Zeka üzerine sohbet

Pisikolojide, zekanın değişik tanımları var. Toprağı bol olsun Ankara Kolejinde hocamız Şeyma Katoğlu zekayı “Kişinin yeni ve beklenmeyen durumlara en iyi ve faydalı şekilde uyum gösterme yeteneği” olarak tarif ederdi. Örnek de verirdi:

Köşe Yazısı
4 Haziran 2008 Çarşamba

Yakup ALMELEK


Aynı köyde doğup büyümüş, aynı ilkokuldan mezun, başka hiçbir beldeyi görmemiş iki kişiyi İstanbul’un en işlek bir caddesine getirip bırakın ve caddenin karşı tarafına geçmelerini, isteyin. Biri şaşkınlık içerisinde köyünde yaptığı gibi yürüyecek ve karşı kaldırıma ulaşmaya çalışacaktır. Belki de bir trafik karmaşasına sebep olacaktır. Diğeri ise düşünecektir başka insanlar ne yapıyorlar, lambalara bakarak kırmızı ışıkta neden duruyorlar ve yeşil ışıkta geçiyorlar.? 

Başka insanların ne yaptıkları endişesi zeka seviyesinin gelişmekte olduğunun kanıtıdır.

Atatürk’ün zekâ üstünlüğü onunla ilgili her anının çarpıcı özelliklerinden biridir.

Yabancı Devlet yöneticilerinin de Atatürk’ün konuğu olduğu Çankaya’daki bir yemekte hizmet gören bir er her halde heyecandan olacak yemek tabağını Ata’nın kucağına döker. Er şaşırır, ne yapacağını bilemez. Masadakiler Atatürk’ün kızıp eri azarlayacağını tahmin ederken Ata gülümser ve “Ben Türk askerine her şeyi öğrettim ancak uşaklığı asla öğretemedim’’ der.   

İkici Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü “Benim bütün başarım, rakiplerimin yaptıkları hataları tekrarlamamak olmuştur”  dermiş.

Geçmişi irdelemek geleceğin mihenk taşlarındandır. Bir zeka nişanesidir. Pek çok başarının ışıldayan yıldızıdır.

Zeka sınırlarla ayrılıyor. Örneğin: Düşük, orta ve yüksek. Ancak bir  sınırdan diğerine geçilemeyeceği de iddia edilen bulgular arasında. Diğer bir ifade ile örneğin orta zekaya sahip olan bir kimse öğreti ve eğitim ile yüksek zekanın hududuna kadar gelebiliyor ancak hududu geçemiyor.  

Düşükten ortaya veya ortadan yüksek zeka seviyesine ulaşılamıyor. Her kişi doğuştan hangi seviyede ise orada kalıyor. Bir üst kademeye adım atmak maalesef yok.

Maalesef diyorum ancak doğrusu da bu olmalı. Bir düşünelim kademeler arasında dolaşım olursa dünyamız ola ki yüksek zekâlılardan geçilemez olur ki bu da sıhhatli bir gelişim sayılmaz.

Zeka ölçülebiliyor. Ölçü birimi IQ.İngilizcesi Intelligence Quotient. Okullarda yapılan zeka testlerinde bir rakama geliniyor. Bu rakam kronolojik yaşa bölünür ve çıkan rakam 100 ile çarpılırsa o kişinin zeka yaşı tespit edilmiş olur.

Kronolojik yaş nüfus kâğıtlarımızdaki yaştır.

Zekâ testleri nedir: Öğrenme soyutlama ve yeni veya beklenmedik durumlara uyumu belirten test..

Ortalama zekâ yaşı yüz kabul edilirse 70 zekâdaki geriliği, 130 ise ileriliği yansıtır.

IQ su yüksek olan her kişinin yaşamdaki başarı çizgisi aynı paralelde gidemiyor. Sosyal durumlar da bunda çok etken. Her test gibi zekâ testinin de sıhhati tartışılabilinir. Testi alanın o anlardaki ruhsal durumunun yanıtlara etkisi gibi, yazımı yarı trajik yarı komik bir fıkra ile bitireyim.

Bütün zekâlar pazarda satışa arz edilmiş. Herkes gidip kendisininkini satın almış. Çünkü herkes kendisininkinin 130 larda olduğundan o kadar eminmiş ki…