Bu hafta ele aldığım konu belki `Kavram` sayfasına daha uygun düşebilir ve daha ayrıntılı olarak aktarılabilirdi. Ben ise liberal, geleneksel, hatta Ortodoks Yahudileri arasında bile önemli görüş ayrılıklarına neden olan, ülkemizde ise yakın bir döneme kadar varlığı pek bilinmeyen `Habad` akımının genel hatları ile dahi olsa irdelenmesinden yanayım.
Habad İbranice Hohma (Aklıselim), Bina (Hoşgörü) ve Daas (Bilgi) anlamına gelen kelimelerin baş harflerinden oluşur. Özellikle XIX. ve XX. yy.larda Rusyada pekçok taraftar toplayan akım, bir yüzyıl boyunca kendilerine merkez oluşturan kentin adı olan Lubavitch olarak da anıldı. Lubavitch taraftarları, ilkin komünist iktidar, sonra da faşist Almanya tarafından tamamıyla yok edildiler.
2. Dünya Savaşında ABDye kaçmayı başaran Rav Joseph İsaac Schneerson, 19 Mart 1940da Brooklyne yerleşti. Laik ve dinin gereklerine karşı ilgisiz olanları kazanmak için Teşuva projesini başlattı, Maşiahın gelmesi için ne yapılması gerektiği kendisine sorulduğunda; sadece iyilikseverlik yanıtını verdi. Amaçlanan, her Yahudinin Toraya, Mitsvalara ve genelde Yahudi yaşam tarzına uymasına yardımcı olmaktı.
Akımın 7. lideri, 1994 yılında ortadan kaybolmasına dek, Rav Menachem Mendel Schneerson idi. Maşiah olarak benimsenen Ravın ölümü üzerine pekçok taraftarı - tümü değil- Rav Menachem Mendel Schneersonun ölmediğini, sadece basit insanlar tarafından görülmez hale dönüştüğünü ve ileriki bir tarihte Maşiah olarak yeniden ortaya çıkacağını savundu.
Maşiahın yaşayan biri olduğu düşüncesi Rav Elazar Menachem Schach gibi Ortodoks akımın pek çok öncüleri arasında bile tepkilere yol açtı. Ancak Habad akımının savunduğu görüşler arasında tartışmalara yol açan tek düşünce bu değildir. Yahudilikte Tanrı ile kul arasında Hıristiyanlıkta olduğu gibi din adamı yer almaz; dua doğrudan Tanrıya yapılır. Habad akımı ise araya aracı olarak Tsadiki koyar.
Schneerson şöyle der; Hasidler ile Rav iki ayrı bütün değildir. Aynı şekilde bir Hassid için Ravı ve Tanrısı da bir bütündür. Bu düşünce diğer tüm Ortodoks akımlar tarafından reddedilmektedir.
Rav Schneerson, asimilasyona yol açtığı nedeni ile ABDde Yahudilerin çoğunluğu tarafından sürdürülen yaşam tarzına karşı çıkar, dini simgelerin dışavurumunu, erkeklerde uzun sakal bırakılmasını, kadınlarda peruka giyilmesini savunur. Hanuka Bayramının aleni ve görkemli bir şekilde kutlanması, dindar olmayan Yahudilerin Tefilin takmaya ikna edilmeleri, çarpıcı dini törenlerin düzenlenmesi Habadın uygulamaları arasında yer alır ve tüm bu uygulamalar ABD cemaati tarafından şiddetle eleştirilir.
Habadın özellikle en ağır tenkitlerle karşı karşıya kaldığı konu ise kimi zaman gazetemizde de yer alan Holokostla ilgili Rav Menahem Mendelin ileri sürdüğü görüşlerdir. Rava göre; Holokost sayesinde tüm Yahudi ulusunun yok olması önlendi. Teolojide, Tanrının 4 milyar kişinin her anına hâkim olduğu anlayışı geçerlidir. Herkes 1,5 milyon çocuk ölürken Tanrı nerdeydi diye soruyor. Evet, Tanrı oradaydı ve Holokostun gerçekleşmesini istedi. Bu yorum Toraya da uygundur, Yermiya 25de Nebuchadnezzar nasıl Tanrının iyi bir hizmetkarı olarak zikredilmekte ise Hitler de Tanrının bir elçisidir.
Ünlü tarihçi Yehuda Bauer ise liderlik babadan oğla geçtiği için geniş ve etkin bir hanedanlık olan Habadın yaşamış olan bir Maşiahın yeniden canlanmasını beklerken bu yönden Hıristiyanlık benzeri bir akım olarak ortaya çıktığını, ancak Habad liderinin Holokostu inkâr etmediğini, onu haklı gördüğünü belirttir. İnterneti tıklayarak kolaylıkla ulaşabileceğimiz bu bilgi aktarımı konusunda yorumu okura bırakıyorum.