Gazze isiniyor

Viktor KUZU Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Hamas İsrail ile bir savaşa girmeyi göze alır mı? Bir süredir bu sorunun cevabını merak ediyorum. Son olarak Arafat bunu göze aldığında yıl 2000’i gösteriyordu. Filistin lideri kariyerinin doruklarındaydı. Clinton’un görev süresi dolmadan Ortadoğu’da barış sağlayarak tarihe geçme telaşına, dönemin İsrail Başbakanı Ehud Barak’ın naif tavrı eklenince Arafat, barış önerilerini elinin tersi ile itip ikinci intifadayı başlatmaktan çekinmedi.
Arafat’ın intifadası başarılı oldu, olmadı, bu yazının konusu o değil. Benim merak ettiğin Filistin’de şu anda hakim olan liderlik kadrolarının İsrail ile savaşa cesaret edip etmeyecekleri.
Bir süredir Hamas’ın Gazze’de önemli ölçüde silah yığdığı biliniyor. İsrail istihbarat kaynakları sadece yılbaşından beri Gazze’ye 20 tonun üzerinde patlayıcının, uçaksavar ve tanksavar roketlerinin kaçak yollardan sokulduğunu iddia ediyor.
Tahmin edilen, çoğu Rusya kaynaklı olan silahların bir süre daha Gazze’ye yığılarak, İsrail’e karşı uzun süre devam edecek bir operasyonun hayata geçirileceği. Yani bugün, yarından ziyade olası çatışmanın aylar sonra olması öngörülüyor.
Bu varsayımın mantık dışı olduğunu iddia etmek zor. Öncelikle son üç aydır İsrail’in bölgedeki militan güçlere karşı çok sert olduğunu söyleyebiliriz. İsrailli onbaşı Gilad Şalit kaçırıldığından beri İsrail bölge üzerindeki baskısını arttırdı. Dün okuduğum bir kaynağa göre çatışmalarda ölen Filistinli militan sayısı 300.
İsrail’in sert tutumunun ardında Güney Lübnan’daki durumuna düştüğü  bir daha düşmeme isteği yatıyor olabilir. Ancak Gazze’de belirtilen boyutlarda bir silahlanma söz konusuysa, İsrail’in bunu kontrol altına alamadığı bir ortamda sertliği sürdürmesi yakın gelecekte bölgede çıkabilecek bir savaşın kıvılcımı olur.
Öte yandan duruma Hamas cephesinden baktığımızda, sözkonusu operasyonun Filistinli parti-örgüt için de başvurulacak çıkar yollardan biri, hatta öncelikli yollardan biri olduğu görülür. Hamas’ın El-Fetih ile yaşadığı çatışmalar açıkçası kimse için süpriz olmamıştı. Bir tarafta yıllardır sürdürdüğü silahlı mücadeleye ve dönemsel olarak ulaştığı yüksek halk desteğine güvenen Hamas, karşı tarafta geçmişten gelen iktidarını korumak isteyen ve bunun için silah kullanmaktan çekinmeyen El-Fetih ile çatışmaya eninde sonunda girecekti. Arafat’ın ardından tek partili yönetimin bile kendini kabul ettiremediği bir ortamda iki başlı yönetim çok ağır bir sınav şüphesiz. Dolayısıyla geçtiğimiz haftalarda iki taraf arasında yaşanan ve bölgede iç savaş korkusu yaratan çatışmaların gelecekte de sürmesi beklenebilir.
Ancak tek bir durumda Hamas, El-Fetih ile silahlı çatışmaya girmeksizin Filistin’deki üstünlüğünü ve iktidarını siyasi rakibine kabul ettirebilir: İsrail ile savaş.
Gazze’de başlayacak olası bir savaş Hamas’ın tartışmasız ve çatışmasız içeride de salt iktidara ulaşmasını sağlayacaktır. Böyle bir ortamda El-Fetih Hamas ile silahlı bir çatışmanın içine girmeyi asla göze alamaz. Şu anda Hamas’ın elini bağlayan geçmiş dönem anlaşmaları bir yük olmaktan çıkar. Bu savaştan yokolmadan çıkması durumunda Hamas, başından beri sahip olamadığı güce ve özgürlüğe sahip olacaktır.