Sevgili okurlar..

Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Yakup ALMELEK


Bugün size yazdığım ‘’İş Adamı’’ adlı tiyatro oyununun bir sahnesini sunmak istiyorum.
İş adamı Aydın Tuna sırat köprüsünün başında hakkında verilecek kararı beklemektedir. Jürinin beyaz oyları siyahlardan fazlaysa Aydın Tuna cennete gidecektir. Siyah oylar daha fazla ise Aydın Tuna gayya kuyusuna atılacak, orada sıçanlar ve yılanlar  tarafından kemirilecek ve neticede cehennemde cayır cayır yanacaktır.

OYUN
Jüri başkanı
Aydın Tuna sen hiç adam öldürdün mü?
Aydın Tuna
Anlayamadım sayın yargıç

Jüri başkanı
Herhangi bir canlıyı bilerek öldürdünüz mü?

Aydın Tuna
Hayır efendim, hiç kimseyi öldürmüş veya yaralamış değilim. Çocukken bile efendim kavgadan nefret duyardım

Jüri başkanı
Yaşamak her canlıya Tanrı  tarafından bahşedilmiş bir armağandır. Nedeni ne olursa olsun, tekrar ediyorum neden ne olursa olsun kimsenin bir diğerini öldürmeye hakkı yoktur. Siz hiçbir canlıyı öldürmediğinize emin misiniz?

Aydın Tuna
Eminim efendim

Jüri başkanı
Söz savcınındır

Savcı
Aydın Tuna hatırlayın bir köpeğin yaşamı, sizin yüzünüzden son bulmadı mı?
Araba kullanıyordunuz, bir köpeğe çarptınız, köpek yaralandı ve sonra ölmüştü değil mi? Köpeği kim öldürmüş oluyor, siz değil mi?

Avukat (bir kadın sesi)
İtiraz ediyorum sayın yargıç. Kayıt ekranında gördüm. Olay şöyle gelişmişti. Aydın Tuna yirmi yaşındaydı. Arkadaşı ile geziyorlardı, araba  yepyeni bir araba idi. Önlerine hızla koşan bir köpek çıktı. Aydın Tuna bütün gücü ile frene bastı ama ne yazık ki duramadı. Yaralı köpeği hemen arabaya taşıdılar ve onlara en yakın ilk yardım hastanesine götürdüler. Hastanede görevliler alaya aldılar ikisini de… insanlara bakamıyoruz, sokak köpeklerine henüz sıra gelmedi dediler. Köpek acıdan inliyordu Aydın Tuna’nın kucağında hertarafı kan kaplamıştı . Aydın Tuna ve arkadaşı bir şeyler yapamamanın üzüntüsü ile ağlıyorlardı. Sora sora bir veterinerin evine gittiler ama maalesef köpek kurtarılamadı.
Şimdi Sayın Yargıç suçlu kim? Frenleri iyi tutmayan arabayı imal eden fabrika mı? İsteselerdi kan kaybını durdurabilecek ilk yardım hastanesi mi? Yoksa Aydın Tuna mı? Sayın Savcı hatırlatayım: hız limitinin üstüne  çıkmamışlardı.

Jüri Başkanı
Aydın Tuna söyleyeceğiniz bir şey var mı?

Aydın Tuna
O olayın şokunu üstümden uzun müddet atamadım efendim, köpeğin inleyen yüzünü bu gün dahi hatırlıyorum. Mali durumum iyi olunca  bir hayvan hastanesinin kurulması için mühim bir bağışta bulunmuştum.
Bunu söylemem yakışık almaz biliyorum, çünkü bağış açıklanmamalı. Köpeğin ölümünden beni sorumlu tutmak doğru olmaz efendim.

Jüri başkanı
Sayın savcı söz sizindir.

Savcı
Söylenecek sözüm yoktur efendim.

Jüri başkanı
İkinci suçlamaya geçiyorum. Aydın Tuna hiç hırsızlık yaptınız mı?
Sevgili okurlar, dava henüz bitmedi. Aydın Tuna’nın cennete mi? cehenneme mi gideceğini on beş gün sonraki yazımda anlatmaya çalışacağım.
İyi günler dilerim.
Kendinize iyi bakın.