Eğer ki; A Milli formayı 28 kez sırtına geçirmiş bir futbolcun bahis şikesi yaptığını kabul ediyorsa... Ve sen bu olaydan dolayı aldığı bir yıl futbol oynamamama cezasını, (sadece) itiraf ettiği için 6 aya indiriyorsan... (Gökdeniz Karadeniz)
Eğer ki; disiplin kurulun rakip taraftara küfrettiği gerekçesiyle futbolcuya dört maç ceza verme kararı alıyorsa... Ve senin tahkim kurulun alınan kararı hiçe sayarak bu cezayı Nobre ve Anelkanın oynayamacağı bir haftada kaldırtıyorsa... (Semih Şentürk)
Eğer ki; senin profesyonel oyuncularından biri transferindeki birkaç maddeden dolayı 5 maç oynayıp, 6 maç oynayamıyorsa ve bu yüzden mahkeme kapılarında vakit kaybediyorsa... Ve sen bu işi çözme becerisi gösteremiyorsan... (Deniz Barış)
Eğer ki; ülkenin en büyük maçı diye adlandırdığın bir karşılaşmada sahaya yüzlerce pet su şişesinin nasıl atıldığını "yeterince" soruşturamıyorsan... Ve sen, atılan pet şişeler nedeniyle maçı tatil etme cesaretini gösteremiyorsan... (Galatasaray-Fenerbahçe, Türkiye Kupası maçı)
Eğer ki; "Türkiyenin gururu" denilen milli bir futbolcun, kazanılmış bir zafer ve sıcak bir duşun ardından hala "hindi baba hindi, ona buna bindi, ondan bundan indi, şuna da bindi" deme cesareti gösteriyorsa... Ve sen bu oyuncuya uyarı başlığı altında "kulağından çekme" cezası veriyorsan... (Tuncay Şanlı)
Eğer ki; zorlukla kazanılmış bir maçtan sonra bir sorumlu (!) çıkıp da karşı takım hakkında "aşırı motive olmuşlardı, acaba neden" tarzından, rakibi küçük düşürücü ifadeler kullanıyorsa... Ve sen bu sorumluya, sorumsuzluğunun haddini bildiremiyorsan... (Bülent Tulun)
Eğer ki; bir yönetici mikrofonların karşısına geçip, 75 saniye içerisinde karşı takım hakkında 7NJ defa "fakir-fukara" diyebiliyorsa... Ve sen bu spor yöneticisine (!), ahlaklı bir ceza veremiyorsan... (Murat Özaydınlı)
Eğer ki; taraftarları sahaya yüzlerce koltuk fırlattığı için Diyarbakırspora cezayı anında yapıştırabiliyor ancak aynı suçu işlediği halde Ankaragücüne ceza vermekte ağır davranıyorsan... (Ankaragücü kulübü başkanı Cemal Aydın, federasyon seçimlerinde -mevcut başkan- Haluk Ulusoy lehine çalışmıştı)
Eğer ki; spor yöneticiliğinin "s" veya "y" harflerinden bihaber adamlar koca koca kulüpleri yönetip, "biz Galatasaray maçında iyi oynamayabiliriz" türünden gereksiz açıklamalar yapıyorsa... Ve sen bu açıklamaları soruşturma cesaretini gösteremiyorsan... (Yıldırım Demirören)
Eğer ki; senin yayıncı kuruluşun futbol sistemleri üzerine 3 saat konuşmayı değil de hakem kararları üzerine 3 saat "ileri-geri" tartışmayı yeğliyorsa... (Maraton programı)
Eğer ki; görevli diye fanatiğin daniskası bir adama stadyumdaki mikrofonu teslim edip, "Lay lay kanarya, olamazsın şampiyon" demesine fırsat veriyorsan... (V. Manisaspor-Fenerbahçe maçı sonrası)
Eğer ki; kayınpeder torpiliyle Hürriyet Gazetesinde köşe yazarı yazma şansı verilen bir müzik prodüktörüne, "gerçek" spor yazarı Altan Tanrıkulundan çok daha uzun bir maç yazısı yazma hakkı veriliyorsa... (Ercan Saatçi)
Lay Lay Türk Futbolu, Olamazsın Hiçbirşey !!!..