“Bu yil ‘önemli` bir yil olacak”

Erol Güney Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

İsrailliler bu Salı sabahı  Roş Aşana Bayramı’nın son hazırlıklarını yapıyorlarken, radyo Gazze’den açılan Kassam Roket saldırısının hedefine ulaştığı haberini verdi.  Gazze’nin kuzeyindeki Beit Hanun’dan atılan üç roketin biri Aşkelon’un güneyinde yer alan Zikkim Askeri Kampı’nın yemekhanesine isabet etti.  O saatte yemekhanede kimsenin bulunmaması büyük bir şans olarak nitelendirildi. Ancak roket civardaki çadırlarda yatan askerlerin bir kısmının yaralanmasına neden oldu. Genç bir asker ağır yaralandı, on kadarının da hastanede tedavisi sürüyor.  Tedavisi tamamlanan askerler  yeni yıl kutlamaları için evlerine döndüler.
Saldırı haberi, halkın arasında  ve politik çevrelerde tepkiyle karşılandı. Askeri ve ekonomik açıdan ambargo uygulanması  gerektiği ileri sürüldü.
 Tsahal, genç askerlerin aileleri tarafından eleştirildi. Kampın konumunu gören aileler,  yetkilileri daha önce uyardıklarını fakat uyarılarının dikkate alınmadığını söylediler. Kampın Gazze’den uzaklaştırılması gerektiğini ileri süren aileler, acemi askerleri tehlikeye sokmaya gerek olmadığının altını çizdiler.  Ortamı  sakinleştirmeye çalışan askeri yetkililer, gerekli önlemleri alacakları vaadinde bulundular.
Bu saldırının sorumluluğunu üstlenen iki örgütten biri İran’a bağlı İslami Cihad’tı.  Bunu bir başarı olarak nitelendiren İslami Cihad örgütünün sözcüsü: “ İsrail’e karşı mücadelenin tek yolu savaştır, herkes bizi örnek alsın” açıklamasını yaptı.
Oysa, hafta başında Mahmud Abbas ile Olmert görüşmüşler ve somut sonuçlara varmışlardı.  Hemen akabinde İsrail-  Filistin tarafları  Washington Konferası’nda ele alınacak “ Prensipler Belgesini” hazırlamaya başladılar. Kat edilecek uzun bir yol varsa da, bu bir başlangıç. Bu günlerde bölgeye gelmesi beklenen Condolezza Rice,  barış yolunda çabalara destek verecek.
Ne yazık ki, Hamas ve diğer radikal örgütler İsrail-  Filistin barış girişimlerini baltalamaya çalışıyorlar.
Başbakan Olmert,  Bakanlar Kurulu ve ordunun ileri gelenleri ile toplanarak Tsahal’in tepkisinin ne olacağına karar verecekler.

Yorumcular yeni yıldan umutlu
Yeni yıl öncesinde İsrailli yorumcular her yıl olduğu gibi “bu yıl önemli yıl olacak” diyorlar.  Özellikle Kasım ayında Washington’da gerçekleşecek Barış Konferansı  bu yılı önemli kılacak.  “Bu toplantıdan sonuç çıkmayabilir” diyenler haklı olabilirler.  Ancak, yorumcular bunun bir barış yılı değil, sadece önemli bir yıl olacağını söylüyorlar. Çünkü konferans olumlu  sonuçlanırsa barışa bir adım daha yaklaşılabilir.  Konferanstan beklendiği gibi bir sonuç alınamazsa, Camp David’deki Barak-  Arafat  başarısız zirvesi gibi bölge yeni bir savaşa sürüklenebilir.
Bu yılın olumlu veya olumsuz olması İsrail ile Filistinlilere bağlı. Olmert ile Abbas’ın konuşmaları göz önüne alındığında tam bir anlaşmaya varma şansı zayıf görünüyor.  Sadece kağıt üzerinde bir ilerlemenin uygulanmaya konulması, bir çok nedenden dolayı zor olacak.
İsrail-  Filistin ilişkileri tarihi gösteriyor ki, sözlü olarak anlaşmaya varmak zor ise, onun uygulanması çok daha zor, ama  imkansız değil.  Hamas’ın Gazze’yi ele geçirmesi yeni zorluklara aynı zamanda yeni olanaklara yol açtı.

Suriye silahlanıyor
 İsrail’in Savunma Bakanı Ehud Barak, son günlerde İsrail-  Suriye arasındaki gelişmeler göz önüne alındığında uyanık olunması gerektiğini ileri sürüyor.
İsrail uçakları Suriye-  Türkiye sınır bölgesinde ne arıyorlardı? İsrail’in hiçbir resmi sözcüsü bu konuda bir açıklama yapmadı. İşin garibi genel olarak basın mensuplarıyla sık sık konuşan politikacılar, bu kez suskun kalmayı tercih ettiler. Doğal olarak bir gün gerçek ortaya çıkacak.  İsrail, Türkiye’ye açıklama vereceğini vaat ediyor. 
 Uzun yıllardır Suriye, Golan’ı geri alma konusunda bu kadar ısrarcı olmamıştı. Bu amaçla diplomatik yolu tercih ediyorsa da, silah kullanmayı da düşünebiliyor. İran ve Rusya’dan modern silahlar satın alarak kendisini bu amaca hazırlıyor.
 Suriyeliler, Golan’ı hiç unutmadılar, okullarda çocuklara Golan’ı geri almanın milli bir görev olduğu öğretiliyor.  Suriye, günün birinde her türlü tehlikeyi göze alabilir.
O gün uzak mı?Uzmanlara göre pek uzak değil.  İran’ın bağışladığı ve Rusya’dan satın alınan silahlar 2009 yılının ilk yarısında Suriye ordusuna verilecek. İşte o zaman İsrail gerçekten tehlikeli bir döneme girmiş olacak.
Suriye’nin orta ve uzun menzilli roketleri olduğunu da unutmamak lazım. Hizbullah da kısa menzilli Katyuşa füzeleri ile savaşa katılacak.  Suriye’nin biyolojik silahlara sahip olduğunu da vurgulamalı.
İsrail böyle bir savaştan, ağır kayıplar alsa da galip çıkacak. Eski Başbakan Rabin ile diğer İsrail başbakanları bazı koşullarla Golan’ın geri verilmesi gerektiğine inanıyorlardı.  Oysa Şaron bu fikre karşıydı. Mirasçısı olan Olmert de bu fikri benimsiyor mu?