Holokost gerçeğinin ve ifade ettiği derinliğin ortaya çıkarılışının 60. yılında, yaşanan trajedinin etkileri, o günlerin tanıkları ve aileleri için hala tazeliğini korumakta. Her nekadar zamanın her derde çare olduğu söylense de, o dönemde Holokosta çocuk yaşta yakalanmış olan ve bu günlere ulaşanların, bedenlerinde, kafalarında ve kalplerinde oluşan travmanın izlerinin geçtiğini düşünmek hayalcilik olur.
Yetişen yeni nesiller için ise durum farklılık göstermektedir. Aradan geçen süre, insanlığın bu kara lekesinin tarihin sayfalarına gömülmesine neden olmaktadır. Oysa, tarihine duyarlı olanların sormaları gereken birçok soru vardır : Holokost nedir? Neler olmuştur? Neden ve nasıl olmuştur? Bir daha olabilir mi?
BM Genel Kurulunun ekim ayı sonunda aldığı karar çerçevesinde, 27 Ocak tarihini "Holokost Kurbanlarını Uluslararası Anma Günü" olarak kabul etmesi, 60 yıl sonra Holokostun, Yahudi toplumlarının yanısıra, tüm insanlık ailesi içinde gündeme gelmesini sağlamıştır.
Bu anlamda, Avrupa Yahudi toplumlarından daha şanslı olmuş ve Holokost cehennemini, en azından doğrudan yaşamamış cemaatimizin, yetişen yeni nesilleri bu konuda bilinçlendirmesi gerektiği açıktır. Toplumumuzda, Yom Hashoah ile sınırlı kalan anma törenlerinin, yerini daha geniş etkinliklere bırakması, gençlerimizin, tarihlerinin bu acı dolu dönemi hakkında bilgi sahibi olmaları, dünyada bugün de, hem bireysel hem toplumsal boyutta devam eden antisemitizme cevap geliştirmeleri açısından eğitici olacaktır kuşkusuz.
Holokost, kendinden olmayanın nedensiz olarak ortadan kaldırılmasının tarihidir. Holokost, soykırımın sistematik olarak planlanmasının tarihidir. Holokost ülke olanaklarının, teknolojinin, endüstrinin, lojistiğin insanları yok etmek için kullanılmasının tarihidir. Holokost toplumsal bir çılgınlığın tarihidir.
Bu tarihi, Yahudi olsun olmasın yeni nesillere öğretmek, gelecek kuşakların yaşanmış olan bu insanlık trajedisinden ders almalarını sağlamak, benzer olayların bir daha tekrarlanmaması adına gereklidir. Özellikle bazı Yahudi karşıtı çevrelerin Holokostu yok saymaları ve bunun İsrail devletinin kuruluşunu hızlandırmak amacı ile kasıtlı olarak kurgulanan, aslı olmayan bir senaryo şeklinde lanse etmelerine karşı durmak, tarih bilincine sahip olanların önemli bir görevidir.
Unutmamak ve unutturmamak için öğrenmek, düşünmek ve tartışmak zorundayız. Ancak o zaman, "bir daha asla" deme şansımız olacaktır.