Geçtiğimiz hafta, salı günü, yerel saat ile 22.00`de, Türkiye saati ile 23.00`de açıklanan İsrail seçimlerinin sandıktan çıkan ilk tahmini sonuçlarını dahi elde edemeden, "Büyük partiler kan kaybetti" manşetini attık. Pek de yanılmadık.
Bu hafta Erol Güney ve Dış Haber yazarlarımız mazur görsün, köşemde İsrail seçim sonuçlarını yorumlamak istiyorum.
Sandıktan birinci parti olarak çıkmasına ve 29 sandalye kazanmasına karşın "Kadima" ilk kez katıldığı seçimlerde kamuoyu yoklamalarına yenik düştü ve Ariel Şaronun hastaneye kaldırılmasından önce sahip olduğu üstünlüğü koruyamadı; anketlerin kuruluş aşamasında öngördüğü 44 sandalyeden oldukça gerilerde bir sonuç elde etti. Bunun tek açıklaması Ehud Olmertin henüz Şaron gibi liderliğini kanıtlayamamış olmasıdır.
40 sandalyeye sahip iken sadece 12 milletvekili çıkaran ve "Şas" ile birlikte 3. parti konumuna düşen "Likud" ise en ağır darbeyi yiyen parti oldu. Bunun nedeni Binyamin Netanyahunun Maliye Bakanlığı görevinde uyguladığı mali reformların yoksul kesimlerde uyandırdığı tepkidir.
Üç büyük partiden "İşçi Partisi" kazandığı 20 milletvekilliği ile en az kayba uğrayan partiydi. "Kadima"ya geçen Şimon Peresin liderliğindeki "İşçi Partisi"nin 16. Knessette 22 temsilcisi bulunmaktaydı. Amir Peretzin deneyimsizliği, lisan bilmemesi, Fas kökenli olması eleştirildi ve liderlik yarışında yenilgiye uğrayan Şimon Peres; "Amir Peretz başbakan olabilecek niteliklere sahip değildir" suçlamasında bulundu. Buna karşın Amir Peretzin sosyal içerikli programı partisine önemli artılar kazandırdı, Hayim Ramon, Dalya İtzik gibi ağır topların da "Kadima"ya katılması sonucu partinin önemli oranda oy kaybına uğramasını önledi.
Görünen o ki, İsraildeki son seçimlerde "Likud" ve "İşçi" partileri gibi iki büyük parti yerlerini iki orta ölçekli partiye, "Kadima" ve "İşçi" partilerine bıraktı. 12 sandalye ile 3. parti konumuna yükselen Dinci Sefarad Partisi "Şas", genelde Rus göçmenlerin oylarına dayanan Avigdor Libermanın "İsrael Beitenu" ve 7 milletvekilliği kazanarak sürpriz bir sonuç elde eden "Gimlaim" (Emekliler Partisi) gibi belli kitlelerin sektörel oylarına sahip partiler yeni mecliste ağırlıklı olarak yer alacaktır.
120 kişilik Knessette, "Kadima" (29) -+ "İşçi" (20) + "Meretz" (5) = 54 oydan oluşan Merkez-Sol cephenin karşısında "Likud" (12) + "Şas" (12) + "İsrael Beitenu" (11) + "Ehud Leumi" (9) + "Birleşik Tora" (6) = 50 oya sahip sağ cephe yer almaktadır. Ortak paydaları 70 yaşın üstünde olmanın ötesinde siyasi eğilimleri belirsiz "Emekliler Partisi"nin 7 milletvekilinin hangi cephede yer alacağı ise henüz bilinmiyor. Ehud Olmertin "Geri Çekilme Planı"nı uygulayabilmesi için "Emekliler Partisi"nin desteğini kazanamaması durumunda 9 sandalyeye sahip üç İsrailli Arap Partisinin oyuna gereksinimi olacaktır. Bu da hiçbir başbakanın arzu edebileceği bir durum değildir.
Koalisyonu oluşturma açısından ise en yakın olasılık "Kadima" (29) + "İşçi" (20) + "Şas" (12) + "Emekliler" (7) + "Birleşik Tora" (6) = 74 formülüdür. Ehud Olmertin çetin geçecek pazarlıklar sonrasında eninde sonunda bakanlıkların dağılımı konusunda bir uzlaşmaya varabileceği anlaşılıyor. Ancak Hamas hükümeti ile uzlaşma olasılığı pek ufukta görülmediğinden bir yıl sonra tek taraflı çekilme planını uygulamaya koyduğunda dinci iki partinin hükümetten çekilmesi koalisyonun geleceğini tehlikeye düşürebilir.
Sefarad kökenden gelen "İşçi Partisi" Lideri Amir Peretz ile yine dinci Sefaradları temsil eden "Şas Partisi" Lideri Eli Yişayın, seçim sonrası ilk görüşmelerinde, ortak bir "toplumsal cephe" oluşturabilecekleri ve toplam 33 sandalyeye sahip bu cephenin 29 milletvekili bulunan "Kadima" karşısında Devlet Başkanı Moşe Katsava başbakanlık görevinin Amir Peretze verilmesinin önerilebileceği belirtildi. Bu açıklama her iki partinin de koalisyon görüşmelerinde "Kadima" karşısında pazarlık güçlerini arttırmayı amaçlamaktadır.
Çok bilinmeyenli karmaşık bir cebir problemini andıran İsrail seçimleri ile ilgili özetle söyleyebileceğimiz ortaya güçlü bir iktidarın çıkmadığı, sosyal sorunların neden olduğu ekonomik güçlükler ve yoksulluk sınırındaki halkın sayısının artmasının "Emekliler Partisi" gibi oluşumların güçlenmesine neden olduğudur. % 63,2 gibi çok düşük bir katılımın sağlandığı 17. Knesset seçimlerinde nerdeyse iki kişiden biri oy kullanmazken, pek çok genç seçimi boykot etmek yerine son anda "Emekliler Partisi"ni destekledi.
Yeni dönemde güvenlik sorunlarının yanı sıra farklı kesimler arasındaki gelir dağılımındaki uçurumların ve sosyal sorunların İsrail gündemin başında yer alacağı anlaşılıyor.
HAG SAMEAH