Partilere güçlü isimler katiliyor

Erol Güney Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

İsrail politikasının en deneyimli, iki siması Şaron ve Peres,Gazze’den çekilme sürecinde olduğu gibi birlikte çalışacak ve barış yönünde çabalarını sürdürecek. Son haftalarda İsrail’de meydana gelen siyasi kargaşanın en olumlu sonucu bu oldu.  Siyasal gelişmelerin diğer büyük kazancı; Şaron’un Kadima Partisi’ni kurmasıydı.  İşçi Partisi’nin de bazı yönlerden kazançları oldu.  Likud Partisi yönünde ise sadece kayıplar var. Çünkü parti bünyesinde başkan seçimine ilişkin çekişmeler süregeliyor.  Likud Partisi başkanını seçtikten sonra- büyük olasılıkla Netanyahu- kendini toparlayabilir.
Son gelişmeler üzerinde ayrıntılı duralım…
Peres, partisinden neden çekildi?
Yazımı kaleme aldığım sırada halen Barselona’da buluna Şimon Peres, kararını resmen açıklamadı. Ama altmış yıldır üyesi olduğu ve bir süre başkanlığını yaptığı İşçi Partisi’ni terk edeceği apaçık belli. Ayrıca, Kadima Partisi’ne de girmeyecek. Peres, gelecekte barış sürecini ilerletmek Negev ve Galile bölgelerinin geliştirilmesi gibi sorunlarla ilgilenecek.  Zaten uzun siyasi yaşamında Peres, parti politikalarında değil, diplomaside ve büyük altyapı projelerinde başarı gösterdi.
İsrail’in seçim sisteminde bağımsız milletvekilliği yok. Bu nedenle Peres, milletvekili olmadan da bakan olabilir. Aynen  Şaul Mofaz’ın milletvekili olmaksızın savunma bakanı olması gibi. Peres de böylece, bakan olarak en iyi anladığı alanlarda yeteneklerini gösterebilecek.

Peres, neden Peretz ile çalışamıyor?
İşçi Partisi liderliğine seçildiğinde  Amir Peretz, Şimon Peres’e  işbirliği içinde çalışmayı önerdi. Ancak Peres, Şaron’un safına geçerek partideki en yakın çalışma arkadaşı Dalia İtzik’in iyi bir mevkiine ulaşmasını sağladı.
Çalışma arkadaşlarının görüşlerine göre Peretz’e küskünlüğünü yenemeyen Şimon Peres, evi addettiği partisinde artık kendini rahat hissetmiyor.  Birkaç seçim kaybettiği halde hiçbir zaman partiden çekilmeyen Peres, şimdi neden böyle bir tutum sergiliyor?
Çünkü Peres, partinin ileri gelenlerinin muhalefetine rağmen Peretz’in partiye girmesini sağlamıştı.
Birkaç yıl önce Peretz, şiddetle eleştirerek  partiden ayrılmış, kendi partisini kurmuştu. Ancak kurduğu parti sadece üç milletvekili çıkarınca Peretz, İsrail politikasında etkin bir rol oynamanın tek çıkarını İşçi Parti’sine dönmekte buldu.
Peres, Peretz’in partiye Sefaradların, özellikle Kuzey Afrika kökenlilerin desteğini getirebileceğine inanıyordu, öyle de oldu.
Peretz, Peres’e verdiği sözü tutmadı
Partiye dönmeden önce Peretz, Peres’e yapılacak parti başkanlığı seçimlerinde adaylığını koymayacağı ve onu destekleyeceği sözünü vermişti. Oysa tam aksini yaptı, adaylığını koymasaydı Peres, şimdi İşçi Partisi başkanlığını sürdürecekti.  İşte Peres, bunu unutamıyor, bu nedenle işbirliğine gitmiyor.
Şaron, Peres’e çekici tekliflerde bulundu. Ayrıca Peres, Şaron ile çalışmaya alışık. Bu nedenle Peres, bütün psikolojik güçlüklere rağmen, başka bir partiye girmeden İşçi Parti’sinden çekilme kararı aldı.  Sürpriz bir gelişme olamazsa  Peres’in bu kararı bir- iki gün içinde resmiyet kazanacak.
Kadima güçleniyor
Peres, Kadima Partisi’ne resmen girmese de, Şaron ile işbirliği yapması, bu yeni partiye ivme kazandıracak. Bunun yanı sıra, Kadima’nın son günlerde, özellikle Prof. Reichman’ın katılımıyla  önemli kazanımları oldu.  Prof. Reichman, Herzliya’daki  " İnterdisciplinary Center" ın kurucusu. Şaron’un genel seçimleri kazanması durumunda, Prof. Reichman’ı Eğitim Bakanı görevine getireceği haberi entelektüel çevrelerde çok olumlu karşılandı.  Prof Reichman, Şinuy Partisi’nin fikir danışmanıydı. Son seçimlerde on beş milletvekili çıkaran, Şinuy’un önümüzdeki seçimlerde, en çok kayba uğrayacak parti olması bekleniyor. Şaron, Kadima’yı güçlendirmek için bazı başarılı belediye başkanlarını, partisine çekmeye çalışıyor.

İşçi Partisi’nin kayıp ve kazançları
İşçi Partisi’nin bu hafta Şimon Peres’i yitirmesi parti açısından ağır bir kayıp oldu.  Ayrıca, Hayim Ramon, Dalia İtzik Kadima’ya geçtiler. Ramon, ikna gücü olan iyi bir konuşmacı. İtzik ise İsrailli kadın politikacıların en deneyimlisi.  Peres gibi Peretz’den rahatsız olan İtzik,  İşçi Partisi’nin  yeni lideri için " sendikacı komandolar yolu ile partimizi fethetmeyi başardı" yakıştırmasında bulundu.  Peres’in kardeşi Gigi Peres,  İşçi Partisi’nin yeni  liderine neredeyse ırkçı sayılabilecek ağır ithamlarda bulundu.

Peres: "benim bu ithamlarla ilgim yok" açıklamasını yaptı.
Ama bu ithamlar Peretz’e ve İşçi Partisi’ne kazanç sağladı. Ben Gurion Üniversitesi’nin rektörü ve Dünya Bankası’nın sayılı uzmanlarından olan Prof. Braverman, Amir Peretz’in partiye katılma teklifini kabul etti.  Prof. Braverman basına bir açıklama yaparak:  "Peretz, ne komünist, ne de eski tip sosyalist. O Tony Blair tipinde ilerici bir sosyalist. Ben de onun gibi düşünüyor, İsrail’de yoksulların ezilmesini istemiyorum" dedi.
Peretz’in genel seçimleri kazanması durumunda; Prof. Braverman Maliye Bakanı olarak görev alacak.  Beerşeva’daki Ben Gurion Üniversitesi’ni, İsrail’in diğer üniversiteleri gibi saygın bir konuma getiren Braverman’ın, Amir Peretz’in yanında yer alması ve ülkenin ekonomi politikasında merkezi bir rol oynaması, bir çok iş adamının endişelerini yok edebilir.
İşçi Partisi’nin yeni üyesi Şeli Hayimoviç, medyanın tanınmış isimlerinden. Ülkenin sosyal sorunlarıyla yakından ilgilenen, gelir dağılımını şiddetle eleştiren etkin bir kişi olan Hayimoviç, İşçi Partisi için çok faydalı olabilir.
Kısacası, bu seçim kampanyası benim, 1960’dan beri tanık olduğum en ilginç seçim kampanyası olmaya aday…