Türkiye- Irak sınırında yaşanan kanlı olaylar karşısında Türk halkının infialini en iyi anlayacak ve hissedecek olanlar İsraillilerdir. Senelerce İsrail halkı görüntüde tarafsız olan ülkelerin saldırılarının acısını çekti ve halen de çekiyor. Söz konusu tarafsız ülke hükümetleri teröristlere karşı ya önlem alamadılar ya da almak istemediler.
Türkiye- Irak sınırında yaşanan kanlı olaylar karşısında Türk halkının infialini en iyi anlayacak ve hissedecek olanlar İsraillilerdir. Senelerce İsrail halkı görüntüde tarafsız olan ülkelerin saldırılarının acısını çekti ve halen de çekiyor. Söz konusu tarafsız ülke hükümetleri teröristlere karşı ya önlem alamadılar ya da almak istemediler. Şimdi dost ülkeler İsraile de yaptıkları gibi Türkiyeden de itidalli olmasını bekliyorlar. İsrail, kimi zaman sabırlı olmayı tercih ettiyse de, kimi zaman başka bir çare bulamadığında harekete geçmek zorunda kaldı. Görülüyor ki Türkiyede aynı durumda.
Terör ortak sorun
Yazımı kaleme aldığım sırada Türkiye ve İsrail başbakanlarının Londrada görüşmeleri bekleniyor. Konuşacakları konuları çok. Yaşanan gelişmelerden bir tanesi, Temsilciler Meclisinin çoğunluğunun Dışişleri komitesinin kararlarını uygulama taraftarı olmadığının anlaşılması oldu. Sonuç iki şekilde olabilir. Bir tanesi kararın oylama için kongreye hiç sunulmaması, diğeri ise sunulursa reddi. Özellikle eski dışişleri bakanlarının ve İsrail hükümetince teşvik edilen Yahudi Lobisinin sıkı çabaları sayesinde Dışişleri komitesinin geçmemesi imkansız görülen kararının tereddütle karşılanması sağlandı. Eğer bu gerçekleşirse Türkiye- İsrail ilişkileri açısından olumlu olur.Tabiî ki bu durum Osmanlı İmparatorluğu döneminde Birinci Dünya Savaşında yaşanan kanlı olayların tarihsel açıdan objektif olarak incelenmesine engel teşkil etmeyecek.
Son günlerde Türkiyenin Suriye ile İsrail arasında iletişimi sağladığı biliniyor. Birkaç gün önce Beşar Esad Ankarayı ziyaret etti. Büyük ihtimalle bu ziyarette konuşulanın ardından Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğanın İsrail Başbakanına söyleyeceği bir çok şey olacak. İsrailin Eylül başı Suriye topraklarında Kuzey Kore teknisyenlerinin plütonyum zenginleştirecek bir nükleer reaktör kurma niyetiyle inşa ettikleri binayı uçak bombardımanına tutuğu biliniyor. Türkiyenin bu konudaki düşüncelerini açıklaması merakla bekleniyor. Ayrıca birçok konuda işbirliği yapan iki ülkenin başka problemlerin yanı sıra Annapolis Konferansını da gündeme getireceği belli. İsrail jetlerinden Türkiye topraklarına düşen iki yakıt tankı konusu da gündeme gelecek. Ancak bu konunun herhangi bir problem yaratacağını düşünmüyorum. İki lider arasında konuşulacak asıl sorun Esadın Ankara ziyaretinde getirdiği öneriler ve bunların Annapolis Konferansı ile ilişkisi olacak.
Görüşmelere devam
Condolezza Riceın İsrailli ve Filistinli yetkililerle yaptığı dört günlük görüşmeler sonucunda görüş ayrılıkları giderilmedi. Riceın ulaştığı tek olumlu gelişme tarafları birlikte çalışmaya ikna etmesi. Filistinliler, Annapolis Konferansından önce görüş ayrılıklarına bir çözüm bulunamayacağını, konferans sonrasında bir iki yıl sürdürülecek sistematik bir çalışmayla olumlu bir sonuca ulaşılabileceğini idrak ettiler.
Suikast söylentisi
Bu hafta ortamı geren bir suikast haberi İsrail- Filistin ilişkilerini zora soktu. İsrail İç Güvenlik Bakanı Dihter, Bakanlar Kurulunda Mahmud Abbasın güvenlik görevlisi beş gencin dört ay önce Olmerte bir suikast planladıklarını açıkladı. O dönemde Abbas ile görüşmek üzere Erihaya geçmeyi düşünen Olmertin aracına ateş açılacaktı. Bu duyumu alan Şin Bet Güvenlik Servisi iki kişiyi gözaltına aldı ve FÖY Güvenlik Servisini uyardı. Diğer üç kişi ceza evine gönderildi. Ama çok geçmeden suikast haberinin asılsız olduğunu anlaşıldı. Kısa bir süre sonra ellerindeki silahların Olmertin zırhlı aracına zarar veremeyeceği ortaya çıktığında tutuklu Filistinliler serbest bırakıldılar.
Mahmud Abbasın güvenlik servisinde dahi bir İsrail başbakanına suikast yapabilecek kişilerin bulunması ve Arafat döneminde olduğu gibi özgür bırakılmaları İsrailde öfke uyandırdı.
Jerusalem Post olayı şöyle değerlendirdi: Bu olay İsraillilere Yol Haritası Planının ilk maddesinin terör örgütlerinin eylemlerine son vermesi koşulu olduğunu hatırlattı. Çünkü terör devam ettikçe İsrail- Filistin uzlaşmasından söz edilemez. Acaba İç Güvenlik Bakanı dört ay önceye ait bir sorunu şimdi açıklamakla bunu mu kanıtlamak istiyordu?
İsrail Başbakanı Olmert, bu suikast söylentisi hakkında : Uyarıları göz önünde bulundurmakla birlikte Abbas ile temaslarımı sürdüreceğim dedi.
Ekonomik işbirliği
Geçtiğimiz pazar günü Türkiyeye giden İsrail Altyapı Bakanı Binyamin Ben Eliyezer
İsrail radyosuna salı günü verdiği demeçte biri petrol, diğerleri doğal gaz ve su olmak üzere üç büyük boru hattının inşaatını kapsayacak büyük bir projeden bahsetti. Başka projelerin de gündemde olduğunu ve en önemlisi bunların gerçekleşmesine uygun bir süreçte olduklarını da ekledi. Diğer Türkiye - İsrail ilişkileri her iki ülkenin başbakanları Londrada görüştüklerinde konuşulacak. İsrail- Kürt ilişkileri sorulduğunda Ben Eliyezer: Bildiğim kadarıyla Kürtlerle aramızda şu anda hiçbir ilişki bulunmamaktadır dedi.
İki ülke arasında petrol ve doğal gaz boru hattı ile ilgili bir anlaşma geçtiğimiz sene yapılmıştı. Bu anlaşmaya göre Hazar Bölgesinden Aşkelona petrol hattı döşenecek; petrol oradan mevcut borularla Eilat ve Kızıldenize ulaştırılacak; buradan da tankerlerle yakıt ihtiyacında olan Hindistan ve Uzak Doğu ülkelerine taşınacak. Bu proje için hemen hemen üç milyar Dolar gerektiği söyleniyor.
Putinin riskli oyunu
İsrail uzun süre İranın nükleer silahların geliştirilmesi yönündeki çalışmalarını bir dünya sorunu olarak gördüğü için tepki göstermeyi büyük devletlere bıraktı.
Güvenlik Konseyinin İrana yaptırım uygulama kararına Rusya ve Çin karşı çıktı. Çünkü bu iki ülkenin İrandaki çıkarları ağır basıyor.
Putinin Tahran ziyareti sonrasında verdiği demeçler, İsraili endişelendirdi. Putin, Moskovaya döner dönmez Olmert, bir günlük bir ziyaret için Rusyaya gitti.
Putinin eski Rus liderler gibi İsraile karşı düşmanca bir tavır takınmaması Olmerti bir ölçüde rahatlattı. Üç saat süren görüşme sırasında Putin, İsrailin güvenliğinin göz önüne alınacağı güvencesini verdi.
Artık Rusya soğuk savaş dönemine dönmeyi istemiyorsa da batıya da hediye vermemeye kararlı. İrana silah satan, reaktör inşa eden Rusya çıkarları icabı bu ülkeye karşı askeri bir harekat yapılmasına taraftar değil.
Rusya, İranın atom bombasına sahip olmasını istemediği halde, bu ülkedeki sivil halkın ihtiyacı için uranyumu bir dereceye kadar zenginleştirmeye hakkı olduğunu düşünüyor. Ancak Ahmedinecad böyle düşünmüyor.
Putin çok riskli bir oyun oynuyor, aynen vahşi bir ata binen bir süvari gibi
Olmert Pariste
Hiçbir İsrail Başbakanı, şimdiye kadar Pariste böyle dostane karşılanmamıştı. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, İsraili yüzyılın en büyük mucizesi olarak nitelendirdi. Olmert, Londrada bu kadar sıcak değilse bile yine de iyi karşılandı.
Hem Fransa, hem de İngiltere Annapolis Konferansının başarılı olmasını istiyorlar. Bu nedenle İsrailin Filistinlilere ödünler vermesi görüşündeler.
Sarkozyin son açıklamaları salı günkü İsrail gazetelerine manşet oldu. Sarkozy: Filistinli göçmenlerin İsraile dönmesine karşıyım. Onlar hem ayrı bir Filistin devletinin kurulmasını istiyor, hem de İsraile dönmeyi düşünüyorlar. Bu olamaz. Onların yeri yeni kurulacak Filistin devleti.