FÖY Başkanı Mahmud Abbas, Hamasın parlamentodaki çoğunluğuna karşı bir denge oluşturabilir mi? ABD, AB ve İsraillilerin bir kısmı olumlu yanıt verirken, İsrail hükümeti ve özellikle dışişleri ve savunma bakanları olumsuz yanıt veriyorlar.
Durum böyle olunca, ABD Dışişleri Bakanı Condolezza Riceın Ortadoğu Uzmanı David Welshın "Mahmud Abbası güçlendirelim" mesajı, İsrail Dışişleri Bakanı Tsippi Livni tarafından soğuk karşılandı. Livni: " Abbası hesaba katmayalım, muhatabımız değil" yanıtı verdi.
Kadimada görüş ayrılıkları
İsrailde iktidarda bulunan ve önümüzdeki seçimleri de kazanması öngörülen Kadima Partisi içinde birlik yok. Olmertten sonra partinin iki numaralı ismi Şimon Peres, Abbası desteklemeyi önerirken, üç numaralı ismi Livni buna karşı çıkanların başını çekiyor. Ehud Olmert, hem partinin birliğini, hem de Filistin sorununda ABD ile işbirliğini korumak için, müdahale etmek zorunda kaldı. Olmert, genel olarak yaptığı gibi bir orta yol seçti; bir söylevinde FÖY Başkanının "istifa edebilirim" söylemini hatırlatarak, " umut ediyorum ki, Abbas istifa etmeyecek ve FÖYün başında kalacaktır" dedi. Basın bu açıklamayı manşetten verdi ve tartışma şimdilik yatıştı. Ama belli ki Hamas hükümeti iktidara geldikten sonra, bu sorun tekrar gündeme gelecek. Ancak o zaman Dörtlünün ve İsrailin desteği ile, FÖY başkanının parlamentonun çoğunluğunu frenleyip, frenleyemeyeceğini göreceğiz.
FÖYe maddi destekler
Öncelikle şu soruya yanıt bulmak gerekiyor: ABnin bugünlerde FÖYe verdiği 143 milyon Dolar ve Dünya Bankası Başkanı Wolfensonun ısrarı üzerine Dörtlünün yapacağı maddi destek, Hamasa karşı ilan edilen boykotun ihlali olarak değerlendirilebilir mi?
Gözlemcilere göre ihlal sayılmaz. Çünkü İsrail dışında tüm ülkeler, Hamasın ancak bir hükümet oluşturduktan sonra iktidara geçeceğini, şimdiki hükümette Hamasın temsil edilmediğini, ayrıca yollanan maddi desteğin Hamas hükümeti göreve başlamadan sarf edileceğini ileri sürüyorlar.
Bir Hamas hükümeti kurulduktan sonra durum bambaşka olacak.
Livninin Avrupada temasları
Bunu tespit etmek için Tzippi Livni, bu hafta içinde Fransa, İngiltere ve Avusturyaya giderek hükümet yetkilileriyle görüşecek. Bilindiği gibi Hamas hükümetine doğrudan, maddi destek verilmemesi , Filistin halkına dolaylı yollardan yardım ulaştırılması prensibinde bir anlaşmaya varıldı. Ancak bu prensibin uygulanmaya konulması oldukça güç.
Bu uygulama da farklı bir sorunu ortaya koyuyor. Şayet büyük devletler ve İsrail, Filistin halkının temel ihtiyaçlarını karşılayabilirse, Hamas hükümeti İrandan ve diğer Arap devletlerinden alacağı maddi desteği, askeri ve belki de terör amaçlı kullanma konusunda özgür olamayacak mı? Bunu nasıl engelleyebiliriz.
İran, Hamasa 250 milyon Dolar vaat etti. Diğer Arap devletlerinden de yardım gelecektir. Durum böyle olunca, Batının Hamasa uygulamak istediği ekonomik baskı zannedildiği kadar etkili olmayabilir. Livni, Avrupadaki görüşmelerinde bu karmaşık sorunlara çözüm bulamayacak.
Hamas değişebilir mi?
Hamasın başbakan olarak seçtiği İsmail Haniye ılımlı sayılmakla beraber, Washington Posta verdiği röportajda ve ondan sonra yaptığı düzeltmelerde; Dörtlünün koşullarını kabul etmediğini açıkça söyledi. Haniye, İsraili tanımayacağının, FÖYün İsrail ile imzaladığı anlaşmalara sadık kalmayacağının ve şiddetten vazgeçmeyeceğinin altını çizdi. Haniyee göre İsrail 1967 sınırlarına geri dönerse, Filistin halkının tüm haklarını tanırsa, 1948 göçmenlerinin İsraile geri dönmesini kabul ederse- ki bu İsrailin sonu demektir- ancak o zaman Hamas, İsrail ile barış değil, uzun vadeli bir ateşkesi imza edebilir.
Haniyein " İsraillileri denize atmak istemiyoruz" sözlerinin arkasındaki mesaj: " Hamas, İsraillilere, İranda Yahudilere verilen hakları vermeye razı olabilir. Bu kadar
" idi.
Denilebilir ki, El Fetihin de 30 yıl önce buna benzer istekleri vardı. Buna rağmen Oslo Anlaşmasını imzaladı ve İsrailin varlığını tanıdı. Hatta İsrail, El Fetihin Kudüs hakkındaki bazı isteklerini kabul etseydi kalıcı bir barış da yapılabilecekti. Hamas, böyle bir değişim yaşayamaz mı? Belki, ancak dini inançları ağır basan Hamasın böyle bir değişim yaşaması daha güç.
İsraile büyük yatırım
Ehud Olmert, bu Salı günü ABDli İntel firmasının Kiryat Gatta inşa ettiği çip fabrikasının temel atma töreninde: " Hamasa en iyi yanıt burada veriliyor. İnşaatı başlayan bu fabrikaya ABD şirketi 5 milyar Dolar yatırım yaptı. Bu girişim İsrail halkı ve ekonomisinin geleceği hakkında en büyük güvencedir. Bu, günümüze dek İsraile yapılan en büyük yatırımdır" dedi.
Kadima gençler arasında ilk sırada
Tel Avivin Blich Okulunda öğrenciler arasında yapılan bir kamuoyu yoklaması seçim sonuçları hakkında bir fikir veriyor. Daha önceki deneyimlere göre bu tür kamuoyu yoklamaları gerçeğe çok yakın. Bu kez de öyle olursa; Kadima %36, İşçi Partisi %18, Likud %12, Meretz %9, Milli Birlik %5 oranında oy alacak. Demek ki gençler arasında da Kadima ilk sırada yer alıyor.