Condeleezza Rice Ortadoğu`da

Erol Güney Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

İsrail  olumlu – olumsuz gelişmelerle dolu bir hafta daha yaşadı. Ancak bu haftanın sonunda bölgemizin durumu eskisinden daha da karışık bir hal aldı.  İsrail- Filistin  barış şansının daha da zayıfladığı bu dönemde, bölgeye gelecek olan Condeleezza Rice’ın karşılaşacağı zorluklar daha da büyük olacak.
Mahmud Abbas’in Mekke’deki konuşmalarının amacı İsrail ile barışı ilerletmek değil, Hamas ile olan kardeş savaşını durdurmak ve aynı zamanda da Suudi Arabistan’ın desteğini kaybetmemekti. Kısa bir süre için  olsa da  bunu başardı.
Konuşmalarda Hamas lideri Halid Meşal, FÖY Başkanı Abbas ile eşit bir rol oynadı. Hamas ile El-Fetih’in oluşturacakları  ortak hükümetin  başkanı,  Hamas’ın bu günkü başkanı Haniyeh olacak.  İsrail’i tanımayacağını söyleyerek,  Hamas ideolojisine sadık kaldı.  Dörtlünün  diğer isteklerini de kabul etmedi.  Politikasından bazı ödünler vermek istememesi sonucunda, Avrupa’dan yardım alamayabilir.
Hamas ve El Fetih’in oluşturacağı hükümette  İçişleri bakanını da Hamas seçecek. Ancak Abbas,  bu seçimi veto etme hakkı olacak.   FÖY Başkanı  şimdiye dek, Hamas’ın seçtiği kişileri reddetti. 
İsrail’in  ilk tepkisi olumsuz olsa da,  Olmert bir iki gün içinde bunun yanlış olduğunu anladı. Olmert ayrıca İsrail’in bir çok devlet gibi zaman kazanması gerektiğini,  bu hükümetin oluşumuna ve ilk çalışmalarını  gördükten karar verilmesi gerektiğinin altını çizdi.  

Rice-Olmert- Abbas görüşmesi
Bir diğer önemli konu ise; bu ayın 19’da bölgeye gelecek olan Rice’ın başkanlığında gerçekleşecek  Olmert- Abbas  görüşmesi.  Abbas, Mekke görüşmelerinden zayıf çıktıysa da, kurulacak hükümetin başkanı olarak öngörülen İsmail Haniyeh, Gazze’de  yaptığı ilk konuşmada; “ Bazı ödünler vermek zorunda kaldık. Parti olarak İsrail’i tanımayacağız. Ancak hükümetimiz, Abbas’in İsrail ile yapacağı diplomatik görüşmelere itiraz etmeyecek” dedi.
Gelecek pazartesi günü Kudüs’te bir araya gelecek olan Rice- Olmert- Abbas görüşmesinin gündemini neler oluşturacak. Bu konuda şimdiye dek bir anlaşamaya varılmadı.
Kahire’de bir açıklama yapan Abbas; “Rice ile  sınırların son durumu ve kalıcı olması; Filistin topraklarındaki İsrail yerleşimlerinin durumlarını görüşmemiz gerekiyor” dedi.  Geçici sınırlara sahip bir Filistin devleti ile ilgili her türlü tartışmayı reddettiğinin altını çizdi.
Bu şartlarda  Filistin Devlet Başkanının fikirlerine tamamen karşı olan Olmert’in durumu belli. İsrail hükümet kaynaklarına göre Olmert, Abbas’ın gündeme taşımak istediği üç ana noktayı: Filistinli mülteciler; Kudüs’ün durumu ve İsrail 1967 sınırlarına çekilmesini tartışmak istemiyor.
Neden Başbakan Olmert ve Dışişleri Bakanı Tsipi Livni bu önemli konuları konuşmayı reddediyorlar? Çünkü İsrail’in ve Mahmut Abbas’ın şartları tamamen birbirlerine zıt ve her ikisi de yerlerinden olmak istemiyor. Eğer Olmert söz konusu noktalarda taviz vermeye kalkışırsa bu  koalisyonda bölünmelere yol açar  ve hükümet düşer. Mahmut Abbas’a gelince, onun da  ödün vermesi Hamas’ın iktidarda olduğu hükümet ve Filistinlilerin çoğunluğu tarafından onaylanmıyor. Aslında Mahmut Abbas’ın kendisi de buna taraftar değil.
Olmert - Livni görüşmelerin tamamen sona ermesini engellemek amacıyla anlaşmanın sağlanabileceği konuların üstünde durulmasını önerdi. Burada amaçlanan görüşmelerin başlaması değil, konuşmaların politik bir ufuk açmasını sağlamak. Kudüs’te bir ABD ekibi  şimdiden görüşme için hazırlıklara başladı. Her iki tarafın da görüşmek isteyebileceği ortak konuları araştırıyorlar. Tüm zorluklara karşın  Rice, ABD’nin Orta Doğu ile ilgili  planın önemli bir ayağını oluşturan bu görüşmenin yapılmasını istiyor.  Kaynaklar ABD’nin  Irak’ta Sünniler ile Şiiler arasında çıkacak savaş, diğeri nükleer bir tehdit arz eden İran tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söylüyor.  ABD’nin  bu iki tehlikeyle başa çıkmak ve güvenliği sağlamak için bölgedeki diğer ülkelerin yardımına ihtiyacı var.
Haftalık Times dergisine göre aralarında Rice’ında bulunduğu iyimser diplomatlar, ABD’nin Filistin sorununu ele alması diğer Orta Doğu ülkelerinin işbirliğini de sağlayabilir. Böylelikle Irak’ta ki durumun açtığı zararların  en azından bir kısmı telafi edilebilir.
Önerilen plan Ortadoğu’da  İsrail ile  ılımlı Arap ülkeleri arasında işbirliğini sağlama açısından  önem taşıyor.  Ancak  Kudüs’te son günlerde inşa edilmesi planlanan yaya yolu ve El-Aksa Camii civarındaki hafriyat   olumsuzluk arz ediyor.

Kudüs’te yaşanan olaylar
Kudüs’te 2004 yılında yıkılan yaya yolu yerine geçtiğimiz günlerde Beit Amigdaş’a  yapılacak yeni yol çalışmaları nedeniyle yörede yaşanan hoşnutsuzlukların çok yakında giderilmesi ümit ediliyor. Olayları tarafsız gören herkes için  böyle bir yol yapımının ve  Beit Amigdaş yakınlarındaki hafriyatın El Aksa Camii’ne herhangi bir zarar vermeyeceği aşikar. Kudüs’te özellikle eski şehirde ki  arkeolojik bulguların korunması için gerekli hafriyat yapılmadan hiç bir inşaat başlayamaz.
Kazılarda 711 yılında yaşanan depremde yıkılan bir sarayın duvarlarına rastlandı. Belki de daha altta Bizans ve Herod dönemine ait bulgulara da rastlanabilir.
Şehrin Belediye Başkanı daha fazla tartışmaya yol açmamak için her türlü itiraz yapılıp incelendikten sonra diğer tekliflerin değerlendirilmesine değin köprünün inşaatını durdurdu. İnşaatı üstlenen firma ise  inşaatı yapmayacağını ilan etti.
Eğer Savunma Bakanlığı ile Başbakanlık ofisi arasında yeterli işbirliği sağlanabilseydi  bütün bu itirazlar  yaşanmayacaktı. Oysa Başbakan Olmert ile Savunma Bakanı Amir Peretz arasındaki ilişkilerin kötü olduğu biliniyor. Maariv gazetesi  bile manşette çocuklar gibi kavga etmeyi bırakmaları gerektiğini yazdı.Aynı zamanda İslami Hareket öncüsü  Şeyh Salah’ın her gün defalarca tekrarladığı da “El-Aksa tehlikede,tüm inananlar müdafaa için toplanmalı” söyleminden vazgeçmesi gerekiyor.
Başbakan Olmert’e yakın çevrelerde söylenenlere göre Olmert Türkiye Başbakanı Erdoğan ile görüşmesinde  Müslüman toplum liderlerine İsrail’in bölgede yapacağı hafriyatın hiçbir şekilde kutsal camilere zarar vermeyeceğini, tersine Müslümanlara ait kutsal yerlerini korumak için her şeyi yapacağını anlatması bekleniyor.