Hamas İsrail ile bir savaşa girmeyi göze alır mı? Bir süredir bu sorunun cevabını merak ediyorum. Son olarak Arafat bunu göze aldığında yıl 2000`i gösteriyordu. Filistin lideri kariyerinin doruklarındaydı. Clinton`un görev süresi dolmadan Ortadoğu`da barış sağlayarak tarihe geçme telaşına, dönemin İsrail Başbakanı Ehud Barak`ın naif tavrı eklenince Arafat, barış önerilerini elinin tersi ile itip ikinci intifadayı başlatmaktan çekinmedi.
Hamas İsrail ile bir savaşa girmeyi göze alır mı? Bir süredir bu sorunun cevabını merak ediyorum. Son olarak Arafat bunu göze aldığında yıl 2000i gösteriyordu. Filistin lideri kariyerinin doruklarındaydı. Clintonun görev süresi dolmadan Ortadoğuda barış sağlayarak tarihe geçme telaşına, dönemin İsrail Başbakanı Ehud Barakın naif tavrı eklenince Arafat, barış önerilerini elinin tersi ile itip ikinci intifadayı başlatmaktan çekinmedi.
Arafatın intifadası başarılı oldu, olmadı, bu yazının konusu o değil. Benim merak ettiğin Filistinde şu anda hakim olan liderlik kadrolarının İsrail ile savaşa cesaret edip etmeyecekleri.
Bir süredir Hamasın Gazzede önemli ölçüde silah yığdığı biliniyor. İsrail istihbarat kaynakları sadece yılbaşından beri Gazzeye 20 tonun üzerinde patlayıcının, uçaksavar ve tanksavar roketlerinin kaçak yollardan sokulduğunu iddia ediyor.
Tahmin edilen, çoğu Rusya kaynaklı olan silahların bir süre daha Gazzeye yığılarak, İsraile karşı uzun süre devam edecek bir operasyonun hayata geçirileceği. Yani bugün, yarından ziyade olası çatışmanın aylar sonra olması öngörülüyor.
Bu varsayımın mantık dışı olduğunu iddia etmek zor. Öncelikle son üç aydır İsrailin bölgedeki militan güçlere karşı çok sert olduğunu söyleyebiliriz. İsrailli onbaşı Gilad Şalit kaçırıldığından beri İsrail bölge üzerindeki baskısını arttırdı. Dün okuduğum bir kaynağa göre çatışmalarda ölen Filistinli militan sayısı 300.
İsrailin sert tutumunun ardında Güney Lübnandaki durumuna düştüğü bir daha düşmeme isteği yatıyor olabilir. Ancak Gazzede belirtilen boyutlarda bir silahlanma söz konusuysa, İsrailin bunu kontrol altına alamadığı bir ortamda sertliği sürdürmesi yakın gelecekte bölgede çıkabilecek bir savaşın kıvılcımı olur.
Öte yandan duruma Hamas cephesinden baktığımızda, sözkonusu operasyonun Filistinli parti-örgüt için de başvurulacak çıkar yollardan biri, hatta öncelikli yollardan biri olduğu görülür. Hamasın El-Fetih ile yaşadığı çatışmalar açıkçası kimse için süpriz olmamıştı. Bir tarafta yıllardır sürdürdüğü silahlı mücadeleye ve dönemsel olarak ulaştığı yüksek halk desteğine güvenen Hamas, karşı tarafta geçmişten gelen iktidarını korumak isteyen ve bunun için silah kullanmaktan çekinmeyen El-Fetih ile çatışmaya eninde sonunda girecekti. Arafatın ardından tek partili yönetimin bile kendini kabul ettiremediği bir ortamda iki başlı yönetim çok ağır bir sınav şüphesiz. Dolayısıyla geçtiğimiz haftalarda iki taraf arasında yaşanan ve bölgede iç savaş korkusu yaratan çatışmaların gelecekte de sürmesi beklenebilir.
Ancak tek bir durumda Hamas, El-Fetih ile silahlı çatışmaya girmeksizin Filistindeki üstünlüğünü ve iktidarını siyasi rakibine kabul ettirebilir: İsrail ile savaş.
Gazzede başlayacak olası bir savaş Hamasın tartışmasız ve çatışmasız içeride de salt iktidara ulaşmasını sağlayacaktır. Böyle bir ortamda El-Fetih Hamas ile silahlı bir çatışmanın içine girmeyi asla göze alamaz. Şu anda Hamasın elini bağlayan geçmiş dönem anlaşmaları bir yük olmaktan çıkar. Bu savaştan yokolmadan çıkması durumunda Hamas, başından beri sahip olamadığı güce ve özgürlüğe sahip olacaktır.