Ligin son haftalarına girerken, çok ilginç gelişmeler yaşanıyor. Belki de tarihe geçebilecek ya da şimdiye kadar bilinenleri bir kenara koyup bilgilerimizi tekrar gözden geçirmemizi sağlayacak gelişmeler.
Başarılı bir futbol takımı için ilk önce ; kariyerli mümkünse eski futbolculardan, disiplinlii bir teknik direktör takımın başına getirilir..Onun doğrultusunda transferler gerçekleştirilir.Bu herkes tarafından kabul edilmiş ortak başarı formülüdür.
Trabzonspor'un üst üste üç kez, Fenerbahçe’nin 103.golle, Beşiktaş’ın da namağlup şampiyon olması gibi ligimizde tarihe geçen istatistiklerin bir başkası da Galatasaraylı futbolcular tarafından gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Teknik direktörsüz şampiyonluk.
Karl-Heinz Feldkamp’ın takımdan ayrılması ile Galatasaray futbol takımı bambaşka bir hal aldı. Takımın bugünkü durumu gemide isyan çıkarıp kaptanı denize atan tayfalara benziyor. Peki ya gemi fırtınaya yakalanırsa, kriz anında takımı kim kurtaracak işte orası belli değil. Bunun yanında İki haftadır sahadaki inanılmaz dayanışma ve kendi kendilerini motive etmeleriyle, takımın üzerindeki ölü toprak alınmış gibi. Galatasaray’ın teknik direktörsüz gemisi başarılı bir şekilde limana varacak mı bilemiyoruz fakat sadece son iki haftada oynanan futbol ve takım içi dayanışma bile geçen haftalardan çok farklı.
Bu teknik direktörsüz galibiyetlerin devamı ile birlikte teknik direktörlerin takım üzerindeki etkileri bazıları tarafından bir kez daha sorgulanabilir hale geldi.
Ve herkesin aklında teknik direktör başarı için tek yol olmayabileceğini gösteren bir örnek oluşturdu.
Galatasaray’ın yöntemi son üç haftaya girmiş bir takım için geçerli bir formül olarak kabul edilebilir. Fakat bir takım oluşturmak ve uzun dönem de başarı elde edebilmek için tecrübeli ve futbola hakim bir teknik direktör vazgeçilmezdir. Kriz anlarında takımın sorumluluğunu yükünü alacak liderlere ihtiyaç vardır. Bunun gözden kaçmaması gerekir.
Geçmişten birçok örnek de iyi kurgulanmış bir taktik ve tecrübeli bir teknik direktör ile kaldırmış nice kupalar bulabilirsiniz. Turkcell Süper ligi de buna karşı örneklerini çıkarmaya devam ediyor. İlk önce teknik direktörden sonra göreve getirilen Bülent Uygun ve Sivasspor’un başarıları. Şimdi de teknik direktörü ile yollarını ayıran Galatasaray’ın galibiyetleri.
Galatasaray başarılı olabilir mi ? Sorunun cevabı, uygun rüzgâr ve hava koşulları ile karşılaşırsa, fırtınaya yakalanmazsa mümkün olabileceğini gösteriyor. Futbolun sürprizlere açık olması, önceden tahmin edilemez olması ve herkes tarafından kabul edilen doğruların kesin doğrular olarak kabul edilememesi, işte bu yüzden Galatasaray’ın veya Sivasspor’un ligin sonunda başarılı olması, hem bu sezonun tarihe geçmesini sağlayacak, hem de futbolun sürprizlere açık olduğunu bir kez daha ispatlayacak.