç yıl sonra dünyanın en iyi sporcularından biri olacağını tahmin edemeyecekti.
Lance 22 yaşına geldiği zaman, ülkesinin sınırlarının kendisine dar geldiğini hissetmeye başladı. Daha iyi, hatta en iyi olmalıydı. İşte bu yüzden en iyilerle yarışmalıydı. Fransa Bisiklet Turuna katılmaya karar verdi. Kimse ona şans tanımıyordu; hatta dahası, katılan yüzlerce bisikletli arasında adı bile anılmıyordu. Onun için önemli değildi bunlar. Biliyordu. Çok yakında herkes Lance Armstrongun adını duyacaktı
Lance, henüz yarışa ilk defa katılmasına rağmen bir etap kazanmayı başardı ve adı umut vadeden atletler kolonuna yazıldı
Ancak okul hayatında yaşadığı şanssızlıklar Lancein yakasını bir türlü bırakmak bilmiyordu. Bu seferki öyle can sıkılıp daha sonra unutulacak basit bir vaka da değildi hem
Lance, 1996 yılında yumurtalık kanserine yakalandığını öğrendi. Hayatı bahis konusuydu bu sefer
Tedavilere bir an önce başlanmalı, doktor tavsiyelerine uymalıydı. Evden çıkmayacaksın demişti doktor
Peki, o ne yaptı? Fransa Bisiklet Turunu kazanmayı kafasına takmıştı bir kere
En iyi olmayı da
Doktorunu dinledi ancak antrenman yapması gerektiğine onu ikna ettikten sonra dinledi
Lance, hayatı boyunca aldığı isabetli kararlarla birçok savaştan galip çıkmıştı. Ve şimdi birini daha kazanıyordu
En önemlisini
Hergün 6lj saat antrenman yaptı. Tam bir sene sonra 1997de tıp dünyasını şoke eden o basın toplantısını düzenledi : "Testis kanserinden tamamen kurtuldum. Vücudumda kanserli hiçbir hücre kalmadı" dediğinde bir rekor daha kırıyordu
Testis kanserinden en çabuk kurtulan hasta rekorunu
Onu Fransada başarıya götürecek en önemli adımı aynı sene attı ve US Postal takımıyla bir sözleşme imzaladı. Ne kadar doğru bir karar verdiğini 1999da görecekti. Lance Armstrong, dünyanın en zor bisiklet yarışı olan Tour de Franceı ilk defa kazanmıştı.
Ama onun için bu yeterli değildi. En iyi olmak istiyordu. Bunun için yeteneği ve de en önemlisi azmi vardı. Öyle de oldu. 2004 yılına gelindiğinde peş peşe altıncı kere Fransa bisiklet turunu kazanıyordu ve adını, turun şeref kürsüsüne, aynı yarışı tarih boyunca peş peşe beş defa kazanmış olan diğer dört sporcunun (Jacques Anquetil, Bernard Hinault, Eddy Merckx ve Miguel Indurain) üstüne yazdırıyordu.
Lance 33 yaşındaydı ve "en iyi" olmuştu! Ama hala enerjisi vardı. Bir kez daha dedi. Zirvedeyken son bir kez daha
Büyük bir risk alıyordu. Zirvedeydi ve "son bir kez" için o zirveyi kaybedebilirdi. Bir genç bisikletçiye geçilirse, ikinci olursa "Lance buraya kadarmış!" sözlerine göğüs germesi gerekebilirdi.
Ama onun için "risk almamak en büyük riskti!" Hayatı boyunca risk almıştı ve son bir kez daha alacaktı. Çünkü kendisine güveniyordu. Bu seneki yarış, en zorlandığı yarıştı. Ullrich, Vinokourov, Basso ve Botero gibi çok iyi rakipleri vardı. Ama yılmadı, yine kazandı ve zirvede artık sporcu kariyerini bıraktığını açıkladı.
Lance Armstrong, bugün bir efsane
Dünyanın en zor bisiklet yarışını tarih boyunca üst üste yedi defa kazanan, tek kişi
İyi bir sporcu, belki de en iyisi
Hayatı kuralına göre oynamayan, kendi kapasitesini bilen ve buna göre risk almaktan korkmayan birisi
O, başarının adı
O, başarıyı sonuna kadar hak eden biri
O, hayatın ne kadar kıymetli olduğunu defalarca yüzümüze vuran biri
Sanıyorum, Lancein hayata dair bizlere öğreteceği çok şey var