1955'de James Dean'in başrol oynadığı Asi Gençlik filminde Jimbo ve Buzz adındaki iki lise öğrencisi ölümcül bir yarışa girerler. Arabalarını uçuruma doğru sürecekler, direksiyonu ilk kıran taraf oyunu kaybedecektir. Eğer taraflar aynı anda direksiyonu kırarlarsa, oyun eşit bitecektir. Eğer iki sürücü de direksiyonu kırmazsa uçurumdan aşağı yuvarlanacaklardır. Sosyal Bilimlerde Korkak Tavuk Oyunu ABD ve SSCB arasında yaşanan Küba füze krizini açıklamak için Oyun Teorisyenleri tarafından kullanılmıştır. Küba krizinde İki süpergüç nükleer savaşın eşiğinden Kruşçev ve Kennedyinin soğukkanlı liderlikleri sayesinde son anda geri dönmüşlerdi.
BM Güvenlik Konseyi, İran'a uranyum zenginleştirme faaliyetlerini 21 Şubat'a kadar durdurması, aksi halde ekonomik yaptırımların gündeme geleceği uyarısında bulunmasıyla birlikte ABD ile İran, Korkak Tavuk Oyunuyla anlamaya çalışabileceğimiz benzer bir sürece giriyor. ABD yönetiminin nükleer faliyetlerini durdurmaması durumunda İrana yapabileceği olası saldırının planları basına sızdı. Buna cevaben Ahmedinejad uranyum zenginleştirme faliyetlerini durdurmayacağını yineledi ve herhangi bir saldırı durumunda tüm dünyadaki ABD çıkarlarını hedef alacağını ilan etti.
Ancak son günlerde İran yönetiminden politika değişikliği sinyalleri veren ardı ardına ilginç açıklamalar da geliyor. Geçen haftaya kadar Holoksot inkarını ve İsraili haritadan silme arzusunu her fırsatta tekrarlayan Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, Hamas ve FKÖ arasında Mekkede imzalanan anlaşmaya saygı duyacaklarını, Filistin halkının geleceğini yine Filistin yönetiminin tayin edeceğini söyledi. Cumhurbaşkanının söyleminin yumuşamasının temel nedenleri İranın iç ve dış politikasında yaşanan değişikliklerden anlaşılabilir:
1. İkinci Lübnan Savaşında Hizbullahın yükselişi ile İran, etkisi Hint Okyanusundan Akdenize uzanan bölgesel bir güç olması yolunda ciddi bir adım attı. Bu güçlenmeden rahatsızlık duyan Suudi Arabistan önderliğindeki sünni Arap dünyası İsrail ile gayri resmi yollardan yakınlaşma sinyalleri verdi. Suudi Krallığından üst düzey temsilciler İsrail yönetimi ile görüştü. İranın güçlenmesine karşı Suudi Arabistan, Ürdün ve Mısır birçok dış politika alanında ortak hareket etmeye başladılar.
2. İranın Hizbullaha milyarlarca dolar askeri ve sivil yardım yaptığının ortaya çıkmasıyla deprem mağduru Bam kentinde yönetim karşıtı gösteriler yapıldı ve kendilerine ulaşmayan yardımların Lübnana gönderilmesi protesto edildi. Ekonomik zorluklarla mücadelede İsrail karşıtı söylemindeki kadar istikrarlı olamayan Ahmedinejad yönetimi Aralık ayında yapılan ara seçimlerde büyük bir oy kaybı yaşadı. İran Meclisi seçimlerin eş zamanlı yapılması bahanesi ile Ahmedinajedın görev süresini kısaltmak için yoğun bir çaba içinde.
3. İşgalden sonra Irak içindeki etkinliğini artıran İran, birçok uzman tarafından Iraktaki ikinci işgal gücü olarak tanımlanıyor. Bush yönetimi Kongrenin itirazlarına rağmen Iraka yirmi bin asker daha göndererek bu ülkedeki İrana yakın güçler ile mücadeleye giriştiği günlerde Irak Şiilerinin güçlü ismi Mukteda El-Sadrın İrana kaçmış olduğu haber ajanslarına düştü.
4. El Kaide ile Iraktaki Şii güçler arasında artan çatışmalar İranın içine de sızmış durumda. İranlı yetkililer geçen hafta İranda üç askeri helikopterin düşürülmesinden ve Devrim Muhafızlarına yapılan kanlı saldırılardan El Kaide bağlantılı olduğu ileri sürülen Cundullah örgütünü sorumlu tutuyor.
Karmaşık dengelerin yarattığı bu kaotik ortamda ülkenin en güçlü lideri Dini Konsey Başkanı Ali Khamaneyin diplomasi sözcüsü Ali Ekber Velayetiden olumlu yönde iki kritik açıklama geldi: Velayeti, İtalyan La Republicca gazetesine verdiği demeçte, Yahudi soykırımının tartışılamayacak bir gerçek olduğunu söyledi. Aynı günlerde bu sefer Fransız Liberation gazetesine verdiği demeçte Velayeti ülkesinin uranyum zenginleştirmeyi durdurabileceğine işaret etti.
ABD ise bir taraftan uçak gemilerini Basra körfezine yığarak göz dağı vermek isterken diğer taraftan Irakta var gücüyle sonu bilinmeyen bir çatışmanın içinde olduğundan İrana karşı kara operasyonu yapması söz konusu değil.
Geçtiğimiz hafta, Kuzey ve Güney Kore, ABD, Çin, Rusya ve Japonya arasında iki yıldır yürütülen altılı görüşmeler sonucunda Pyonyang yönetimi bir milyon ton yakıt yardımı karşılığında nükleer faliyetlerini durdurmayı ve nükleer tesislerini BM denetimine vermeyi kabul etti. ABD ile İranın benzer bir çözüme yönelmeleri bölgenin uçurumdan aşağı yuvarlanmasını durdurabilir.