Küçücük bir yere sığmak bazen hoş da olabiliyor. Geçen hafta Pesah dolayısıyla gelen reklam yoğunluğu köşe yazıma da el koydu. Dolayısıyla yazamadığım için özür dilerim.
Pesah Bayramı arifesinde aldığım en güzel hediye
Amos Oz’un yazdığı ‘Aşk ve Karanlık’ isimli kitap oldu. Kısa süre önce,
Doğan Kitap’ın konuğu olarak İstanbul’a gelen yazarı, Plaza Hotel’de verdiği konferansta izledim. Tek kelimeyle, büyülendim. O kadar sığ sularda yüzüyoruz ki, biraz ışık gördüğümüz zaman enerjimiz yükseliyor, ümitleniyoruz.
Amos Oz kaynaklı bir güzel haber daha: Yazarın,
"Bir fanatik nasıl tedavi edilir?" isimli kitabı da Türkçe’ye çevrilecekmiş… Hediye edilebilecek uzun bir liste oluşturabilirim. Etrafımda istemediğim kadar var…
***
Ya, istediklerim…
Bu bayram arifesinde, ailemde gördüğüm gelenekleri çocuklarımla yaşatabiliyorsam; atalarımın kölelikten özgürlüğe geçişlerine günümüzde, genç neslin omuzları dik yürüdüklerine tanık oluyorsam, istediklerimi gerçekleştiriyorum. Ve yaşam devam ediyor; Seder masasında ailenin en küçüğüne öyküyü yineliyoruz.
Pesah, matsa ve maror.
***
Tarihin griden siyaha dönüştüğü 2. Dünya Savaşı yıllarında Nazi Almanyası altı milyon Yahudi’yi sadece Yahudi oluşlarından ötürü imha etti. Dünyada benzeri olmayan bu katliam dini törenlerle tüm ülkelerde aynı günde ve çeşitli etkinliklerle anılır. Yaşanan
Holokost’u noktalayan
Varşova Gettosu İbrani (ay) takvimine göre 27 Nissan’a denk düşer ancak miladi takvimde her yıl değişen bir tarihte anılır.
Türk Musevi Cemaati bünyesinde oluşturulan Sinema Grubu, konuyla ilgili olarak
Kara Kare Film Günleri’nin ilkini gerçekleştirecek.
Filmler, G-Mail Cinebonus Sinemaları’nda gösterime girecek.
***
Şalom Ailesi’nin en minik ferdi,
Jr. Gümüşgerdan Pesah arifesinde dünyaya geldi.
Virna, Nedim ve
Dış Haberler Ekibi’nin gözü aydın.
Hag Sameah.
