Onbaşı Gilad Şalitin kaçırılmasından bu yana geçen iki haftanın sonunda, Şalitin serbest bırakılma şansı artık her zamankinden uzak görünüyor.
Uzlaşması beklenen her iki lider de biri Kudüste, ötekisi Şamda yaptıkları basın toplantısında birbirlerine zıt açıklamalarda bulundular.
İsrail Başbakanı Ehud Olmert, tutuklu değiş tokuşunun yanlış olacağını bir kez daha vurguladı. Öte yandan Hamas lideri olarak konumunu sağlamlaştırma çabasında olan Meşal, tutukluların değiş tokuşu gerçekleşmedikçe asla bir anlaşma sağlanamayacağını açıkladı.
Görünüyor ki Mısır ve Türkiye gibi arabulucuların iyi niyetli yaklaşımları bile, henüz bir anlaşma zemini sağlayamadı.
Şimdi ne olacak?
İsrail Gazze üzerindeki baskısına hava akınlarıyla, sınırlı yer harekatlarıyla ve Gazze etrafına sadece insani yardım durumlarında açılabilecek engeller koyarak devam edecek. Filistinliler ise Şderot, Aşkelon ve Batı Negevdeki başka hedeflere Kassam roketleri yollamaya devam edecekler.
Diplomatlara gelince, onlar da ellerinden gelen bütün çabayı her iki tarafın da taviz verebileceği bir formül yaratmak için harcayacaklar. Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa, Şamda Meşal ile görüşüyor.Japon Başbakanı Koizumi bu salı Ramallahtan önce İsraili ziyaret ediyor.ABden sonra Filistinlilere en büyük bağışı yapan ikinci ülke olan Japonya, her ne kadar İsraile Filistin Yönetiminin Hamas yetkilileriyle görüşmeyeceğine dair söz verdiyse de iki taraf arasında arabuluculuk yapabileceğine inanıyor.
Yorumculara göre Kouzumi, bu yolda çaba gösteren diğerleri gibi oldukça düş kırıklığına uğrayacak. Bu yolda çalışmalar ve görüşmelerde bulunan Mübarek bile artık Meşale karşı rahatsızlığını saklayamıyor.
Tabii ki diplomasi konusunda asla ümitsizliğe kapılmamalı. Tutukluların serbest bırakılması ile ilgili tüm anlaşmalar uzun ve zorlu bir süreçten sonra sağlanabildi. Bu sefer de aynısı olabilir.Ama bu kez özellikle daha zor görünüyor.
Çünkü her iki taraf için görüşmeleri zorlaştıran birçok etken vardır.
İsrailin elinde sekiz binden fazla Filistinli tutuklu bulunuyor.Bu mahkumların aileleri Gilad Şalitin sayesinde onların evlerine kavuşabilecekleri ümidini taşıyorlar.Bunu başaramayan her Filistin lideri halk tarafından reddedilebilir.
Yapılan kamuoyu araştırmaları gösteriyor ki Gazzede karşılaşılan büyük zorluklara rağmen Filistinliler tutukluların serbest bırakılmasını istiyor, bu konuda direniş gösteriyorlar.Gilad Şalitin ellerinde büyük bir koz olduğunu ve bunu kaçırmamak gerektiğini savunuyorlar.
Bu nedenle Halid Meşal, tüm Filistinli liderlerin yapması gerektiği gibi radikal tutum takındı.
Olmert ödün vermiyor
Olmert ise, sert politikasını sürdürmeye devam ediyor. Bunun nedenleri; kaçırma olayının tekrarlanmasını ve Hamasın bir başarı sağlamasını engellemek. Olmert, Abbas ile görüşmeye hazırlanıyor ve bu vesile ile birkaç yüz Filistinli tutukluyu özür bırakmayı planlıyordu. Ne yazık ki Hamas ve olan bağlı iki örgüt daha önce davranarak ve Kerem Şalomda bir İsrail askerini kaçırdılar. Şimdi İsrail Başbakanı, Filistinli tutukluları serbest bırakırsa bu ancak Hamasın işine gelir. Olmert, doğal olarak buna karşı çıkıyor. Ayrıca, kaçırılan askerin koşulsuz özür bırakılmasını veya bir uzlaşma sonucunda Kassam roket saldırına son verilmesini istiyor.
Geçtiğimiz pazartesi günü, General Giora Eiland Tsahalin Kerem Şalomdaki başarısızlığı hakkında hazırladığı raporu açıkladı. Bu raporda Tsahalin yüksek rütbelilerden en basit askerine dek, bir çok hatalar yaptıkları sonucu vardı. Ancak bu başarısızlıktan kimseyi sorumlu göstermedi. Zira 10 ay önce Gazzeden çekilen İsrail güçleri bu süre zarfında 115 Filistinlinin sınırdan sızmasına ve bombalı saldırılara engel oldu. Bu gerçeği de göz ardı etmemek gerek. İsrail güçleri böyle bir saldırı konusunda uyarılmış ancak hiçbir önlem alınmamıştı. Bir önlem alınsaydı, Hamasın operasyonu başarılı olamaz, Şalit kaçırılmazdı. Yorumcular, sorumlulara karşı önlem almanın bu kez doğru olmayacağını, ama bu başarısızlıktan gereken derslerin alınacağını ileri sürüyorlar.
Tsahalin Kerem Şalomdaki başarısızlığının bir başka sonucu da Kadima Partisi bünyesinde Olmertin tek taraflı çekilme planına karşı muhalefetin giderek artması. Bilindiği gibi bu plan doğrultusunda İsrail, Batı Şerianın kırk kadar yerleşim biriminden çekilecek 70 bin kadar yerleşimci İsrail sınırları içindeki yerleşim bloklarına taşınacaklardı. İmar ve İskan bakanı ve Kadimanın ileri gelenlerinden Meir Şitrit: " bu günkü durumda Kadimada Olmertin planını destekleyen bir çoğunluk yok. Tek yönlü çekilmeye inanmıyorum, ve bu konuda partide yalnız değilim" dedi.
Moşe Katsavın sıkıntısı
İsrail medyası bu hafta yeni ve herkesi üzen bir konuya yer verdi. Devlet Başkanı ile ilgili olan bu konu daha uzun süre gündemde kalacağa benziyor.
Devlet Başkanı bundan bir hafta önce Başsavcı Menahem Mazuz ile görüşerek: "Geçen yıl dek resmi konutumda çalışan bir memur iş bulmamı ve para vermemi istiyor. Aksi takdirde çalıştığı sürede kendisine cinsel tacizde bulunduğumu söyleyeceği şeklinde şantaj yapıyor" dedi. İsrail yasalarına göre, iki tarafın rızasıyla yapılsa dahi özellikle iş veren ile memuru arasında cinsel birliktelik büyük bir suç.
Moşe Katsav, tüm suçlamaları yalanlayarak, "kendisiyle sadece iş ilişkimiz vardı" diyor.
Bunun üzerine Mazuz, Katsava tehdit edildiğini doğrulayacak belge veya kasetler varsa kendisine vermesini, polisle irtibata geçerek soruşturma başlatacağını açıkladı. Ancak Katsav, bu güne kadar Mazuza herhangi bir belge veya kaset vermedi. Başına bir dert açabileceği endişesiyle belgeleri Mazuzdan önce incelenmek üzere eski adalet bakanına vermeyi tercih etti. Mazuz, bu hafta sonuna değin belgeler eline ulaşmazsa, polise resmi bir soruşturma başlatması için talimat vereceğini söyledi.
Salı günü işi daha da karıştıracak bir gelişme oldu. Maariv Gazetesi manşette, bundan onbeş yıl önce Katsavın bakan olarak hükümet üyesi olduğunda yanında çalışan bir memura cinsel tacizde bulunduğunu açıklayan habere yer verdi. Habere göre bu kişi gereğinde mahkemede ifade verecek.
Devlet Başkanlığı bürosu, "nasıl oluyor da bu denli tek yönlü suçlamayı basıyor" diyerek haberi protesto etti.
Şimdi yorumcular ve karikatüristler 2007nin Temmuz ayında devlet başkanı olarak görev süresi tamamlanacak olan Katsavın, o tarihe dek görevde kalıp kalamayacağını konu ediyorlar. Bir karikatürist Katsavın terleyerek Clintona hayatını okuduğunu çizerken, bir diğeri Dünya Kupasında hakemlerin yaptığı gibi Katsava kırmızı kart gösteriyor. Altı yıldan beri iyi bir devlet başkanı sayılan Katsav, şimdi asılsız suçlamalara maruz kalıyor. Af hakkı karşılığında, devlet başkanının rüşvet aldığı ve bazı bankalarda hesabı bulunduğu söylemleri varsa da bunların bir kanıtı yok.