Herkesin olduğu gibi, benim de bazı garip takıntılarım var. Garip diyorum, zira dini bütün olmamama rağmen, yıllardan beri yitirdiğimiz aile büyüklerinin anısına yaptığımız duanın ardından, büyük oğluma: Bizden sonra bu görevi sen sürdüreceksin. Büyüklerden kimseyi unutmayacaksın diye tembihlerdim. Baºka bir istek karºısında alacağım muhtemel yanıt: Saçmalama, bakarız veya kolaydır olurdu. Ancak bu kez yanıt kısa ve dürüsttü: Tamam, yalnız tanımadıklarımı karıºtırma...
Aradan yıllar geçse de, sevdiklerimin senelik anma dualarında içim burkulur. Bir an için gerilere gider, sonra hazanın yanık sesle söylediği isimle irkilir, günümüze dönerim. Benimkisi fazlaca duygusal bir yaklaºım olabilir. Aslında böyle durumlarda kimin ne hissettiğini bilmek mümkün değil.
* * *
Geçtiğimiz hafta elli yıl süreyle toplumumuzun fotoğrafçılığını yapan Jak Belmanı son yolculuğuna uğurlamak üzere Hasköydeydim. İnsanın içini ısıtan sıcak, güneºli bir gündü. Belmana yakıºır dedim içimden. Midraºa girdiğimde aynı duyguları hissedemedim. Ailenin yakınları, Cemaat Baºkanı ile Vekilinden baºkalarını da görmeyi bekliyordum; elli yıl boyunca her düğünde hizmet verdiği kurumun, her vesile ile çağrıldığı dernek temsilcileri keºke orada olabilselerdi.
Çıkıºta, törene katılan Ersin Alokla ayak üstü konuºtuk. Ne yapalım, hayat; hepimiz bu yoldan geçeceğiz dedi. Öyle tabii, herkes bu yoldan geçecek. Ama geçenler çabucak unutulmamalı...
* * *
Aynı hafta dört yıl önce 15 Kasım terör olaylarında yitirdiğimiz dindaºlarımızı andık. Daha doğrusu yakınlarını yitiren aileler birbirine daha çok kenetlendi. Ama ne yazık ki, halkanın bir parçası açık kaldı. Yaºamlarını kaybedenlerin isimleri okunurken, ºu veya bu nedenle bir isim atlandı.
Sessizliğin kopardığı gürültü daha acıdır. Kızının isminin okunmadığını farkeden baba, mekanı terketmeye çalıºtı.
Koca ibadethanede sadece iki kiºi kırgın babayı durdurmak için ayağa kalktı. Biri Onursal Baºkandı, diğeri ise İngilizceyi Türkçeden daha iyi konuºan bir rav. Rav, az sonra babayı annenin yanındaki koltuğa oturttu, kendisi de tören sonuna dek yanlarında kaldı. Eminim, birini sakinleºtirmek için rav olmak gerekmiyor.
Anma törenindeki katılımın az oluºuna gelince, yaºam koºulları, uzun çalıºma saatleri, iºyerlerinin merkezden uzaklaºması ºartları zorlayan gerçekler. Buna karºılık aman boºvercilik de bir baºka gerçek.
Belki de, yeni projeler hedeflemeden önce, toplumun iç yapısını gözden geçirmek, bireyleri duyarsız olmaya iten nedenleri irdelemek gerekir.
* * *
Güvenlik görevlisi Emin Yakuboğlu, gri takım elbiseniz, içine giydiğiniz lacivert yeleğinizle Neve ªalomun karºısındaki kaldırımda selam verip gülümsüyordunuz. Adınız geçtiğinde gençler özlemle iç geçiriyor.
Emin Bey, sevenleriniz sizi saygıyla anıyor ama ne yazık ki, insanlık ölüyor...