Unuttum. Çıldırıcam (çıldıracağım) Adı bir türlü aklıma gelmiyor. Dilimin ucunda desem, hiç değil. Bu sahne bende giderek sıklaşmaya başladı. Şaka gibi görünse de, konu insanı iyice geriyor. Neyse ki, öğlen yemeğinde sohbet ederken benzer bir olay yaşandı. Üç kişi bir ismi hatırlayamadık. Birisi Menahem dedi, öbürü Muharrem anladı ve sonunda ses vurgusundan doğru ismi çıkardık. Ne sevindim bilemezsiniz. Unutan bir tek ben değilim. Ama, tabii isimleri hatırlamak için de sokakta üç kişi dolaşacak değiliz...
Unutkanlık çağımız hastalıklarından biri. Artık yaşla filan ilgisi kalmadı. Yedi günü sekiz günmüşçesine yaşarsak, olacağı bu. Zihnimin bazen lüzumsuz bir
databank haline dönüştüğünü hissediyorum. Bazı numaraları silmek lazım. Kafandakileri boşalt biraz deniyor. Doğrusu, benim için kafamı boşaltmanın en güzel yolu tatil yapmaktır. Bu konuda da AB standartlarını yakalamış değiliz. Avrupalı vatandaş bir yıl öncesinden yapacağı tatilin tarihlerini bilir. Biz nerdee...
Bilmece çözmenin unutkanlığa iyi geldiği söylenir. Bu da geçerliliğini yitirdi. Aynı gazetelerin aynı tip bulmacalarını çöze çöze onlara da alıştım. Genç bir meslekdaşım: Kendine yeni bir uğraş edinmelisin diye öğütledi. Aradım, buldum ve paylaşıyorum.
* * *
Yazar/eğitim görevlisi dostumuz
Mario Levi, Modadaki
Mim Sanat Merkezinde yazı yaratımı dersleri vermeye başladı. Aslında bunlar ders değil, birer sohbet. Kendinizi daha iyi anlatabilmenize ve anlayabilmenize olanak taşıyacak birer sohbet. Mario Leviye göre, öncelikle o iç yolculuğunun kapanmış gibi görünen kapılarının aralanması. Çünkü kapılar açıldıkça herkes kendi yolunu bulabiliyor...
Yazı yaratma atölyesinde M. Leviden öğrenebileceğim çok açık kapı var. Zaten, o, yazma sanatını anlatırken, ben ondan konuşma sanatını öğrenirim.
Elden ele dolaşan Robin Sharmanın
Ferrarisini Satan Bilge adlı kitabını ben de okudum. Hani iç huzurunu bulmak için Hindistana giden ünlü avukatın öyküsü... Nedense, çoğumuz kolay ulaşabileceğimiz mutlulukları bir türlü görmeyiz. Örneğin, Hindistan bir yana, Modaya gitmeyi deneyebiliriz.
* * *
Yaz aylarından stokta bulundurduğum güneş enerjisi kış saati uygulamasıyla, yavaş yavaş kendini tüketecek. Şimdilik, Hindistana gitmeyeceğim kesin; Mim Sanat Merkezi ise kesin değil. Dolayısıyla yeni felsefeleri daha küçük adımlarla edinmeye karar verdim. Şimdilik evden iş yerine yolumu uzatıp, yeşili bol olan sokaklardan yürüyüp, derin nefesler alıyorum. Mutluyum, huzurluyum. En azından günü yarılayana kadar!
* * *
Yaşı, Cumhuriyetin kuruluşu ile bir olan Şalomun eski Yazı İşleri Müdürü
Salamon Bicerano- Bici, 29 Ekimde sizi bir kez daha doğum günü pastanız olmadan sevgiyle anacağız.