İsrail’de herhalde hiç kimse, 2008 yılını hasretle anmayacak. Yılın son aylarında ekonomik krizin ilk belirtileri etkilerini göstermeye başladı ve herkes 2009’un ilk aylarını endişeyle bekliyor…
Geleceğe yönelik iyimser olan tek kesim; Likud üyeleri ve seçmenleri. Çünkü bu son aylarda Netanyahu’nun 2009’da şubat ayında zafer kazanacağını garanti gibi görüyorlar. Daha önceki genel seçimlerde Rehovot kentinde alınan seçim sonuçları, İsrail’in genelindeki seçim sonuçlarına adeta bir ayna oldu. Buna dayanarak İsrail’in TV2 kanalı Rehovot’ta pilot bir seçim yaptı ve sonucu Likud’un umutları doğrultusunda çıktı. Pilot seçime göre Likud Rehovot’ta 39 milletvekili çıkarttı.
Doğal olarak seçim sonuçları Likud için bu denli iyi olmasa da 34-35 milletvekili çıkartabileceği yönünde. Ama hemen hemen herkes en az otuz milletvekili ile koalisyonun en büyük ortağı olabileceğine ve sağlam bir koalisyon oluşturabileceğine inanıyor. Zaten Netanyahu’nun da amacı mümkün olduğu kadar geniş bir hükümet kurmak.
Netanyahu, İsrail’de ekonomik sorunlardan sonra İsrail- Filistin sorununun ikinci derecede önem taşıdığının bilincinde. Ancak Obama’nın Ortadoğu uzmanı Kurtzer ile Netanyahu’nun bölge hakkındaki fikirleri uyuşmuyor. Bu nedenle bir uzlaşmaya varmak hiç de kolay olmayacak ve taraflardan biri ödün vermek zorunda kalacak.
Eğer Obama, ülkesinde dört milyon kişiye iş olanakları yaratabilirse, İsrail- Filistin sorununu da çözümleyebilir.
Türkiye’nin barıştaki rolü
Türkiye’nin, İsrail -Suriye sorunundaki arabuluculuk rolü giderek önem kazanıyor. Hafta başında Gazze’deki Hamas lideri Haniye, Başbakan Erdoğan’ı arayarak, Ankara’yı ziyaret etmekte olan Olmert’i ikna etmesi için rica bulundu. Haniyeh :“İsrail Gazze’ye saldırmasın, biz ateşkesi sürdürmeye çalışacağız” mesajını verdi.
İsrail Devlet Radyosu’nun baş muhabiri; “Türkiye kritik durumlarda müspet bir rol oynayabilir” yorumunu yaptı. Olmert de yaptığı açıklamada bu günlerin önemli bir zaman dilimi olduğunu, fırsatın kaçırılması durumunda başarısız olunabileceğini söyledi. Olmert Suriye barışı konusunda destek görmüyor. Oysa onun fikirlerini paylaşan bir ekibe sahip olmalıydı. Suriye Devlet Başkanı hafta başında yaptığı açıklamada, bu fırsatın kaçırılmaması gerektiğini, İsrail ile doğrudan barış görüşmelerine hazır olduğunu söyledi. Ama belli ki, Suriye için barış Golan’ın boşaltılmasıyla gerçekleşir.
Şubat seçimlerinden sonra iktidar, Netanyahu başkanlığındaki Likud’un oluşturacağı bir koalisyonun eline geçecek. Netanyahu ise gayet açık bir şekilde: “ İsrail’in güvenliği Golan’a bağlı. Golan, İsrail’de kalmalı ve kalacaktır” dedi. Bu nedenle Olmert’in Ankara ziyaretinden olumlu bir sonuç çıkamayabilir ve bu ziyaret bir veda ziyareti niteliğinde kalabilir.
İsrail genel seçimlerinden sonra, Türkiye-İsrail arasındaki dostluk ilişkileri kuşkusuz devam edecek. Erdoğan ile Olmert arasında süregelen dostluk ilişkisi, acaba Erdoğan ile Netanyahu arasında da devam edecek mi?
Mübarek-Livni görüşmesi
İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni Perşembe günü, Mısır Devlet Başkanı Mübarek ile görüşecek. Görüşmelerin gündemini Hamas ile imzalanacak yeni bir ateşkes anlaşması oluşturacak. Bazı yorumculara göre Mübarek’in Savunma Bakanı Barak’ı değil de, Tzipi Livni’yi davet etmesi, Mısır Devlet Başkanı’nın Livni’yi başbakan olarak görmek istemesinden kaynaklanıyor.
Yılbaşı ve kriz
Ekonomik kriz tüm dünyada olduğu gibi İsrail’ de vurdu. Buna rağmen 20 bin İsrailli yılsonu indirimlerinden yararlanmak ve gezmek için yurtdışına çıkacak. Bu rakam geçen seneyle karşılaştırıldığında bir düşüş görülüyor.