İsrail`de Kuş Gribi paniği

Erol Güney Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

İsrail medyası bu hafta iki farklı konuya geniş yer veriyor: İsrail’in güneyinde yedi yerde  görülen kuş gribi ve seçim kampanyasının son haftasına girilmesi. Ancak  en önemli haber,  halkta büyük endişe uyandıran kuş gribi.
Bunun nedeni basit, zira İsrail hindi ve tavuk eti üretiminde dünya birincisi, yumurta üretiminde ise dünya dördüncüsü. Bir çok küçük yerleşimlerin ve kibutzların  esas gelir kaynakları olan bu ürünlerin satışlarından çiftçiler yaklaşık bir milyar Dolar kazanıyorlar.
Şimdilik sadece İsrail’in güneyinde bazı yerlerde görülen kuş gribinin, büyük zararlar getireceği düşünülüyor, çünkü hastalığın yayılmasının önlenmesi için tek çare, civarda bulunan kümes hayvanlarının yok edilmesi. Hafta sonuna kadar telef edilen hayvanların sayısının 400 bini bulması bekleniyor. En büyük korku da,  engellenemeyerek hastalığın İsrail’in merkezine, kuzeyine yayılması ve kontrolden çıkması.  Bazı istatistiklere göre İsrail’de 200 milyon kümes hayvanı bulunuyor.

Yetkililerden açıklamalar
Televizyonlardan ve radyolardan halka seslenen veteriner hekimler, endişeleri yatıştırmaya çalışarak, kontrolden geçirilen  kümes hayvanlarının etlerinin ve yumurtalarının iyice pişirildikten sonra yenilebileceğini, hastalığın insanlara ancak  hasta kanatlılarla temas edilmesi durumunda  geçebileceğini açıkladılar.  Bu açıklamalar halkın endişelerini kısmen yatıştırmış olsa da, kümes hayvanlarının ve yumurtalarının satışlarının düşmesine engel olamadı.

Likud Olmert’i suçladı
Muhalefet partileri, özellikle Likud,   hastalığın İsrail’in güneyinde yayılmasını, hükümete karşı kullanmak istediler. Gerçekten de hastalığın görüldüğü bölgelerde, kümes hayvanlarının öldürülmesinde ve gereken önemlerin alınmasında gecikmeler yaşandı.  Tarım bakanlığı ve veteriner hekimler bu hastalığın çok yerde ve  bir anda görülmesine hazır değillerdi. Ama Likud bu durumdan, pek faydalanamadı. Çünkü Kadima sözcüleri hemen yanıt vererek, tarım bakanlığının kendi ellerinde olmadığını, kuş gribi tehlikesinin çoktan bilinmesine rağmen gereken önlemlerin eksik alındığını, bundan da Likud’un sorumlu olduğunu açıkladı. Bu açıklamadan sonra Likud,  Olmert’e karşı eleştirilerini hafifletmek zorunda kaldı.
Genel olarak Likud’un seçim propagandası, Olmert’i  karalamaya dayanıyor. Bunun bir örneği; geçen hafta İsrail askeri güçlerinin Eriha Cezaevi’ne yaptıkları operasyon.  Birkaç saat süren operasyon sonucunda suikasta kurban giden İsrail Turizm  Bakanı  emekli General Ze’evi’nin katillerini göz altına aldılar. Sanıklar  sivil bir İsrail mahkemesinde yargılanacaklar.
İsrail kamuoyu tarafından memnuniyetle karşılanan, bu operasyon, seçim kampanyasında Olmert’e yaradı.  Söz konusu operasyon, İsrail- Filistin anlaşmalarına sadık kalmayan Hamas için bir uyarı niteliği taşıyordu.

Seçim öncesi  son turlar
Netanyahu’nun Olmert’i, Hamas karşısında zayıf göstermeye yönelik planlarına karşın, tüm kamuoyu yoklamaları  Kadima’nın en az 35,  İşçi Partisi’nin 20 ve Likud’un 15 milletvekili çıkartabileceğini gösteriyor. Şimdiden Kadima- İşçi Partilerinin koalisyonundan söz ediliyor. Bunlara birkaç dinci parti ve sol Meretz  Partisi’nin de katılacağı öngörülüyor.
Seçimleri sonucu belli olmadan önce kesin bir şey söylemek mümkün değil.  Kararsız seçmenlerin oranı %20 civarında, ayrıca tercihini yapmış olanların da, seçim gününde farklı partilere oy verebilmeleri olası. Bu da sağ partilere ve küçük partilere yarayacak.
Kadima’ya oy vereceklerin bir kısmı, partinin kazanacağından emin olduklarından, oy kullanmayabilirler.  Bu nedenle; Kadima sözcüleri seçmenlerine kazanmanın yeterli olmadığını ve istedikleri politikayı uygulayabilmeleri için, kendilerini oylarıyla güçlendirmeleri gerektiğini vurguluyorlar.
Seçimin en büyük sürprizini  Liberman’ın  İsrael Beiteneu  Partisi, 11ᆠ milletvekili çıkartarak  yapabilir. Bu partinin seçmenlerinin büyük çoğunluğunu  Rusya’dan İsrail’e göç edenler oluşturuyor. Sağcı ideolojiye sahip, pragmatist ve iyi bir organizatör olarak bilinen Liberman, İsrail politikasında da sivrilen bir kişi. Ama Olmert’in Batı Şeria’dan tek yönlü çekilme planına karşı çıktığı için, koalisyona girmesi zor görünüyor.
İsrail ve ilk Hamas hükümeti
İsrail  resmi sözcülerine göre, Hamas hükümetine giren herkes, Hamas üyesi olmasa dahi, İsrail’in gözünde bir terör örgütü üyesi olarak kabul edilecek. Yorumculara göre  Abbas ile Hamas hükümetinin çatışması kaçınılmaz.  FÖY Başkanı Mahmud Abbas, Filistin halkını yalnızlığa yönelttiği söylemiyle, bu hükümeti azledebilir. Ancak,  sonraki gelişmelerin nasıl olacağı kestirebilmek mümkün değil.

Yeni bir saldırı girişimi
Salı günü öğleye doğru İsrail’de heyecanlı dakikalar yaşandı.  Bombalı bir intihar girişimcisi Samarya’dan Kudüs’e girebildi, Tel-Aviv’e  giden ve  içinde Batı Şerialı dokuz  Filistinlinin  bulunduğu bir araca bindi.  Adamın elinde beş kilo patlayıcıyla dolu bir bavul vardı.
Ancak bir polis şüphelenerek, aracı takip ettirdi, bombacıyı taşıyan aracı durdurdu. Terörist ikna edilerek bombayı patlatmasına fırsat verilmeden, bavuluna el konuldu.
Terörist, dokuz Filistinliyle birlikte sorgulanmaya alındı.