Geçtiğimiz hafta, doğum/düğün biri birinden güzel haberlerle doluydu.
Gözlem Sanat Galerisinde henüz bir ergenken resim sergisini açtığımız Yael Roditi Alalu, bu kez minik oğlunu kucakladı. Tiyatro sanatçımız Berrin Politi Debayarın bebeği; yazarlarımızdan Yusuf Besalelin ise bir torunu oldu.
Haftamız bereketliyken, devam etmekte yarar var. May Levi Frankonun küçük kızı Elaya bir öpücük, Sara Hatemin en küçük yeğenine de aramıza hoşgeldin diyorum.
Bu arada gazetemiz Şalom, bir ay içinde iki kız evlendirdi. Ekonomi sayfası editörü Nur Şaul ile yine aynı sayfanın yazarlarından Betül Benarditi peşpeşe evlendiler. Tesadüf eseri kızlarımızın her ikisi İzmir kökenli. Küçük bir açıklama yapma gereğini hissediyorum. Nur Şaul oğlumun arkadaşı Sami Barakas ile, Betül Benarditi ise arkadaşımın oğlu Ceki Bilmen ile evlendi. Kısacası; gelinler canımızsa, damatlar da kanımız.
Kızlar, bilinçli birer ekonomi sayfası yazarı olarak, bakalım evinizde ne kadar ekonomik(!) olacaksınız. Göreyim sizi!
* * *
Neve Şalom Sinagogu, sanırım ilk kez bir Kezada Törenine tanık oldu. Nur ve Sami Barakasın düğününün ardından sadece İzmire ait bir gelenek olan kezadaya davet edildim. Kezada bir tepsi üzerinde badem ezmesinden yapılan birkaç kat pastayı andıran, çok güzel süslenmiş bir tatlı. Gelinin başının üzerinde, bölünen kezada, iyi bir geçimleri olması dileğiyle, önce gelinle damada tattırılır, ardından davetlilere ikram edilir. O gün bu geleneği yerine getirme onuru verilen Eti Pinto ise, bir kız evlendirircesine heyecanlıydı.
Düğün sonrasında davetlilerden orta yaş üstü bir hanım, şöyle diyordu: Hayat bu; çocuklar yuvadan uçup gitmeli.
* * *
Çocuklar hayırlısıyla uçup gitsin tabii. Yalnız bu ara uçmak deyince kuş-tavuk hepsi birbirine karışıyor. Kuş Gribi, şaka gibi başladı. Ve panik halinde devam ediyor. Manyasta durum kontrol altına alınırken virüsün Ağrıya sıçradığı öne sürülüyor. Manyas nere, Ağrı nere? Herkeste yarım yamalak bilgiler. Grip Aşısı, virüsü mütasyona uğratıyor, dolayısıyla yaptıran yaptırana. Bu arada yakın çevrede evine tavuk alan da yok haliyle. Marie Antoinette misali bu ara pasta da yememek lazım. Rafadan yumurtayı da unutun; çok gerekiyorsa katı yumurtadan vazgeçmeyin. Bilmem kaç derecede kaynıyor. Gene de kolestrolü olanlar için iyi bir perhiz zamanlaması. Hayat bu, her marazdan bir iyilik doğar. Tek önerim sakın gato salam (gateau salami = mozaik pastası) yemeyin.
* * *
Her sene olduğu gibi, bu Sukotta da sevgili Nesim Albalaya bize öğrettikleri için teşekkür ediyorum. Umarım, en azından Kuzguncuk bu sene de onun anısına dolup taşar.