Koalisyon görüşmeleri başladi

Erol Güney Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Genel seçimlerin ardından  İsrail’de iktidara gelecek hükümet şimdiye dek, iktidar olmuş hükümetlere kıyasla yoksulların, yaşlıların, hastaların, çocukların ve genel olarak düşük gelirli  kesimin ihtiyaçlarını çok daha ciddi bir şekilde ele alacak. Bu da, son seçimlerin en önemli ve en olumlu sonucu.
Eğer sağduyu  bütün koalisyon güçlüklerini yener, Kadima ile İşçi Partileri karşılıklı taktik oyunlarına son verirlerse, bu iki büyük parti daha küçük partileri de yanlarına alarak, sağlam bir koalisyon kurabilirler. Bu hükümet, İşçi Partisi’nin sosyal programını  kısmen de olsa uygulamaya çalışacak. Bilindiği gibi İşçi Partisi Lideri Amir Peretz, sosyal sorunları programının ön planına aldı. Olmert’in de " yoksullukla mücadele" adı altında bir planı var. Ayrıca yedi milletvekiliyle hükümete girecek olan Emekliler Partisi, sosyal sorunların ikinci plana atılmasına engel olmaya çalışacak.

Seçmenler oylarıyla yanıt verdi…
Seçmenler, milyonlarca İsrailli için hayati bir önem taşıyan, bir soruya kesin yanıt verdiler; "Biz Likud’un,  özellikle Netanyahu  tarafından  uygulanan ekonomik politikasına karşıyız".  Böylece Likud’u desteklemeyerek sert bir cevap vermiş oldular. Bir önceki seçimlerde 38 milletvekili çıkartan Likud, bu kez sadece 12 milletvekili çıkartabildi.
Eğer Likud, parti liderliğine Netanyahu’yu seçmeseydi,  yenilgisi bu kadar büyük olmayacaktı. Netanyahu ülkesinde, bir kesim tarafından iyi bir maliye bakanı olarak nitelendirilirken, diğer bir kesim   devlet  ödeneklerinde kesintiler yapan, 500 bin kişiyi yoksulluk sınırı altına düşüren bir politikacı olarak görüyor.  Netanyahu’nun : " İsrail ekonomisi büyük tehlike altındaydı, ekonomiyi kurtarmak gerekiyordu" sözlerinden etkilenmeyerek, Likud’u cezalandırdılar.

Emekliler Partisi sürprizi
Netanyahu’nun politikasından zarar gören emekliler, siyasal bir etkiye sahip olmak için tek yolun sadece emeklilerin ve benzer durumdakilerin ihtiyaçlarına cevap verecek bir parti kurmak ve koalisyona girmek olduğunu anladılar.  Böylece çeşitli emekli örgütleri bir araya gelerek, kurdukları partinin başına siyaset dünyasında etkin olan ve yetenekleriyle ün salmış 78 yaşındaki Rafi Eytan’ı getirdiler.  Ekonomik açıdan sorunu olmayan Eytan, Mossad’da görev alan, Eichman’ın  Arjantin’de tutuklanması ve İsrail’e getirilmesi operasyonunun liderliğini yapan,  Pollard’ın tutuklanmasında rolü bulunan, Küba’ya tarım teknolojisini götüren, kısacası emekli maaşına pek ihtiyacı olmayan bir kişi.  Zaten milletvekili olarak alacağı maaşı, ekonomik güçlük çeken emeklilere bağışlayacak.

"Protesto Oylar"
Bu parti  200 bine yakın oyun, önemli bir kısmını gençlerden hatta ilk kez oy hakkına sahip olanlardan aldı.  İsrail politikasını beğenmeyen genç kesim, siyasetçilerin çoğunun kendi çıkarları için çalıştıklarını ve rüşvet aldıklarını düşüncesiyle oy kullanmadılar. Bir kısmı da tepki olarak  oyunu, Emekliler Partisi yararına kullandı.
Demek ki Emekliler Partisi   kurulmasaydı, gençler çekimser kalacaktı. Bu partiyle hem oylarını kullanmak, hem de mevcut siyasi partilere  duydukları antipatiyi ifade etmek fırsatını buldular.  Bu nedenle oyları "protesto oyları" olarak adlandırıldı.
Gençlerin oyları protesto oyları olmakla birlikte, olumlu bir sonuç verdi.  Onlar,  ilaç veya gıda almak arasında bir tercih yapmak zorunda kalan yaşlı kesinim zorluklarının bilincindeler.  Bu zaman zaman kendi ailelerinde de yaşadıkları bir sorun. Emekliler Partisi’nin ilk çalışmalarından çıkartılacak sonuç, onların koalisyonda kesin yer alacakları.

Koalisyon görüşmeleri
Olmert ve Peretz geçtiğimiz pazar gününden başlayarak salı gününe kadar devam eden  uzun konuşmalardan sonra, İşçi Partisi’nin ortak olacağı bir hükümet kurulması konusunda işbirliğine gidecekleri kararını aldıklarını, salı günü yaptıkları ortak basın bildirisiyle açıkladılar. Peretz, Katsav’a giderek, Olmert’e yeni hükümeti kurma görevini vermesini isteyecek.
Her iki lider de Devlet Başkanı Katsav’ın görevi Olmert’e vermesinden hemen sonra, iki parti arasında resmi görüşmelerin başlayacağını vurguladılar. İki partinin ilk işi,  programı saptayarak diğer partilere sunmak. Programı kabul ettikleri takdirde  küçük partiler de koalisyonunun bir parçası olacaklar. Amaç; dönemin sonuna kadar dayanacak güçlü bir hükümeti oluşturabilmek, barış için çalışmak, sosyal farkları azaltmak, her İsrailli’nin emeklerinin karşılığını alabildiği, şartlarının düzeldiği bir ülkede yaşamasını sağlamak.

Gizli görüşmeler
Her iki partinin kendileri için düşündüğü portföy ve ortaklarına sunacakları olanaklar hakkında herhangi bir açıklama yapılmadı. Ama görünen şudur ki; program Olmert’in Batı Şeria’dan  tek yönlü  çekilme planını içeriyor ve çoğu parti bunu kabul etmeyecek.
Salı sabahına kadar İşçi Partisi ile sağcı dinci partilerin, Kadima’ya karşı bir cephe oluşturacağı düşünülürken, bu arada iki partinin liderleri gizliden  görüşerek gelecekte aralarında oluşturacakları koalisyonla ilgili sorunları hallettiler. Borsada hisse senetlerin fiyatı Olmert ile Peretz’in birlikte verdikleri basın konferansından sonra  yükseldi. Yaptıkları gizli görüşmeler sonucu, Olmert başkanlığında kurulacak koalisyon hükümetinin Savunma Bakanı Amir Peretz olacak. Tabii bu bilgiler kesin değil.Ama Peretz’in istediği bakanlık  sosyal politikasını uygulayabileceği maliye bakanlığı idi.
Kadima ise bu bakanlığı kendi kontrolünde tutmak istiyor. Daha da ötesi Kadima, Maliye Bakanlığına Amir Peretz’in getirilmesi durumunda, İsrail finans çevrelerinde paniğe yol açarak borsanın düşmesine sebebiyet verebilir kaygısını taşıyor. Öte yandan koalisyonun en büyük ortağı olan İşçi Partisi,  önemli üç bakanlık olan maliye, savunma, dışişlerinden  birini üstlenmeli. Dışişleri, Kadima Partisi’nin Olmert’ten sonra en  önemli kişisi olan Tsippi Livni’nin becerikli ellerinde. Dolayısıyla Peretz için en uygun mevkii savunma bakanlığı oluyor.

Peretz nasıl bir  savunma bakanı olacak
İsrailliler, şimdiye kadar savunma bakanlarının çoğunluğunun  generaller olduğu varsayımıyla, Peretz’in bu görevde başarılı olacağından  emin değiller. Hayatında bir tek kurşun bile atmamış olan Ben Gurion çok yetenekli bir savunma bakanıydı. Likud hükümetinde de Moshe Arentz, sivil ve çok iyi bir savunma bakanı olmuştu. 
Peretz orduda lojistik ve cephane bölümünde binbaşı olarak görev yaparken, ciddi bir şekilde yaralanmış ve bir seneden fazla hastanede yatmak zorunda kalmıştı. Bu nedenle orduya çok da yabancı değil. Ama görülüyor ki, Peretz, ciddi askeri sorunları çözerken,  Ami Ayalon  gibi İsrail Deniz Kuvvetleri’nde amiral olarak görev yapan,  sonradan  Gizli Servisi Şin- Bet’in başkanlığını sürdüren  deneyimli ve yetenekli kişilerin  bilgisine ihtiyacı olacak. Daha önce Savunma Bakanlığını üstlenen Ben Eliezer ile  onun gibi general olan ve Savunma Bakan yardımcısı olan Sneh de İşçi Partisi’nden konusunda  uzman kişilerin  arasında bulunuyorlar.
Bu kişiler yardımlarıyla bir sonraki seçimlerde İşçi Partisi’nin seçimleri kazanması halinde, başbakanlığa oynayacak olan Peretz’in,  görevini en iyi şekilde yapmasını sağlayacaklar.