5766 yılı, İsraillilerin unutmak istedikleri bir yıl olacak. Ancak bunu yapmaları zor. Kurulacak tahkikat komisyonları yeni hükümete yıl içinde yaşanan dramatik olayları sık sık hatırlatacak.
İster istemez, ikinci Lübnan Savaşının bilinmeyen bir olayı, bir görüntüsü, İsrailin siyasal sisteminde, askeri güçlerinde, bürokratik yönetimindeki kusurları ortaya çıkartacak. Belki bir bakanın, bir generalin hatası veya olumlu girişimi kamuoyuna radyo ve televizyonlarından duyurulacak ve bu da tartışmalara yol açacak.
Kamuoyu varsa hataların ortaya çıkarılmasına olumlu bakıyor. Böylece kayıplara rağmen İsrailin siyasi ve askeri ileri gelenleri gerekli dersleri alırlar, düzelirler ise İsrail için faydalı bir yıl olacak deniliyor.
İsrail açısından kayıplarla sonuçlanan Lübnan Savaşı yerine, daha büyük tehlike içeren bir savaş olsaydı durum çok daha vahim olabilirdi. İsrail, şimdi bu hataları onarma yoluna gidecek. Ancak savaş sırasında göreve çağırılan ihtiyat askerlerinin ifadeleri göz önüne alındığında bunun o kadar kolay olmayacağı anlaşılıyor. Başbakan, bakanlar ve genelkurmay başkanın görevlerini bırakmaları gerekiyor.
Şimdi emekli olan general ve yüksek rütbeli subaylar da genelkurmay başkanının savaşı iyi yönetemediği görüşünü onaylıyor: Hava kuvvetleri komutanı olduğu için, kara kuvvetlerini idare edemezdi diyorlar. Tüm kamuoyu yoklamaları ise Savuma Bakanı gibi önemli bir görevde bulunan Amir Peretzin tecrübesiz olduğu gerçeğini ortaya çıkardı.
Başbakan Olmertti de eleştiren çok. Ancak Knessette yerine geçecek kimse yok ayrıca İsrail yeni bir seçime gitmek istemiyor. Yeni kurulan tahkikat komisyonu ve daha sonra oluşturulacak komisyonlar Olmerti suçlu bulmadıkları takdirde mevcut hükümet bazı değişikliklerle, istifalarla, belki de yeni bir koalisyonla göreve devam edecek.
Olmertin, gerçekten yetkili bir komisyon kurmaya niyeti yoktu. Ancak kamuoyunun baskısıyla, Olmert önceki yıllarda kurulan devlet komisyonlarına benzer yetkileri sahip ve büyük çoğunlukla kabul edilen bir tahkikat komisyonu kurdu.
Savaşın artıları ve eksileri
İsrail, Lübnan Savaşını kaybetmiş sayılmaz, zira Hizbullaha ağır kayıplar verdirdi ve stratejik açıdan önemli kazançlar edindi. Ama askeri ve sivil yönetim açısından bu savaşta yapılan hatalar İsrailin yenilmezlik şöhretine ağır bir darbe verdi. Bu da önemli bir kayıp.
İsrailin yenilmezlik şöhretinin zedelenmesinin önemini anlamak için Ürdün Kralı Abdullahın Time Dergisinde yayınlanan söyleşisine göz atmak yeterli. Kral şöyle demekte: Bölgemizdeki bir çok insan İsrailin artık eskisi gibi yenilmez olmadığını düşünüyor. Ortadoğuda ılımlı ses bastırıldı. Bu nedenle 2007ye kadar somut sonuçlara ulaşamazsak bir on yıl daha herkesi etkileyecek İsrail- Arap çatışması devam edecek.
Belki de bundan ötürü uzun süredir donmuş gibi görünen İsrail- Filistin ilişkilerinde ABDnin ve Avrupanın da etkisiyle bir ısınma gözlemlendi.
Livni -Abbas görüşmesi
New-Yorkta bir araya gelen İsrail Dışişleri Bakanı Tsipi Livni ile FÖY lideri Mahmud Abbas basına yaptıkları açıklamada görüşmenin olumlu geçtiğini belirttiler. Ehud Olmertin, Abbas ile görüşmesi herhalde Gilad Şalitin serbest bırakılmasından sonra gerçekleşebilecek.
İsrail Filistinli tutukluları serbest bırakmaya razı olduysa da, isimler ve kişi sayısında bir anlaşmaya henüz varılmadı. Halit Meşal ile anlaşmak zor, Hamas ve El Fetihin oluşturacağı Milli Birlik Hükümetini yeni engeller bekliyor. Ne İsrail, ne de ABD, Hamasın İsraili tanımaması, şiddetten vazgeçmemesi, imzalanmış anlaşmaları kabul etmemesi gibi belirsiz tavırlarını onaylamıyor. Bütün bu zorluklar tutukluların serbest bırakılması konusunda gecikmelere neden oluyor.
Keşke Hizbullahın elinde bulunan diğer iki İsrail askerleri için de aynı gelişmeler yaşansaydı. Konuşmalar bir aracıyla sürdürülüyor. Genelkurmay Başkanı Dan Halutz, Hizbullahın Güney Lübnanda anlaşmaya uyduğunu dile getirdi.
Halutza göre son anda beklenmeyen bir gelişme olmadığı takdirde Lübnandaki İsrail birlikleri Roş- Aşanada evlerinde olacaklar.