Bugünlerde İsrail’de en çok kullanılan iki sözcük var: “Ekonomik Güvence”…
Bu sözcüklerden sürekli söz edilmesinin nedeni; halkın endişe içinde olması. Kişiler güçlükle biriktirdikleri paranın geleceğinden emin değil. En büyük bankaların en sağlam hesaplarında teslim ettikleri varlıkları, en az % 10 oranında yok oldu. Bu kriz kimileri için de gerçek bir darbe oldu.
Demek ki büyük çaplı bir ekonomik krizde servetler yok olabiliyor. Krizin bir-iki yıl süreceğinden endişe eden vatandaş, devletin anlayış göstermesi ve “ekonomik güvence” vermesi konusunda baskı yapıyor. Halkın baskısı o denli hissedildi ki maliye bakanlığı konu ile ilgili bir plan hazırlamak zorunda kaldı. Bakanlık plan yaptıysa da “ekonomik güvence”nin İsrail ekonomisini batırmasından endişe ediyor.
Yorumcular “ekonomik güvence” planının tutarsız ve açık yönleri olduğu görüşünü paylaşıyorlar. Görünüyor ki, planı hazırlayanlar, herkesin bu plana dahil olmaması için ellerinden geleni yapmışlar.
Kadima Partili Maliye Bakanı Roni Bar-On, önümüzdeki seçimlere girecek. Bu nedenle bu planı hazırlamak zorunda kaldı.
Mümkün olduğu kadar az sayıda kişinin yararlanması hedeflenerek hazırlanan plana göz atıldığında, geçen ay içindeki kayıpların dahil edilmediği fark ediliyor. Söz konusu plan gelecekteki olası kayıplara bir önlem sunuyor. Plandan yararlanacak kişilerin 60 yaş sınırını geçmiş olmaları, mal varlıklarının toplamda 250 bin doları( 1 milyon şekeli) geçmemesi gerekiyor.
“Teşekkür ederim ama almamayım…”
Yararlanacak kişi geliri ve mal varlığı hakkında tüm gerçekleri maliye bakanlığına beyan etmek zorunda. Bu kişileri caydırıcı bir önlem olabilir. Kişiye %90 oranında güvence veren plan, ayrıca devlet sigortasını emekli olmadan almamış olmayı da şart koşuyor. İsrail’in en yetkin ekonomistlerinden sayılan Plotzker, plan hakkındaki görüşlerini şöyle dile getiriyor: “ Teşekkür ederim ama almamayım…”
Plan bu şekliyle Knesset’in onayını almayacak. İşçi Konfederasyonu Histadrut’un da 14 milyarlık bir planı var. Netahyahu da 20 milyarlık bir plan hazırladı. Önümüzdeki günlerde maliye bakanlığı ve Histadrut’un planları arasında bir uzlaşmaya varılmaya çalışılacak.
Yazımı kaleme aldığım Salı günkü gazetelerde Obama’nın Chicago’daki konuşmasına ve yeni seçtiği mali danışmanlarından övgüyle söz ediliyor. ABD’li maliye uzmanları : bu kriz ABD’de başladı ve burada bitecek…” diyorlar. Ne zaman biteceği yönünde hiç kimse fikir beyan edemez. İsrail borsası bu iyimser açıklamalardan sonra bu Salı sabahı yükselişe geçti.
Ama yine aynı gazetelerde yer alan haberlerde, ülkedeki iş piyasasının huzursuz olduğunu görüyoruz. HighTech şirketleri önümüzdeki haftalarda yedi bin kişiyi işten çıkaracak. Böylece ülkede toplam işsiz sayısı 193bine yükselecek. Genel olarak İsrailli ekonomistler : “ tam dibe vurmadan yükselme olmayacak” diyorlar. Basının çizdiği kötümser tabloya bakılırsa, önümüzdeki günlerde 35 bin kişi daha işten çıkarılabilir. Şekel’in değer kaybetmesi üzerine sanayiciler hükümete başvurarak, bir takım önlemler alınmasını önerdiler.
Son dakika
İsrail hükümeti ekonomiyi canlandırmak üzere hazırladığı planı yürürlüğe soktu. Plan gereğince 11 milyar şekel ekonomiyi canlandırmak ve güvenceler vermek üzere kullanılacak. Borsa buna olumlu tepki gösterdi, hisseler önemli oranda arttı. Uzmanlar bu planın olumlu etkiler yapabileceği konusunda birleşiyorlar. Önümüzdeki günlerde, bu değişimin etkisini daha belirgin şekilde göreceğiz…
İsrail- Hamas ateşkesi
Bilindiği gibi İsrail- Hamas arasındaki ateşkes anlaşması üç hafta daha yürürlükte olacak. Hamas’ın büyük bir tünel açması üzerine, İsrail’in başlattığı operasyon ateşkese fiilen son verdi. Hamas roket saldırılarını yenileyince, İsrail Gazze’yi abluka altına almak zorunda kaldı. Bundan da Gazze’deki siviller zarar gördü…
Nihayet, son günlerde durum düzeldi. Hamas roket saldırılarına son verdi ve diğer örgütlere de baskı uygulayarak İsrail’e yönelik saldırılara engel oldu. İsrail de ablukayı hafifletti ve durum normale döndü. Savunma Bakanı Ehud Barak’ın ufak tefek bazı roket saldırılarını önemsememesi, sağcı bazı milletvekillerinin eleştirilerine neden oldu. Gazze’ye karşı bir operasyona girilmesini isteyen sağcı milletvekillerine Barak: “ Gazze’ye yönelik askeri bir operasyon sorunları çözümlemez. Böyle bir operasyonla Gilad Şalit’in evine dönmesini sağlayamayız. Hamas tehdidine karşı anlık bir çözüm yok” dedi. Bu konuşmada Barak, oldukça endişe verici açıklamalarda bulundu. Son savaştan beri Hizbullah’ın roket sayılarını %300 arttırdığını ve uzun menzilli 42 bin adet rokete sahip olduğunu söyledi.
Barak Lübnan hükümetini uyararak: “ Lübnan’dan İsrail’e karşı girişilecek her Hizbullah saldırısına sert cevap verilecek ve Lübnan da bundan zarar görecek” dedi.