Bu hafta spor dünyasındaki enteresan gelişmeleri incelemek istiyorum.Fenerbahçe UEFA kupasında Palermoya karşı önemli bir galibiyet aldı. Palermo, bu sene devlerden yoksun İtalyan Liginde 2. sırada. Yapısal olarak Fenerbahçeden küçük bir kulüp ayrıca kadrosu da Fenerbahçeye göre mütevazı sayılır. Dolayısıyla 3ǂlık galibiyet pek de sürpriz olmadı. Fenerbahçe, Ziconun alışma dönemlerini yavaş yavaş geride bırakıyor. Tecrübesiz bir teknik direktör olmasına rağmen takımını tanımaya başlayan Brezilyalı, sezon başında kendisini eleştiren birçok spor yazarını şaşırtmaya devam ediyor. Enteresan gelişmelere hazır olmakta yarar var.
Beşiktaş, güzel bir oyun oynadı cuma günü. Belki de en önemli rakibi olan İnönü korkusunu, bu kez geldiğinden beri beklenen patlamayı yapamayan Brezilyalı yıldızı Ricardinho ile aştı. Son 4 haftadır sıkıntılı günler yaşayan kara kartalların, kaostan çıkacağını söylemek için henüz çok erken. En azından bir maçlık da olsa, Brezilyanın 20 numarası Ricardinhonun kalitesini görmüş olduk. Artık gitse de gam yemeyiz.
Trabzonspor, tarihinin en zor günlerini geçiriyor. Sezonun başında teknik direktör değişikliği, yıldız transferlerin takıma uyum sağlayamaması ve yeni teknik direktörle anlaşamamalarının yarattığı huzursuzluk bir yana yönetimin yaşanan bu krizi idarede gösterdiği başarısızlık en sonunda taraftarları isyan ettirdi. Fenerbahçe mağlubiyetinin Trabzonspor kulübüne zararı 70.000 YTL ve düşme potasının bir basamak üstüne demir atmak oldu. Karadeniz ekibinin bu zor günlerden bir an önce sıyrılmasını diliyoruz.
Daum, Kölnde kariyerini devam ettirme kararını almış. Almanya Milli Takımı, Bayern Münih derken Alman 2. Liginden bir takımın başına geçmesi spekülasyonlara yol açacak. Ancak Daum kurnazdır. FC Köln, Almanyada önemli lobi gücüne sahip bir kulüptür. Birçok zengin Alman iş adamı Kölnü kollamakta ve kulübe yatırım yapmakta. Ayrıca kentte, çok sayıda Türk yaşamakta. Köln, kanaatimce Daumun yeniden doğuşu olacaktır.
Ankaraspor, Denizli deplasmanından dönerken kızgın taraftarların kurbanı oldu. Mavi beyazlıların otobüsünde kırılmamış cam, Denizli kentinde de atılmamış taş kalmadı. Türk futbol taraftarlarının fanatikliği korkulacak boyutlara ulaşıyor. Şiddet kültürü iyiden iyiye bilinçaltlarına yerleşiyor. İşin en acı tarafı da yıllardır ligin en centilmen taraftarına sahip olduğunu iddia eden Denizlisporun saldırı sonrası mavi beyazlılardan özür dilemek bir yana, konu hakkında yorum bile yapmamasıdır. Ligimizde saha kenarındaki telleri ilk çıkaran kulüp olma özelliğini taşıyan Denizlisporda centilmenlik anlayışının 5 senede nereden nereye geldiğini görüyorum ve üzülüyorum. Yazık
Hepinize iyi, keyifli ve bol sporlu bir hafta dilerim.