2007 senesi İsrail açısından kötü geçmediyse de oldukça olumsuz bir gelişmeye damgasını vurdu. Gazze şeridi tamamıyla radikal Hamas örgütünün kontrolüne geçti. Daha da ötesi Hamas askeri gücünü arttırmak amacıyla Gazze- Mısır sınırından silah soktu. Bu eylemlerin bölgede kalıcı bir gerginliği tırmandırması ve yeni senede bazı infiallere yol açabileceği düşülüyor. Bu düşünceler İsrailli politik ve askeri yorumcuların genel görüşlerini yansıtıyor. Yorumcular şimdi, bir tarafta Mahmud Abbas ve Salam Fayadın diğer tarafta ise Hamasın yönetimindeki ikiye bölünen Filistinde birbirine zıt yaşananlara dikkati çekiyorlar. Mahmut Abbas katıldığı Paris Konferansında 7,4 milyar dolar yardım elde etmeyi başardı. Söz konusu yardım üç sene içinde borçların kapanması, ve geçmiş İngiltere Başbakanı Tony Blairin önerileri doğrultusunda ülkedeki kurumları geliştirmek için kullanılacak. Hamasın kuşatması altında olan Gazze ise İsrail ablukası altında iyice çökerek, ekonomisi felç oldu.
Şimdilik durum Abbas ve Fayad ikilisinin lehine görülüyor. Bu sene Bethlehemde Noel kutlamalarına katılım oranı geçen seneye nazaran %50 arttı. Kutlamaların iyimser bir havada gerçekleşmesi bölgede durumun normale döndüğünün bir göstergesi. Tabii ki durum çok daha karmaşık ve Hamas hala elinde bir çok koz tutuyor.
Hamasın kozları
Hamas yaklaşık 10.000 kişilik, iyi eğitimli, modern silahlarla donanmış ve yönlendirilmiş askeri güce sahip. Bunun yanı sıra Hamasın İsrailli asker Gilad Şaliti elinde tutuklu bulundurması önemli bir koz. Ayrıca Sderot ve Batı Negevi, Aşkelondaki önemli sanayi tesislerini tehdit eden Kassam füzeleri güçlü bir baskı unsuru oluşturuyor. Son aylarda İsrail İran destekli İslami Cihad örgütünün Kassam füzelerine hedef oldu.
Kassamlar Sderotta çok az insanın ölümüne neden olsa da şehirdeki normal yaşamı büyük bir ölçüde etkiledi. Halkın %64ten fazlası olanakları olsaydı bölgeyi hemen terkedeceklerini ifade etti. Çocuklar hala geçirdikleri travmanın etkisindeler. Roket saldırısını durdurabilmek için verilen her türlü çaba etkisiz oldu. Savunma Bakanı Ehud Barak geçtiğimiz hafta bir açıklama yaparak kısa menzilli füzelere karşı bir savunma geliştirildiğini ancak inşaası için iki buçuk seneye gerek olduğunu ifade etti. Bu oldukça uzun bir süre ve yapıldığında da savunmada yeterince etkili olup olmadığı belli değil. Bu nedenle uzun soluklu bir barış süreci İsrailliler tarafından olumlu karşılanacak. Bunun bilincinde olan Hamas, istediklerini elde etmek için durumu en iyi şekilde değerlendirecek. Hamas sadece bir kaç yüz tutuklunun serbest bırakılmasının yanısıra politik ve ekonomik tavizler de istiyor. Gazzede yaşamı zorlaştıran İsrailin ekonomik ambargosunu kaldırmasını talep ediyor.
Serbest bırakılacak tutuklular konusunda İsrail bu girişiminin Gilad Şalitin serbest bırakılmasına yaramayacağı düşüncesinde. Zira Hamas ellerine İsrail kanı bulaşmış tutukluların da serbest bırakılmasını isterken, İsrail ellerine verilen 350 kişilik listeden 40 tanesini ancak serbest bırakabileceğini, gerisinin söz konusu bile olamayacağını söyledi. Bu nedenle Kudüste bakanlık düzeyinde bir komite kuruldu. Komiteden 11bin kişiye ulaşan tutuklu sayısının indirilmesi ve Gilad Şalit karşılığında daha fazla kişinin serbest bırakılabilmesi yönünde geçerli kriterlerde bazı ayarlamalar yapması isteniyor. Ancak komitenin ilk toplantısında Şin Betin ve koalisyondaki sağcı kanadın muhalefetinden dolayı herhangi bir sonuca varılamadı. Tabii teröre kurban giden kişilerin aileleri de muhalefet ediyorlar. Önümüzdeki çarşamba komite bir kez daha toplanacak. Belki Hamasla serbest bırakılacak tutuklu listesi hakkında dolaylı şekilde anlaşma zemini yaratacak bir formül bulunabilir.
Barak- Mübarek görüşmesi
Savunma Bakanı Ehud Barak önümüzdeki çarşamba günü Mısır Devlet Başkanı Mübarek ile buluşmak üzere Şarm El Şeyhe gidecek. Amacı son zamanlarda İsrail- Mısır ilişkilerinde tırmanan gerginliğe son vermek. Genelde açıklamalarında son derece ılımlı olarak tanınan Dışişleri Bakanı Tsipi Livni Mısırlıların Hamasın Sina sınırından silah, patlayıcı ve terörist geçirmesine göz yummalarından bahsederken oldukça heyecanlı davrandı. İsrail Dışişleri Bakanlığı Mısırlı sınır muhafızlarının geçişe izin verdiklerini gösteren bir kasete sahip. Ancak Knessetin dışişleri ve savunma komitesi üyelerinden biri, kasetin Amerikan Kongresine değil de, sadece Amerikan yönetimine yollanmış olmasını kınadı. Kongrenin kaset hakkında bilgisi olursa, Mısıra yaptıkları yardımı kısabileceği düşüncesindeler. Gerçi şimdiden kongre Mısır sınırından geçirilen silahları engellemek için daha etkin bir yöntem bulmasını zorlamak amacıyla Mısıra yaptığı yardımın 100 milyon dolarını kesti.
Jerusalem Posta demeç veren Mısırlı yetkililer Amerikan yardımının bir bölümü ile yasadışı sınır geçişlerini kontrol altına alma, kaçakçıların kazdıkları tünelleri bulmada devriyelere yardımcı olacak cihazlar satın aldıklarını açıkladılar. Mısırlıların şikâyetlerinden biri, barış anlaşmasında sözü geçen sınırda İsrail tarafından konuşlanmasına izin verilen 750 asker sayısı şartının yetersiz oluşuydu. Sina sınırını korumak için bu kadar askerin yetmediğini ama arttırılmasına da İsrailin onay vermediği söyleniyor.
İsrailliler bu sözlerde hakikat payının bulunduğunu, ancak en önemli noktanın isteklendirme eksikliği olduğunu belirtiyorlar. Mısırlılar ise pek hoşlanmadıkları Müslüman Kardeşlere çok yakın olan Hamasın askeri açıdan çok kuvvetlenmesini istemiyorlar. Ama öte yandan da Hamas ile kavgaya girmek istemiyorlar. İsrail ile de aralarının bozulmasını istemediklerinden Barak ve Mübarek zor da olsa bir anlaşma zemini sağlayacak gibi görünüyor.
Barak, Mısır İstihbarat Servisi Başkanı Omar Süleyman ile Gilad Şalit ve serbest bırakılacak tutukluların sorunlarını konuşmayı planlıyor. Omar Süleyman, çok zor da olsa birbirinden ayrı düşüncelere sahip İsrail ile Haması yakınlaştırabilir.
Annapolis Konferansından bu yana İsrail ve Filistin delegeleri ikinci kez bir araya geldiler ancak hiç bir sonuca ulaşamadılar. Yeni yılın ikinci haftasında bölgeye gelmesi beklenen ABD Başkanı Bushun ziyaretinden önce hiçbir konuda ilerleme sağlanamayacağı öngörülüyor.
Ancak o zaman iki taraf da zor kararlara varacak.