19 Mayısta şehir bir yandan bayraklarla coşarken; spor gösterilerinin yapıldığı stadyumlarda milli duygular yaşandı. Diğer yanda ise vatandaşlar üç günlük tatili fırsat bildiler. Ekonominin garip sesler çıkardığı; çeyrekin 57 YTL; tam altının 228 YTL; doların 1.52yi gördüğü bir dönemde Ege/Güney yörelerimize son dakikada gitmeye karar verenler hava yollarının hiçbirinde tek boş yer bulamadılar. Buna rağmen planlı hareket edenler bir yerlere gidebildiler. Ve burda kalanlar bir o kadar rahat ettiler. Öyle ki, bayramda köprü trafiği sular seller gibi akıp gitti.
* * *
Bu vesileyle Adalı yazlıkçılar: Köyümüzü bir de gözümüzle görelim diyerek, yola düştüler. Doğma büyüme Adalı olmasam Maden ile Nizam Caddeleri birbirine karışmış Da Vincinin Şifresi ortaya çıkmış, derdim...
Ada bitmiş diyecek son Mohikanlardanım. Ama içimden birşeyler koptu gitti. Gene de bir ses, bu yaz Adada caddelerle sokakların geceleri çok iyi aydınlatılacağını söylüyor. Çukur/tümsek derken kırık/çıkık, kısa süren yaz günlerini zehir etmesin.
* * *
Mahalle kavramının anlam taşıdığı bir vakitler, muhtar ön planda gelirdi. Hani nerdeyse, her konuda ona güvenilir, sorunlar onda çözüm bulurdu. Zaman içerisinde nüfus çoğaldı, şehirdekiler güneye, güneydekiler şehire taşındı. Mahalle sözcüğünün sıcaklığı unutulur oldu. Apartmanlardan, gökdelenlere taşınıldı. Başımız adeta göğe erdi. Bu paralelde de muhtar-komşu ilişkisi yerini vatandaş-belediye başkanı ikilisine bıraktı. Yazları Ada, kışları Teşvikiye-Nişantaşı arasında kök saldığım için Belediye Başkanları da yaşamımı etkiliyor.
Her fırsatta desteğini esirgemeyen Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, geçtiğimiz Çarşamba bir edebiyat sohbetinde Mario Levinin Şişli anılarını bizlerle birlikte paylaştı. Katılımcıların son derece mutlu oldukları gecede Sarıgül, başarının ancak iyi bir ekiple oluştuğunu dile getirdi. Gerçekten de sağ kolu olan Vasken Barını ne zaman yolda görsem, içim rahatlar.
* * *
Bükemediğin bileği öpeceksin özdeyişini işime gelse de, gelmese de kabullenirim. Futbol ile pek yakın planda ilgilenmiyorsam da, önce babadan gelen, sonra eşimden yapışan bir Fenerbahçelilik var. Ancak Galatasaray şampiyon olduğunda, helal olsun demekten başka söz de yoktu. Sadece bana ters gelen o karizmatik Belediye Başkanımızın Abdi İpekçi Caddesinin tam ortasında tepeden inme çarşaf boyunda GS bayrağı asması oldu. Olmaz ki...
Acaba Vasken Barın FBli mi?