Yakup ALMELEK
Birkaç gün önce bir Şalom okuruna rastladım yolda. Ayaküstü biraz sohbet ettik. Bir noktaya işaret etti. “İş’te Kahkaha başlıklı yazında mizahtan bahsettin ancak hiç örnek vermedin’’ dedi.
Haklıydı okurumuz.
Doğru söze ne denir? Ne denebilir ki! Doğru söz denir.
İş’te Kahkaha dört sayfalık bir bülten Üç ayda bir Alper Almelek tarafından çıkartılıyor. Salt iş hayatı ile ilgili anekdot, fıkra, karikatür ve biraz da Mizahi düşündürücü sözler. Bu sözlerde ırk yok, din yok, seks yok, açık saçık tabirler ve küfür de yok. (Alfa Yayınevi tarafından bir kitap haline de getirildi)
Birazcık değişiklik için İş’te Kahkaha’nın dışına çıkalım.
Mizah mı bu aşağıdaki?
Diyelim ki bir tanışı beş çayına eve davet ettiniz. Misafiriniz ikram ettiğiniz nefis meyveli pastayı yerken eşiniz sabahleyin pişirdiği kapuskanın lezzetini anlata anlata bitiremiyor. Ve siz bir tabağa koyduğunuz bir porsiyonluk kapuskayı leziz! tadını kaçırmasın diye konuğunuza sunuyorsunuz.
Şimdi o ne yapsın! Lahanadan yapılan kapuska ile meyveden yapılan pasta bir arada gider mi? Nasıl bir davranışa girsin?
Konukluğun şiarıdır. Başa gelen çekilir, konuk umduğunu değil bulduğunu yer, diyerek sineye mi çeksin kapuskayı?
Bu davranış mizahi öğeler taşır mı? Bir tiyatro oyununda böyle bir sahne mizahi öğeler içerebilir ve konuğun davranışı gülmelere yol açabilir.
Yorum ve karar sizlerin...
Şimdi de biraz İş’te Kahkaha’ya dönelim.
İnsan beyni harika bir organ. Sabahleyin uyanır uyanmaz çalışmaya başlıyor ve işe gelinceye kadar hiç durmuyor.
Ne demek oluyor bu! Demek ki, şaka yollu bakarsak, işimizin kapısından girdikten sonra beynimiz duruyor. Öyle ise işle ilgili kararları işin dışında vermek daha yerinde olacak… Belki de uyandıktan sonra yatağımızda veya yürüyüş yaparken. Beynimizin cıvıl cıvıl olduğu bir ortamda…
Konuyu ustalarına bırakarak başka bir dala konalım.
İş’te Kahkaha’dan değişik bir alıntı:
Eğer iki kişi bir iş üzerinde hep aynı fikirdeyseler, o zaman birine ihtiyaç yoktur. İkisi de sürekli zıt fikirdeyseler, o zaman ikisine de ihtiyaç yoktur.
Dünyanın her yerinde politik partilere uygulanabilecek bir hipotez olabilir bu. Önerdiği öğe: siyasi partilerin bazı konularda aynı istikamete bakmaları lazım geldiği de olabilir. Aynı şey ticari ortaklıklarda da ideal sayılabilir.
Şimdi de acıklı bir sonuç:
Reklâmın çabuk sonuçlar getirdiğine şüphe yok. Daha dün güvenlik görevlisi için ilan vermiştik. Aynı gece soyulduk.
Ya buna ne dersiniz?
İyi bir sekreter dikte etme, klavye kullanma ve kahve yapmaktan çok daha fazlasını yapmalıdır. Aynı zamanda patronun işin başında olduğu illüzyonunu da yaratmak zorundadır.
