İsrail Annapolis Konferansi`na zemin hazirliyor

Erol Güney Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Türkiye-  Irak sınırında yaşanan kanlı olaylar karşısında Türk halkının infialini en iyi anlayacak ve hissedecek olanlar İsraillilerdir. Senelerce İsrail halkı görüntüde tarafsız olan ülkelerin saldırılarının acısını çekti ve halen de çekiyor. Söz konusu tarafsız ülke hükümetleri teröristlere karşı ya önlem alamadılar ya da almak istemediler. Şimdi dost ülkeler İsrail’e de yaptıkları gibi Türkiye’den de itidalli olmasını bekliyorlar. İsrail, kimi zaman sabırlı olmayı tercih ettiyse de, kimi zaman başka bir çare bulamadığında harekete geçmek zorunda kaldı. Görülüyor ki Türkiye’de aynı durumda.

Terör ortak sorun
Yazımı kaleme aldığım sırada  Türkiye ve İsrail başbakanlarının Londra’da görüşmeleri bekleniyor. Konuşacakları konuları çok. Yaşanan gelişmelerden bir tanesi, Temsilciler Meclisinin çoğunluğunun Dışişleri komitesinin kararlarını uygulama taraftarı olmadığının anlaşılması oldu. Sonuç iki şekilde olabilir. Bir tanesi kararın oylama için kongreye hiç sunulmaması, diğeri ise sunulursa reddi. Özellikle eski dışişleri bakanlarının ve İsrail hükümetince teşvik edilen Yahudi Lobisinin sıkı çabaları sayesinde Dışişleri komitesinin geçmemesi imkansız görülen kararının tereddütle karşılanması sağlandı. Eğer bu gerçekleşirse Türkiye- İsrail ilişkileri açısından olumlu olur.Tabiî ki bu durum Osmanlı İmparatorluğu döneminde Birinci Dünya Savaşı’nda yaşanan kanlı olayların tarihsel açıdan objektif olarak incelenmesine engel teşkil etmeyecek.
Son günlerde Türkiye’nin Suriye ile İsrail arasında iletişimi sağladığı biliniyor. Birkaç gün önce Beşar Esad Ankara’yı ziyaret etti. Büyük ihtimalle bu ziyarette konuşulanın ardından Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın İsrail Başbakanı’na söyleyeceği bir çok şey olacak. İsrail’in Eylül başı Suriye topraklarında Kuzey Kore teknisyenlerinin plütonyum zenginleştirecek bir nükleer reaktör kurma niyetiyle inşa ettikleri binayı uçak bombardımanına tutuğu biliniyor. Türkiye’nin bu konudaki düşüncelerini açıklaması  merakla bekleniyor. Ayrıca birçok konuda işbirliği yapan iki ülkenin başka problemlerin yanı sıra Annapolis Konferansını da gündeme getireceği belli. İsrail jetlerinden Türkiye  topraklarına düşen iki yakıt tankı konusu da gündeme gelecek. Ancak bu konunun herhangi bir problem yaratacağını düşünmüyorum. İki lider arasında konuşulacak asıl sorun Esad’ın Ankara ziyaretinde getirdiği öneriler ve bunların Annapolis Konferansı ile ilişkisi olacak.

Görüşmelere devam
Condolezza Rice’ın İsrailli ve Filistinli yetkililerle yaptığı dört günlük görüşmeler sonucunda görüş ayrılıkları giderilmedi. Rice’ın ulaştığı tek olumlu gelişme tarafları birlikte çalışmaya ikna etmesi.  Filistinliler, Annapolis Konferansı’ndan önce görüş ayrılıklarına bir çözüm bulunamayacağını, konferans sonrasında bir iki yıl sürdürülecek sistematik bir çalışmayla olumlu bir sonuca ulaşılabileceğini idrak ettiler. 

Suikast söylentisi
Bu hafta ortamı geren bir suikast haberi İsrail- Filistin ilişkilerini zora soktu.  İsrail İç Güvenlik Bakanı Dihter, Bakanlar Kurulunda  Mahmud Abbas’ın güvenlik görevlisi beş gencin dört ay önce Olmert’e  bir suikast planladıklarını açıkladı. O dönemde Abbas ile görüşmek üzere Eriha’ya geçmeyi düşünen Olmert’in aracına ateş açılacaktı. Bu duyumu alan Şin Bet Güvenlik Servisi iki kişiyi gözaltına aldı ve FÖY Güvenlik Servisini uyardı. Diğer üç kişi ceza evine gönderildi.  Ama çok geçmeden  suikast haberinin asılsız olduğunu anlaşıldı.  Kısa bir süre sonra ellerindeki silahların Olmert’in zırhlı aracına zarar veremeyeceği ortaya çıktığında tutuklu Filistinliler serbest bırakıldılar. 
Mahmud Abbas’ın güvenlik servisinde dahi bir İsrail başbakanına suikast yapabilecek kişilerin bulunması ve Arafat döneminde olduğu gibi özgür bırakılmaları İsrail’de öfke uyandırdı.
Jerusalem Post olayı şöyle değerlendirdi: “ Bu olay İsraillilere Yol Haritası Planı’nın ilk maddesinin  terör örgütlerinin eylemlerine son vermesi koşulu olduğunu hatırlattı. Çünkü terör devam ettikçe İsrail-  Filistin uzlaşmasından söz edilemez. Acaba İç Güvenlik Bakanı dört ay önceye ait bir sorunu şimdi açıklamakla bunu mu kanıtlamak istiyordu?”
İsrail Başbakanı Olmert, bu suikast söylentisi hakkında : “Uyarıları göz önünde bulundurmakla birlikte Abbas ile temaslarımı sürdüreceğim” dedi.

Ekonomik işbirliği
Geçtiğimiz pazar günü Türkiye’ye giden   İsrail Altyapı Bakanı Binyamin Ben Eliyezer
İsrail radyosuna salı günü verdiği demeçte biri petrol, diğerleri doğal gaz ve su olmak üzere üç büyük boru hattının inşaatını kapsayacak  büyük bir projeden bahsetti. Başka projelerin de gündemde olduğunu ve en önemlisi bunların gerçekleşmesine uygun bir süreçte olduklarını da ekledi. Diğer Türkiye - İsrail ilişkileri  her iki ülkenin başbakanları Londra’da görüştüklerinde konuşulacak. İsrail- Kürt ilişkileri sorulduğunda  Ben Eliyezer: “Bildiğim kadarıyla Kürtlerle aramızda şu anda hiçbir ilişki bulunmamaktadır” dedi.
İki ülke arasında petrol ve doğal gaz boru hattı ile ilgili bir anlaşma  geçtiğimiz sene yapılmıştı. Bu anlaşmaya göre Hazar Bölgesi’nden Aşkelon’a petrol hattı döşenecek; petrol oradan  mevcut borularla Eilat ve Kızıldeniz’e ulaştırılacak; buradan da tankerlerle  yakıt ihtiyacında olan Hindistan ve Uzak Doğu ülkelerine taşınacak. Bu proje için  hemen hemen üç milyar Dolar gerektiği söyleniyor.

Putin’in riskli oyunu
İsrail uzun süre İran’ın nükleer silahların geliştirilmesi yönündeki çalışmalarını bir dünya sorunu olarak gördüğü için tepki göstermeyi büyük devletlere bıraktı.
Güvenlik Konseyi’nin İran’a yaptırım uygulama kararına Rusya ve Çin  karşı çıktı. Çünkü bu iki ülkenin İran’daki çıkarları ağır basıyor.
Putin’in Tahran ziyareti sonrasında verdiği demeçler, İsrail’i endişelendirdi.  Putin, Moskova’ya döner dönmez   Olmert, bir günlük bir ziyaret için Rusya’ya gitti.
Putin’in eski Rus liderler gibi İsrail’e karşı düşmanca bir tavır takınmaması Olmert’i bir ölçüde rahatlattı.  Üç saat süren görüşme sırasında Putin, İsrail’in güvenliğinin göz önüne alınacağı güvencesini verdi.
Artık Rusya soğuk savaş dönemine dönmeyi istemiyorsa da  batıya da hediye vermemeye kararlı.  İran’a silah satan,  reaktör inşa eden Rusya çıkarları icabı bu ülkeye karşı askeri bir harekat yapılmasına taraftar değil.
Rusya, İran’ın atom bombasına sahip olmasını istemediği halde, bu ülkedeki sivil halkın ihtiyacı için uranyumu bir dereceye kadar  zenginleştirmeye hakkı olduğunu düşünüyor. Ancak Ahmedinecad böyle düşünmüyor. 
Putin çok riskli bir oyun oynuyor, aynen vahşi bir ata binen bir süvari gibi…

Olmert  Paris’te
Hiçbir İsrail Başbakanı, şimdiye kadar Paris’te  böyle dostane karşılanmamıştı. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, İsrail’i yüzyılın en büyük mucizesi olarak nitelendirdi.  Olmert, Londra’da bu kadar sıcak değilse bile yine de iyi karşılandı.
Hem Fransa, hem de İngiltere Annapolis Konferansı’nın başarılı olmasını istiyorlar. Bu nedenle İsrail’in Filistinlilere ödünler vermesi görüşündeler.
Sarkozy’in son açıklamaları salı günkü İsrail gazetelerine manşet oldu. Sarkozy: “ Filistinli göçmenlerin İsrail’e dönmesine karşıyım. Onlar hem ayrı bir Filistin devletinin kurulmasını istiyor, hem de İsrail’e dönmeyi düşünüyorlar.  Bu olamaz. Onların yeri yeni kurulacak Filistin devleti.”