Türkiye`nin İsrail Büyükelçisi Namık Tan: `Tüm Yahudilerin Amerikan kongresinde oylanacak Ermeni Soykırımı tasarısına karşı tepki göstermelerini bekliyoruz` açıklamasında bulundu.
Türkiyenin İsrail Büyükelçisi Namık Tan: Tüm Yahudilerin Amerikan kongresinde oylanacak Ermeni Soykırımı tasarısına karşı tepki göstermelerini bekliyoruz açıklamasında bulundu.
Jerusalem Posta verdiği röportajda Türkiyenin sadece İsrail Devleti ile değil dünyadaki Yahudilerle stratejik ilişkileri vardır diyen Büyükelçi Tan Türk halkının sadece İsrailin değil ABD Yahudilerinin de Amerikan Kongresinde Ermeni Soykırımı yasasının geçmemesi yolunda ellerinden gelenin en iyisini yapmalarını beklediklerini açıkladı.
1990larda iki kez Washingtonda görevde bulunan Tan, önemli Yahudi organizasyonları ile Washingtonda ki İsrail hükümeti sözcüleri arasındaki ilişkilerinin bilincinde. Tan, İsrail Devlet Başkanı Şimon Peresin, Başbakan Erdoğana Amerikan Yahudi organizasyonlarının her zaman İsrail ile aynı çizgide politika gütmediğini açıkladığını hatırlattı. Büyükelçi Tan:Ancak bu kez durum değişik. Çünkü sadece basit rutin bir konuda fikir ayrılığı değil. Sonuçlar Türkiye İsrail stratejik ilişkilerini etkileyebilir ve bu nedenle çok önem verilmesi gerekir. Bunun altını çizmek adına tatilimi yarıda bırakarak görevime geri döndüm. Başbakan Olmert, Dışişleri Bakanı Tsipi Livni ve Knesset Başkanı Dalia İtshik ile görüşme istedim. Onlara bu sorunun bizler için önemini anlatmak istiyorum. Ermenilerle olan savaşın Osmanlı İmparatorluğunun sorumlu olduğu bir soykırım olarak adlandırılmasını kabul etmemiz mümkün değil dedi.
Büyükelçi açıkça, Türkiye - İsrail ilişkilerinin yasanın geçmesinin engellenememesine bağlı olmadığını, ancak iki ülke arasındaki stratejik bağların, ülkelerin birbirlerine olumlu katkılarıyla gelişebileceğini söyledi. ABD Kongresindeki Yahudi lobisinin etkisi her zaman İsrail- Türkiye ilişkilerine olumlu katkıda bulundu. Eğer şimdi bu çok önemli konuda başarısızlığa uğrarsa, tüm strateji bundan zarar görecek. Bu nedenle Türkiye- İsrail ilişkileri çok hassas bir döneme girdi.
İlişkiler her iki tarafın ordularınca başladı ve gelişti. Erbakan döneminde bile ilişkilerin gelişmesi yönünde hükümeti ikna eden Türk ordusu, AKP döneminde de devamını sağladı. Ancak ordunun politik gücü zayıflıyor gibi görünüyor. Ordu mensuplarının tümünün de iki ülke arasında gelişen iyi ilişkileri onayladıklarını varsayamayız. Bazıları ilişkilerin bozulması için ellerine geçen fırsatları değerlendirebilir.
Açıklamanın arkasındaki neden
ADL ve başındaki etkin kişi Abe Foxmanın Ermeni Soykırımı hakkındaki fikirlerinin değişimi ilk ciddi alarm sinyalini verdi. Bunun özel bir nedeni vardı. Bostonun banliyösü olan Waterbrownda yaşayan büyük Ermeni Cemaati 1915 olaylarını soykırım olarak kabul etmek istemeyen ADLnin ırkçılık aleyhindeki programına desteğini çekti. Bu olay ADLde tepkiye neden oldu ve bölgedeki ADL başkanı Boston Globe gazetesinde bir makale yazarak ADL başkanlığının konu hakkındaki tutumunu eleştirdi. ADL Başkanı Foxman tarafından işine son verilirken, ona karşıt olanlarca yeni bir hareketin başlamasına neden oldu. ADL üyeleri istifa ederken, Foxmanın da istifa etmesi için çağrıda bulundular.
Organizasyonun bölünmesi ve başkanlığının düşmesi tehlikesi ile karşı karşıya kalan Foxman hiçbir İsrail temsilcisinin bulunmadığı birçok toplantı sonucunda açıklama yaparak Ermenilere yapılanın soykırım ile eş değerde olduğunu açıkladı.
Foxmanın açıklaması, İsrail için tamamen sürpriz oldu.Türkiye ile olan ilişkilerden sorumlu diplomatlar tepkilerini soran gazetecilere bunun imkansız olduğunu, bir gazetecilik yanlışı olduğunu düşündüklerini söylediler.
Foxman da, Ermeni Soykırımının Kongre tarafından kabul edilmesi konusunda olumsuz tavrını değiştirmeyeceğini açıkladı. Zira ADL Türkiye ile Ermeniler arasında bir diyalogun başlamasından yana.
İsrail, Ermeni Soykırım Yasası Kongreye gelene kadar müttefiki Türkiyenin şiddetle reddettiği yasanın geçmemesi için tüm kuvvetlerini seferber edecek. Ancak ADL ve Foxmanın son tutumu İsrail için durumu güçleştirecek. New York Times 1915te Ermenilere uygulanan birçok zulümden, bahsederken aynı zamanda Türklere uygulanan zalimliklerden hiç bahsetmedi. Bunun üzerine aralarında kongre mensubu olan bir çok Yahudi, Holokosttan sonra böyle konularda çok adil ve ilkeli davranmaları gerektiğini açıkladılar.
İsrailli bir yorumcu ise Amerikanın komşusu Kanada ile uzun bir sınırı varken ilkelerden konuşmanın çok kolay olduğunu ama dört bir yanı düşmanca duygular besleyen ülkelerle kısacık sınırlarla çevrili olan İsrailin Türkiye gibi bir stratejik müttefike ihtiyacı olduğunu vurguladı.
İsrail, zulmü kabullenemez ancak o dönemde yaşananların ardındaki bir takım etkenleri de göz ardı edemez. Yaşananlar Holokostta Yahudilerin yaşadığından çok farklıdır.
Jerusalem Post ve Haaretzin dışında İsrail medyası konuya geniş yer vermedi. Ancak bu tutum Soykırım Yasası kongreye gelirse veya geldiğinde değişebilir. Kongrenin New Yorklu demokrat üyelerinden İsrailde bulunan bir üyesi yasanın geçme ihtimalinin bulunduğunu söyledi. Ancak zorlu bir çatışmayı önlemek için yasa tasarısı belirsiz bir zamana kadar da ertelenebilir. Kongrenin Yahudi üyesi bunun en iyi çözüm olduğunu da sözlerine ekledi.
Medya şimdilik konuya çok eğilmezken Türk Musevi Cemaati Başkanı Silvyo Ovadyanın açıklamaları ve Jak Kamhinin mektubu basında yer aldı.
İsrailde bu hafta
İsrail Başbakanı Olmert Salı günü Abbas ile Kudüste görüşerek Kasımda Washingtonda gerçekleşmesi planlanan konferansa sunulacak ilkelerle ilgili deklarasyon maddelerinin geliştirilmesi için çalıştı. Abbas, Fayyad hükümetine bağlı güvenlik güçlerinin yanlışlıkla arabasıyla Cenine giren İsrailli askeri kurtarmasının üzerine söz konusu görüşme çok olumlu bir havada olacak. Yanlışlıkla İsrail karşıtı olan Cenine giren askerin arabası önce gençler tarafından kullanılamaz hale getirilirken, Filistinli bir polis tarafından kurtarıldı. Bunun üzerine İsrail Dışişleri Bakanı Livni, Fayyad hükümetine teşekkür etti. Durumun olumlu yönde değiştiğini de söyledi.
Dışişleri Bakanlığı Kasımda ki konferansa katılmak üzere özel bir komite kurdu. Komite tarafından konuşulacak konular ve konferanstan sonra da tartışılması gerekenler listesi hazırlandı. Bu da Kasım konferansında her konuda anlaşmanın sağlanamayacağını bekledikleri anlamına geliyor. Konferanstan beklenen, mutabakata gelinen konuların kabulü ve tam bir anlaşma için çalışmaların devam etmesi konusunda söz birliğinin sağlanması.
Savunma Bakanı Barak, Knessetteki Savunma komitesine Suriye ile aralarındaki gerilimin azaldığını açıkladı. Ancak Hizbullah şimdi 20.000 değişik tipte füzeye sahip. Bu miktar geçen savaşta sahip olduklarından daha fazla. Hamas ise Gazzede Hizbullahtan daha iyi olmak için çalışıyor.
Geçtiğimiz hafta Şas Lideri Rav Ovadya Yosefin askerlerin dini vecibelerini yerine getirmedikleri için öldükleri açıklaması İsrailde özellikle öldürülen askerlerin aileleri tarafından tepki ile karşılandı.Sosyal Güvenlik Bakanı Dichter kurşunların dindar yada dindar olmayanların arasında seçim yapmadığını belirtti. Bir askerin babası Einhorn, oğlunun dua etmek üzere hazırlanırken öldürüldüğünü ifade etti.
Kabine bakanlarından olan Şas sözcüsü Eli Yishai, Rav Ovadya Yosefi koruyarak onun her söylediğinin Tanrı sözü olduğunu açıkladı.