Pazar günü itibari ile otuz yaşımı bittirdim. 20li yaşlardan sıyrılarak 30lu yaşların tadını çıkarmaya başlıyorum. Her ne kadar uzayıp giden (!) bir okul hayatı, geç başlamış bir kariyer ile hayatın içine hep biraz aheste süzülüp, her zaman olduğumdan daha genç kaldıysam da, yılların bana getirdiği belli bir olgunluğun olduğu da bir gerçektir. 30a bir kala verdiğim evlilik kararı ve artık yönünü belirlemiş bir kariyer çizgisi ile 30lu yaşlarımın çok daha süratli ve farklı bir çizgide ilerleyeceğini tahmin ediyorum. Sanırım yıllar geçtikçe insanın beklentileri ve öncelikleri de değişiyor, ne istediğini daha iyi biliyor ve buna da sanırım olgunlaşmak (yaşlanmak) deniyor!
Bu sene Şalom daki sekizinci senemi bitirip, dokuzuncu yılıma girdim. O zamanlar, dış haberlerde çeviri yaparak biraz dilimi geliştirmek niyeti ile geldiğim Şalom un hayatımda önemli bir yer tutacağını tahmin bile edemezdim. Bu dokuz sene süresince çeviri yapmanın ötesinde, Şalom ailesinin bir üyesi oldum. Şalom a geldikten yaklaşık altı ay sonra yazarlar toplantılarına kabul edilmek o zamanın gençleri için büyük bir olaydı. Yazarlar toplantıları hem biraz cemaat gündemin takip edildiği, hem de kimi zaman sıkı tartışmaların yürütüldüğü bir arena niteliği taşır. Herkesin farklı fikirlerini rahatça söyleyebildiği demokratik bir ortam vardır. Ama bu toplantıların en önemli özelliği Şalom kültürünü, dünyaya farklı gözlüklerle bakabilmeyi aşılamasıdır. Şalom bir okuldur ve okulda her yaştan insan için öğrenecek ve öğretecek bir şeyler muhakkak vardır.
Zaman içinde Şalom da büyük değişikler yaşandı. İlk geldiğim zamanlar 12 olan sayfa sayısı 16ya çıktı. Her ne kadar 20 sayfa olma projesini hayata henüz geçirememiş olsa da, çıkarttığı farklı ve doyurucu eklerle ve sürekli gelişen çehremizle bu hedefe bir bakıma ulaşıldığını düşünüyorum. Dış haberlere ilk geldiğimde, en fazla 34 genç ve tabi ki bizi bir patron edası ile yönlendiren İvo vardı. Gazeteye nasıl yeni gençler çekeriz diye umutsuzca düşünürken, yaşam sayfasının hayata geçmesi ile birlikte yavaş yavaş Şalom yeni genç yüzlerle dolmaya başladı. Sadece birkaç kişi ile başlayan yaşam sayfası, bugün farklı ekler çıkarabilecek bir potansiyele sahip.
Önümüzdeki sene Şalom altmışıncı yıldönümünü kutlayacak. Bugüne kadar Avram Leyonla başlayan Şalom serüveni günümüze kadar ulaştı. Şalomun bugünkü durumuna gelmesinde katkısı olan birçok insan farklı insanı da beraberlerinde getirdi veya taşıdıkları sorumlulukları başkalarına devrettiler. Eski nesil gençler olarak, yeni "Şalomcu" ları aileye kazandırmak görevimizdir. Bu yüzden Şalom a yeni katılan herkesin yeni sezonda daha fazla toplantılara katılmalarını tavsiye ediyorum. Çünkü "Şalomcu" olmak sadece haftanın belli günleri yazı göndermek değil, aynı zamanda paylaşmak ve Şalom u daha ileri götürecek fikirler üretmektir.
Umarım daha uzun yıllar Şalom da yazmak kısmet olur.