Geçtiğimiz Pazar, hayatımın en kalabalık, en yoğun Pazar gününü yaşadım. Limmuda katıldım. İzzet Bananın yönettiği/ çalıştırdığı bir ekipte yer alma şansını da aynı gün yakalamış oldum.
Bir çok katılımcı gibi sabahın erken saatlerinden itibaren, dosyamı ve kimlik kartımı alarak artık neredeyse ellerimin bir uzantısı haline gelen fotoğraf makinemle, renklerle belirtilmiş katların koridorlarında o oda senin bu oda benim dolaştım durdum. Belki de tüm katılımcılardan fazla sınıflara girip-çıktım. Bazılarının konsantrasyonunu bozduysam özür dilerim. Kendimi frenleyerek çeşitli tatlı çeşitlerinin hemen yanı başındaki makineden kahve aldığım molalarda ise Limmud cafede Nadia Ardittiyi ziyaret ettim.
Seçilen konular ve konuklar gerçekten işinin ehli kişilerdi. İlgililerin, her konuyu en ince detayına kadar öngördüklerini gelecek yıllara referans olmasını düşünerek belirtmekte yarar görüyorum. Yetkililer aksayan yerler olduğunu belirttilerse de, katılımcılara yansıyan yönünün fark edilmediğini söylemek gerek
Akşam üstünü kendime ayırarak, İzzet Bana ve Karen Gerşon Şarhonun Sefarad Şarkıları öğretileri sınıfına katıldım. En genç katılımcımız 12 yaşındaki Sandy Levi idi. Diğer sınıf arkadaşlarımız, Avi Alkaş, İzak -Eti Kolman çifti, Zelda Debaruh, Anita Benadrete, Şalomdaşlarım Vivi Menase, Korin Penso, Hahambaşılık İnsan Kaynakları bölüm sorumlusu Verda Özsezikli ve adını maalesef öğrenemediğim birkaç arkadaş daha
Büyük bir ciddiyet ve aciliyet içinde bizleri çalıştıran İzzet Bananın amacını yarım saat sonra öğrendik. Bana, gün bitiminde sınıfta öğrendiğimiz şarkılarla bir mini konser vereceğimizi anons ederek eğlencemize heyecan kattı.
Sahnede ve sınıfta hatta tüm günden büyük keyif aldık. Eğlendik, öğrendik