Geçen yıl İsrail için bazı açılardan çok iyi bir yıl oldu. Şayet Filistinliler, İsraillilerle karşılıklı ödünler verebilecek ve uzlaşabilecek bir yönetim kurabilselerdi 2006da öyle olacaktı.
Oysa durum hiç de öyle görünmüyor. Gün geçtikçe zayıflayan Mahmut Abbas hükümeti yerini kaosa bırakıyor. Filistin genel seçimlerinin, bu koşullar altında nasıl yapılacağı sorgulanıyor. Radikal Hamas güçleniyor ve İsraile karşı tutumunu değiştirmeyeceğini yineliyor. Öyle ise 2006dan ne bekleyebiliriz? Bir mucize olmazsa gerginliğin tırmanacağını öngörebiliriz: uzun menzilli Kassam roket saldırıları artacak, Mısırdan Gazzeye silah kaçakçılığı devam edecek ve tüm engelleme çabalarına rağmen Hamas uçak ve tanklara karşı roket saldırılarında bulunacak. İsrail istihbarat servisinin açıklamalarına göre Hamas, şimdiden bu silahlara sahip.
Hamas genel seçimlerde ne kadar başarılı olursa olsun, bu silahlardan vazgeçmeyecek, hem büyük bir siyasi parti, hem de silahlı bir milis konumunu korumaya devam edecek. Mahmut Abbas ise etkisiz kalacak.
Oysa hem İsrail, hem de FÖYdeki genel seçimlerden sonra; özellikle ABD, AB, Rusya ve BMnin de kabul ettiği Yol Haritası Planının uygulanması hakkındaki görüşmelerin başlaması umut ediliyordu
Yol Haritası Planının ilk adımı nedir? Filistin terör örgütlerinin silahsızlandırılması ve İsrailin kurduğu yasa dışı yerleşim birimlerinin boşaltılması. Gazze ve Guş Katifin boşlatılmasından sonra İsrail Başbakanı Şaronun karar vermesi durumunda bu tip yerlerin boşlatılabileceğini, ancak Mahmut Abbasın istese de Haması silahsızlandıramadığını görüyoruz.
Bu nedenle herkes tarafından kabul gören Yol Haritası Planı uygulanmaya başlanamayacak.
Maariv Gazetesine göre Şaronun bir planı var: "Şaron Filistinliler yerine, ABDnin, Batı Şeriada İsrail ve Filistin arasındaki daimi sınırları tespit etmek için Busha baskı yapacak. Ayrıca İsrail yerleşim merkezlerinin boşaltılmasında mali bakımdan destek olmasını isteyecek. Doğal olarak Filistinliler buna karşı çıkacak ve protesto edecekler. Ama zamanla bu daimi sınıra alışacaklar."
Başbakanlık, Maarivin bu yorumunu spekülasyon olarak nitelendirirken, Şimon Peres bunu inkar etmedi ancak seçimlerden sonra baş vurulacak son çare olduğunu söyledi. Habere Filistinliler tepki gösterdi: "Anlaşma sadece bizimle yapılabilir, başkalarıyla yapılacak bir anlaşma silahlı mücadeleye son vermeyecektir" dediler.
ABD, FÖY namına İsrail ile Filistin devletinin daimi sınırları hakkında, görüşmelere başlarsa İsrailin bir çok isteğine olumsuz yanıt verecek. Çünkü ABD, ABnin ve dostu bazı Arap devletlerinin ancak bu şekilde desteğini kazanabilir. Bush yönetimi, Şaronun kendisine verdiği rolü oynamaya razı olursa böyle bir desteğe ihtiyacı olacak.
Yeni yılın ilk gelişmeleri
-İsrail başbakanının sağlık durumu hakkındaki kaygılar doktorların açıklamalarıyla giderildi. Perşembe günü yapılacak operasyonda anestezi kullanacağı için Şaron, yetklilerini Başbakan Yardımcısı Ehud Olmerte devredecek.Operasyonun ertesi günü evine dönebilecek olan Şaron, pazar günü Bakanlar Kuruluna başkanlık edecek.
-Bu bakanlar kurulunda Likudun dört bakanı partinin yeni başkanı Netanyahunun ısrarı üzerine istifalarını verecekler. Onlar Netanyahunun bu kararının parti seçim kampanyası açısından bir hata olduğunu düşündükleri halde istifa edecekler. Oysa Dışişleri Bakanı Silvan Şalom, Netanyahuya: "Eğer Likud bu seçimi kaybederse, seni sorumlu tutarız" dedi.
-Şaron, istifa eden Likud bakanlarının yerine Kadima Partisine üye olan kişileri tayin edecek. Bunlar arasında Şimon Peres, büyük olasılıkla Dışişleri Bakanı olacak.
- Mahmut Abbas, Katarda yaptığı konuşmada: "İsrail, Kudüsdeki Filistinlilerin seçimlere katılmasını engellerse, seçimler ertelenebilir" açıklamasını yaptı. İsraile göre: El Fetih Hamasın zaferinden korkuyor, İsrailin seçim hakkındaki kararını bahane ederek zaman kazanmak istiyor. İsrail aslında bu seçimlerde Hamasın zafer kazanmasını istemiyor. Aynı zamanda Filistin seçimlerinin İsrailin kararı nedeniyle ertelendiği izleniminin yaratılmasından da çekiniyor.
yılı için yapılan tahminler doğru çıkmadığı için yorumcular, 2006 yılı için tahminler yürütmekten kaçınıyorlar. Ama terör örgütlerinin ateşkes sırasında silahlandığı ve bu silahları kullanma fırsatları aradığı, Kadima Partisinin Şaron başbakanlığında en büyük parti konumuna geleceği konusunda fikir birliğindeler.
2005 başında Guş Katifin hiç kan dökülmeden boşaltılacağını, Şaronun kurucuları arasında yer aldığı Likud Partisini terk edeceğini, kısa bir zaman içinde yeni bir parti kuracağını, bu partinin İsrailin en büyük partisi konumuna geleceğini, 60 yıldan beri İşçi Partisi ileri gelenlerinden olan Şimon Peresin partisini terk ederek, Şaronun partisine gireceğini, sağlık simgesi Şaronun beyin felci geçireceğini kimse tahmin etmiyordu.
Ekonomi yazarları da, 2005 yılı başlarında İsrailin bu yılki ekonomik ilerlemesinin %5.2ye varacağını, böylece batı devletleri arasında ilk sıraya yerleşeceğini, yaşam standardının %3.3 oranında artış göstereceğini, dış yatırımların 9.4 milyar Dolara varacağını, High Tech ihracatının İsrailin tüm ihracatını %40 oranında yükselterek 13 milyar Doları geçeceğini, İsrail orta sınıfının meraklı olduğu devlet tahvillerinin net gelirinin %10u geçeceğini tahmin edemedi. Bunlar iyi haberler, işsizliğinde %2 oranında azalmasına rağmen işsizlik oranı % 8.9 seviyesinde (240 bin kişi). Ayrıca, çalışan 640bin kişi de 2.000 Şekel maaş alıyor.
Demek ki geçtiğimiz yıl, zenginler ve orta sınıf açısından verimli bir yıl oldu. 2006 yılının işsizler ve dar gelirliler için daha iyi bir yıl olacağı umut ediliyor.