"İsrail`in bugünlerde kudurmuşçasına saldırıları, Amerika`nın İslam kanları ile beslenen bu Golem`inin artık mübarek topraklar üzerinde yaşama şansı her gün azalmaktadır. Evet, yarınlarda ?güneşin İsrail`siz bir dünya üzerine doğması" kimse için şaşırtıcı olmamalıdır." Ben bu hafta basında rastladığımız bu tür `sevimsiz` görüşlere kafayı takmadan her yaz kaleme aldığım ?mutat? yaz yazılarımdan birini daha karalamayı yeğledim.
İki ay kadar önce Büyükadadaydım. Doğalgaz nedeniyle her yer kazılmış, hava yağışlı, hendek ve çukurlardan bata çıka dizime kadar çamur, Kaymakamlık Binasına zorlukla ulaşabilmiştim.
Belediye Başkanı Coşkun Özden Mayıs ayında gazetemizi ziyaretinde; "endişelenmeyin, bir aya kadar yolların yüzde sekseni asfaltlanacak" açıklamasında bulununca acaba okura yanlış enformasyon mu iletiyoruz diye bir an tereddütte düştüm.
Ama yanılmışım, belediye başkanımızı kutlarken, adamızın halen yaşanacak bir tatil beldesi olma niteliğini yitirmediğini açıklamak zorundayım.
Yıllardır özlemle beklediğimiz Taksim-Kabataş finiküler hattının nihayet açılması vapur/deniz otobüsü çıkışlarındaki hengameye son verdi.
3. Uluslararası Adalar Kültür ve Sanat Festivali de yaşantımıza hem renk katacak, hem de bir nebze adaların kültürel çeşnisini yansıtarak nostaljik geçmişe göndermede bulunacak...
Büyükadanın ısınma sorununun çözümlenmesi ve Maltepeye düzenlenecek sürekli ulaşım olanakları ile yaz-kış oturulan bir mekana dönüşeceği açık. Belki zamanla kabuk değiştirir, demografik yapısı farklılaşır. Hepsi o kadar...
***
28 Haziran tarihli Şalomda Perspektif Sayfası Yönetmeni David Ojalvo, "Yetişkinler ve Gençler" başlıklı yazısında 1984 doğumlu olduğunu ve "yetişkin büyükler ile genç dostları arasındaki etkileşimin izini sürerken her şeye rağmen farklılığın ayırıcı olmadığını, gençlerin başarılarının büyükleri huzurlu ve mutlu etmesi gerektiğini" belirtiyor.
Gazetemiz yirmiden doksana çok farklı yaşta yazarı bünyesinde barındırıyor. Aile içi boyutlarda bile pek de kolay yürütülemeyen bu birliktelik Şalom Ailesinde karşılıklı etkileşim yönünden son derece olumlu bir işlev görmekte.
Yetişkinlerin deneyimleri, gençlerin atılımcı, yenilikçi çağdaş görüşleri ile birleşince toplum yararına bir sinerji niye oluşmasın?..
***
Kısa bir süre önce Adliyede yepyeni cüppesi ile Av. Cem Karako kardeşime rastladım. Cem bir yıl kadar önce Perspektif Sayfasının sorumluluğunu önce Ceni Paltiye, sonra da David Ojalvoya devretmişti. Yanında ise ÜÖMLden kariyer stajını yapan bir öğrenci vardı. Azimliydiler ve geleceğe umutla bakıyorlardı.
Gazetemiz yazarlarından Rita Ender de şu anda Prof. Dr. Köksal Bayraktarın yanında stajını yapmakta. Rita, "Güncel Hukuk Dergisi"nde de sürekli yazıyor.
Hukuk eğitimi cemaatimizin gençleri arasında uzun yıllar pek rağbet görmedi. Son senelerde ise ilginin giderek arttığını gözlemliyorum. Sosyolojik nedenleri tabi ki vardır.
Cem Karako ile karşılaştığımda genci, yetişkini ile cemaatimizde yaklaşık kırk kadar hukukçunun mevcut olduğunu düşündüm. Ve aklıma şöyle bir düşünce geldi: Cemaatin hukuki yapısının bir hukuk sempozyumunda ele alınması, bu meslek grubunun bilgilendirilmesi ve bir beyin fırtınası gerçekleştirilmesi gelecek açısından yararlı olmaz mı?
Bir yaz ütopyası....