Davetlisiniz

60 yıldır tam 2997 hafta boyunca yayımlanan Şalom Gazetesi, bu uzun sürecin yıldönümünü 7 Ekim Pazar günü bir dizi etkinlik ile kutlayacak. Bu bayrak yarışını yeni genç kuşaklara devretmek ve Şalom Gazetesi`nin daha nice yıllar yayın yaşamını sürdürdüğüne tanıklık etmek isterim.

Yakup BAROKAS Köşe Yazısı
26 Eylül 2007 Çarşamba

Gazetenin birinci yıldönümünde, 29 Ekim 1948 tarihli nüshasının manşetinde, ‘bugün Şalom için iyi bir gündür’ anlamına gelen, İbranice dilinde “Hayom yom tov laiton Şalom”  (oy es un dia de alegria para el Jurnal Şalom) ifadesine yer verilmişti. Şalom’un o dönem yazarlarından Aron Zonana, gazetenin tüm okurlarının menfaati için çalıştığını yazıyordu.
60 yıldır aynı ilkeyi sürdürüyoruz. Gazetecilikte ‘köpeğin insanı değil, insanın köpeği ısırması’ okurun daha çok ilgisini çeker. Bunu bilmemize karşın, çoğu kez dernek ve kurumlarımıza ilişkin, bazen rutin bir şekilde tekrarlanan haberleri yayımlamayı görev saydık. Çünkü bu haberlerin iletilmesi ve toplumla paylaşılması, Yahudi cemaatinin temel taşlarını oluşturan bu kuruluşlar açısından büyük önem taşımaktadır.
Kimi zaman bilinçli, kimi zaman ise hiçbir art niyet taşımaksızın - Ankara Feribot’unda meydana gelen üzücü kaza gibi-  gözden kaçırdığımız olaylar da oldu. Ancak tüm dernek ve kurumlara olduğu gibi, kişilere karşı da hep aynı eşit mesafeyi koruduk.
Şalom’un 5. yılının gazete lokalinde düzenlenen samimi bir törenle kutlandığını, 10. yıl dönümü vesilesiyle, Hahambaşı Rav Rafael Saban’ın,  Avram Leyon’a hitaben bir kutlama mesajı gönderdiğini arşivlerden okuyoruz.
Gazetenin 20. yılında okura seslenen Avram Leyon; ‘Gençlik Köşesi’nde yazan gençlerin sayısının gün be gün artmasının gelecek için umut vaat ettiğini dile getiriyor.
1978 yılında, Şalom’un 32. yıldönümünde, Gershon Ben- Ezra, cemaatin gazeteye ilgisizliğinden ve gazetenin varlığından rahatsız oluşundan yakınır. Yazar köşesinde şöyle der; “Yayın organımızın varlığından cemaatimiz endişelidir. Korku içindedir. Bunun da yegâne sebebi bazı gerçekler yazıldığında hakikatlerin su yüzüne çıkacağından korkmalarıdır.”
 Yapıcı eleştirilerin zarardan çok yarar sağlayacağı ve ancak bu sayede ‘çıtanın yükseltilebileceği’ inancını taşımamıza karşın bazı hassasiyetler ve uyumun korunması adına hep ölçülü davranmayı yeğledik. ‘Kirli çamaşırlar aile içinde yıkanmalı’ anlayışını benimsemedik, ancak her sorunu gözler önüne sermenin sakıncalarını da görmezden gelmedik. Bu nedenle elini taşın altına koymayanların kimi zaman ileri sürdükleri ‘Pembe gazete’ nitelemesini yadırgıyoruz.
1997 yılında Şalom’un 50. yıl etkinlikleri ‘ayırımcılık’ konulu uluslararası karikatür sergisiyle başladı. Etkinlikler kapsamında ‘Çağdaş Türk Yahudilerinin Kültür Değerleri’ temalı bir fotoğraf yarışması düzenlendi.
60.yılın etkinlikleri arasında da ‘Barış’ konulu bir fotoğraf yarışması yer alıyor. 200’ün üstünde fotoğrafın katılımı bizleri sevindirdi. Yarışmanın düzenlenmesinde büyük katkıları olan İdari Kurul Üyesi Rubi Asa’ya teşekkür etmek istiyorum.
Şalom hem ‘barış’, hem de İbranice dilinde ‘şalem’ kelimesi ile aynı kökten gelen ‘bütünlük’ anlamına gelir. Bu nedenle bir yandan barış mesajını iletmeye çalışırken toplum bireyleri arasındaki birliğin de devamını dileyelim.
Gazetede beş yıl “Bakış” adlı köşemde, yaklaşık on yıldır da İvo Molinas ile birlikle dönüşümlü olarak “Başyazı” yazdım. Demek ki bu 60 yıllık meşakkatli yolun sadece dörtte birine tanıklık etmişim. Bu bayrak yarışını yeni genç kuşaklara devretmek ve Şalom Gazetesi’nin daha nice yıllar yayın yaşamını sürdürdüğüne tanıklık etmek isterim .
7 Ekim Pazar günü Şalom’un 60. yıldönümünün mutluluğunu birlikte paylaşalım.