Yıllık iznimi, Roş Aşana Bayramı ve Yom Kipur ile birleştirince, on gün için İzmirin yolunu tuttum. Bayram yemeğine yetişme heyecanım, asansörde burnuma gelen İzmir- Sefarad mutfağının kokularıyla son buldu. İşte bu annemin yemekleri dedim!
Sıcak ve güneşli bir hava, Alsancak caddelerini, ellerinde çiçeklerle bayram tebriğine giden dostlar süslüyordu.
Eylül ayı İzmirde bir başka yaşanır. Gerek yazın aşırı sıcaklarının yerini alan tatlı rüzgârı gerekse okulların açılmasıyla canlanan sokaklar, çoluk çocuk, genç yaşlı, herkesi bir arada görme imkânını sunar.
Kordon boyu ise gündüzleri güneş ışınlarıyla parlayan denizi ve çimleri; geceleri de tatlı imbatı ve dolup taşan birahaneleriyle her daim bir tutkudur.
Expo 2010a hazırlanan İzmirli işadamları, ticari alanlarda yatırımlarına hız verdiler. Bunlardan biri de balık ihracatıdır.
Avrupa pazarında özellikle tercih edilen balığın, gıda fiyatlarındaki zamlara rağmen nispeten ucuz kalması, iç piyasadaki tüketiminin arttırması bekleniyor.
Ege Canlı Hayvan ve Su Ürünleri Birliğinden yapılan açıklamada, Türk levreğinin Avrupada marka olduğunu ve ihracat rekoru kırıldığı söylendi. 1Ocak - 31 Ağustos arasını kapsayan dönemde, Hollanda, İspanya ve Yunanistan başta olmak üzere, 9 bin 949 ton levrek ihraç edildiği ve 51 milyon 825 bin dolar gelir elde edildiği bildirildi. Geçen yıl elde edilen gelir, 6 bin 704 ton levrek karşılığı 31 milyon 731 bin dolardı. İhracat, miktar bazında yüzde 48; değer bazında ise yüzde 63 arttı.
Avrupa insanı, mangalda pişen levreği severek tüketiyor. Ayrıca lezzeti kadar, uzun ve ince yapısından dolayı levreğin kolay dilimlenebilir olması, fileto olarak da müşteriye sunulabilmesinde önemli rol oynuyor.
Türkiyeden özellikle Yunanistana olan balık ihracatı her geçen gün artıyor. Türk ve Yunan işadamlarının bankacılık sektöründen sonra kurdukları en güzel köprülerden biri de balıkçılık olmuştur. Yunanistana ihraç edilen balık zaman zaman oradan da Avrupa ülkelerine gönderilebiliyor. Balık ihracatında en yüksek payı yaklaşık 6 milyon dolarlık ihracatla deniz levreğinin, ikinci sırayı da yaklaşık 1.5 milyon dolarla çipuranın izlediği belirtiliyor. Ayrıca ihraç edilen balıklar arasında tatlı su balıkları, mercan, karides, sazan ve ahtapotta yer alıyor. Yunanistandan Türkiyeye malzeme, ağ, yem gibi ürünler gelirken Türkiyeden Yunanistana balık ihracatı yapılıyor. Yunan iş adamları ise Ege Bölgesinde çiftlik satın alıp yem fabrikası kuruyorlar.
Ege Bölgesinde, kültür balıkçılığının 55 bin ton üretim kapasitesine ulaştığını ifade eden yetkililer, balık tüketimini özendirmek için bir süre önce uygulamaya koydukları Balık Tanıtım Grubunun ilk projesinin önümüzdeki günlerde başlayacağını bildirdiler.
Değişik sektörlerde açılan ihracat kapıları, hem ticari alanlarda hem de sosyo- politik alanlarda ülkemize katkı sağlamaktadır.
Hepinize bereketli ve mutlu bir Sukot Bayramı dilerim.