Bu hafta köşemde ne yazayım diye düşündükçe, aklıma yağan kardan başka hiçbir şey gelmiyor…
Karın o güzel, aheste aheste düşüşünden, tüm çevremizi bembeyaz bir örtüyle kapatışından…
Ardından Milli Eğitim’in ilk ve orta seviyedeki okulları tatil ilan etmesi, çocukların evde kalmalarından… Mutfağın olağandan fazla çalışmasından, odalardan mutfağa doğru artan trafikten…
Daha sonra sokaklarda harıl harıl çalışan belediye araçlarının tuzlama girişimlerinden… Yolu açmaya çalışan araçların alt kısma doğru grileşen karları, yol kenarında park eden arabaları yerlerinden çıkamayacak hale gelene kadar kenarlara atma çabalarından…
Yayalara yol açmak için kaldırımdaki karları yollara atan, mağaza personelleri veya belediye işçilerinden…
Vıcık vıcık sokaklara bastıkça satıcının “ bunlar kara dayanıklı” dediği botların gerçekte erimemiş kara dayanıklı olduğundan… ve ayağımın ıslanmasından..
Havanın birkaç derece artmasıyla daha da eriyecek olan karların, normalden çok daha uzun süre yerde çamur deryası olarak kalacağından…
Büyük çabalardan sonra yerlerinden çıktıktan sonra doğal olarak artacak trafikten ve su kayağı yaparcasına hızla geçerken etrafa sıçratacakları çamurdan…
Sokak aralarından bir kaldırımdan diğerine geçerken yapılan uzun atmalardan… Buzlanmış yerlere basıp kayarak, komik duruma düşenlerden…
Hayalet sokakmışçasına hiç tuzlanmayan, bir çok sokağa yetecek kadardan daha fazla tuz atılan ara sokaklardan…
Kar topu oynayan çocuklardan… Artık sadece ilkokul kitaplarında kalan dedelerin ninelerin soba başında torunlara öykü anlattığı resimlerden…
Üstleri pırıltılı serpilmiş kar manzaralı çocukluğumuzun yılbaşı tebrik kartpostallardan…
Babamın sadece kar yağdığından yaptığı beyazpeynir çorbasından.. Annemin tüm uyarılarına rağmen gizlice kar yediğim çocukluğumdan…
Çevremizde gittikçe azalan parkların büründüğü romantik görüntüden… Karda yürüyen sevgililerin bıraktığı ayak izlerinden…
Arabaların çıkamayışını fırsat sayarak naylon torba ile yokuş aşağı kayanlardan…
Zar zor bulduğum taksinin evimin yönüne gitmek istememesinden…
Geçen sene soğuk günler için aldığım kazağı her köşesini aradığım evde bulamadığımdan başka hiçbir şey gelmiyor aklıma…