2007 yılının gelecek haftaları, ilk haftaya benzerse hem İsraillileri hem de Filistinlileri zor günler bekliyor
FÖY Lideri Mahmud
Abbas, Hamas Hükümetinin kurduğu 6 bin kişilik orduya bağlı olamayan askeri kuvvetini kanuna aykırı ilan etti ve feshetme kararını da imzaladı. Hamas ise kararı; bu gücü 12 kişiye çıkartacağız şeklinde yanıtladı. Ayrıca İsrail askeri Gilat Şalidi kaçıran üç grup arasında ihtilaf çıktı; tutuklular arasında takas konuşmaları çıkmaza girdi ve bu soruna yanıt bulununcaya kadar hiçbir alanda ilerleme kaydedilemeyecek.
İsrailde ise durum bu denli vahim olmamakla beraber, yine de oldukça karışık. Başbakan Olmert ile Savunma Bakanı Peretzin araları bozuk. Tsahal ise diplomatik alanda yaşananları önemsemiyor. Başbakan Olmert, Mısır Devlet Başkanı Mübarek ile Şarm El Şeyhte görüştüğü günlerde, İsrailli bir komando gurubu Ramallaha girerek bir teröristi tutuklamaya çalıştıysada da başarılı olamadılar. Operasyonda dört Filistinli yaşamını kaybederken, 20 kişi yaralandı. El Cezire televizyonun yaşananları yayınlaması üzerine Olmert- Mübarek görüşmesinde soğuk geçti ve beklenen sonuçları vermedi. Olmertin sözcüsü, başbakanı hiç bu kadar kızgın görmediğini ifade etti. Uzun bir süredir bu görüşmenin tarihi biliniyordu, ancak Ramallahdaki operasyonu düzenleyen yüksek rütbeli subayın bunu önemsemediği görülüyor. Tsahalin görevi güvenliği sağlamak olsa da, diplomasiyi de önemsemeli ve bunun için bazen askeri tedbirleri geçici olarak ikinci plana atılmalı.
Merkez Cephesi Komutanlığı bu gelişmeden sonra daha dikkatli olunacağını vurguladı, Savunma Bakanlığı da işe yaracağı düşünülen uygun bir direktif verdi.
Ancak bu salı sabahı Olmertin Mahmud Abbasa vaat ettiği bazı kontrol noktalarının kaldırılmadığı görüldü. Olmert- Abbas görüşmesinden de umut edilen sonuçlar çıkmadı.
Bu hafta hükümet içinde başka bir iletişim eksikliği daha gözlemlendi. Savunma Bakanlığı, Gazzeden tahliye edilen bir grup için Ürdün Vadisinde yeni bir yerleşim kurulacağını ilan etti. Ancak bu karar Yol Haritası Planına karşı. ABD basını bu habere geniş yer verdi, Bush olaya tepki gösterirken, İsraildeki ABD elçiliği de kınayarak, yapılan işleri durdurdu.
Belli ki, hükümet içinde ortak bir çalışma olsaydı böyle hoş olmayan gelişmeler yaşanmayacaktı. Salı günü yayınlanan Maariv Gazetesinin manşet haberini şöyle özetleyebiliriz: Olmert yalnız çalışıyor. Dışişleri Bakanı Tsipi Livni ve Savunma Bakanı Amir Peretz, Olmert Çindeyken diplomatik ve güvenlik alanlarında gelişmeleri kendilerine anlatmadığından yakınıyorlar.
Bu durum karşısında hem Livni hem de Peretz kendi barış planlarını ortaya koydular. Zaten Salı günü Jerusalem Post Peretz ve Dr. Sneh hazırladığı yeni Yol Haritası Planını manşete taşıdı. Mahmud Abbas İsrail ile anlaşmak ve anlaşmayı uygulamak istiyor mu? Bu soruna yanıt bulmak üzere ABD Dışişleri Bakanı Condollezza Rice önümüzdeki günlerde bölgeye gelecek.
Vergi yolsuzluğu
İsrailde yaşanan büyük yolsuzluk ve rüşvet olayları nedeniyle kamuoyu bu günlerde diplomasiyle ilgilenmiyor. Açılan bu soruşturma İsrail tarihinde gerçekleşen en büyük ve en önemli soruşturma olacağa benziyor. Bu olayın merkezinde iki iş adamı Kabi Ben Gur ve Yoram Karaşi var. Karaşi, Kudüs Belediye Meclisi üyesi ve uzun yıllardan beri Olmertin yanında çalışan şimdi de Başbakanlık büro şefi olan Şula Zakenin kardeşi. Polis, Zakenin ilişkilerinden yola çıkarak Ben Gur ve Karaşinin adamlarını vergi memurları olarak atadığını, söz konusu kişilerin de minnettar olduklarından onları kayırdıklarını düşünüyor. Bilindiği üzere, İsrailde vergi memurları gelir vergisini tespit ederken oldukça özgürler. Bu konumdan yararlanan iş adamları doğal olarak kendilerine teşekkür ediyorlar. Polis şimdi, vergi dairesi sorumlusu Jaky Matza ile Zakenin ilişkisini ve Matzanın yetkisini nasıl kullandığını sorguluyor. Bir hafta süreyle hapiste kalan Matza, şimdi diğer 22 tutuklunun çoğu gibi evinde göz hapsinde ve soruşturması devam ediyor. Sadece ABDden geri çağırtılan vergi yetkilisi Yigal Saar hapiste. Zakenin telefon görüşmelerinden delileri ele geçirdiğini belirten polis yetkilileri , Olmertin konuyla bir ilişkisi olmadığını da belirttiler.
Barak siyasete döndü
Eski Başbakan Ehud Barak, hem İşçi Partisi Başkanlığına hem de Savunma Bakanlığına aday olarak siyasete dönüyor. Barak, 28 Mayısta yapılacak İşçi Partisi başkanlık seçimlerinde kazanıp kazanmayacağı belli değilse de, adaylığını koymak için zamanı iyi seçti. Zira, başarılı bir sendikacı olan Amir Peretz, hem iyi bir parti lideri, hem de iyi bir savunma bakanı değil. Oysa İsrailin günümüz koşullarında çok daha deneyimli bir savunma bakanına gereksinimi var. Barak, İsrail tarihinde en çok madalyası olan bir asker, komando şefi, genelkurmay başkanı, savunma bakanı ve başbakan oldu. Bu nedenle yeniden iyi bir savunma bakanı olabilir ve Olmert ile çok iyi çalışabilir.
Peretz ile geçinemeyen Olmert, Barakı istiyor
Olmertin koalisyon hükümetinin başlıca ortağı İşçi Partisi liderine, önemli iki bakanlık olan savunma ve maliye bakanlıklarından biri teklif edilmeliydi. Olmert, maliye bakanlığını eski bir sendika şefine vermek istemedi. Amir Peretz ise ne kadar önemli olursa olsun sosyal bir bakanlıkla yetinmek istemedi ve savunma bakanlığını aldı. Bu da ne kendisine, ne de İsraile yaradı. Özellikle hükümetin kuruluşundan iki ay sonra Hizbullah ile bir savaş yaşandı ve böyle bir durumda görevi önemliydi. Yapılan kamuoyu araştırmasında hükümetin zayıflıklarından biri, Amir Peretzin savunma bakanlığı olarak çıktı.
İsrail halkı Barakı başbakan olarak görmek istemese de savunma bakanı olmasına itiraz etmiyor. Çok değiştiğini ve hatalarını anladığını ifade eden Barak, bir Olmert hükümeti içinde savunma bakanlığına hazır olduğunu söylüyor.
Barakı bekleyen engellerden biri eski bir amiral ve Şin Betin şefi olan Ami Ayalon. Öte yandan yeni bir barış planı hazırlayan Amir Peretz de son dakikaya kadar liderliğini savunacak. İlginç günler bizi bekliyor.
Teddy Kollekin Kudüsü
Geçtiğimiz hafta vefat eden Kudüs Belediye Başkanı Teddy Kollek, İsraili kuran büyük kişiler arasında Kudüsteki Herlz Tepesine gömüldü. Herlz ve Ben Gurion haricinde hiç kimse bu şerefe onun kadar layık değildi.
İsraile geldiğim zaman Teddy Kollek, Başbakan Ben Gurionun büro şefi idi ve bu iki görüş ve eylem adamı beraber çalışarak gerçekten iyi bir ekip oluşturuyorlardı. Kollek politikaya girmek istemedi. Kudüs Belediye Başkanı olarak 28 yıl gece gündüz çalıştı. O zaman içinde Kudüs hem büyüdü hem de çok değişti.
1967 savaşında Kollek Kudüsün belediye başkanı idi. Jerusalem Foundationu kuran Kollek, tüm ününü kullanarak ABDli yardımseverlerden bir milyar Dolar topladı ve sayısız müze kurdu.
Kudüs Müzesi ile çok ilgilenmiş, inşası sırasında Kolleke bu güzel müzede yer alacak eserler bulabilecek mi diye bir soru yöneltmiştim: Tabii, müze güzel olsun .Yapılacak bağışları göreceksiniz demişti. Onbeş yıl sonra İtalyada bir dostum bu müze için zengin koleksiyonunu teklif ettiğinde yer olmadığı için kabul edilmediğini söyledi. Zamanla o koleksiyona da yer buldular. Kollek haklı çıktı, Kudüste büyük görmek lazım.
Yine de Kollek tüm istediğini yapamadı. Batı ve Doğu Kudüsü Kollekin istediği gibi tam anlamıyla birleşmedi. Son yıllarda buna olan inancını yitirmiş ve Kudüsün şu veya bu şekilde bölünmüş olarak kalacağına inanmıştı.