Gündem çoğumuz için Galatasaray-Beşiktaş maçı, hakem hataları, Merkez Hakem Kurulu kararları, federasyon tartışmaları ekseninde sığ bir şekilde devam ededururken, futbol Misak-ı Milli sınırları dışında daha derinlemesine ele alınmakta... Fair-play kontenjanından bir takım daha UEFA Kupası’na dahil edilmekteymiş, UEFA Kupası gelecek sezon isim ve format değiştirecekmiş, Euro 2008’de kenar toplardan gelen ortalardan kaç gol atılmış, 2012 Avrupa Şampiyonası’na evsahipliği yapacak Ukrayna’nın bu hakkı elinden alınabilecekmiş, 2010 Dünya Kupası’nı düzenleyecek Güney Afrika turnuva öncesinde mali zorluklar yaşıyormuş; bunlar pek önemli mevzular değil. Velhasıl dünyada futbolun bir numaralı patronu olan FIFA’nın başkanı Sepp Blatter’in uzun zamandır ısrarla savunarak uygulamaya sokmak istediği bir öneriyi bu yazıda sizlerle paylaşmak istedim. Bir gün yumurta gelip kapıya dayandığında aklımızın bir köşesinde bir fikir bulunsun diye “futbol mundial” tadında bir yazı yazmaya niyetlendim, şifa niyetine...
FIFA Başkanı Blatter, Mayıs ayından bu yana yabancı sınırlaması olmayan liglerde 6 yerli+5 yabancı oyuncu kuralının devreye sokulmasını öneriyor. Buna karşı çıkanlara da “Etrafınızdaki taraftarlara şu üç-beş soruyu sorun” diyor: “Güçlü bir milli takıma sahip misiniz? Ulusal takımlarınızdaki oyuncular liginizin üst düzey kulüplerinde top koşturuyorlar mı? Altyapıdan çıkan genç oyuncularınız yetiştikleri ilk kulüpte forma şansı bulabiliyorlar mı? Yine altyapıdan çıkan bu oyuncuların ilk profesyonel sözleşmelerini kendi kulüpleriyle imzalamasını daha doğru bulmuyor musunuz?”... Soruları peş peşe soran Sepp Blatter, ardından da şöyle diyor: “Eğer tüm bu sorulara cevabınız evet ise siz de benim gibi 6+5 kuralının yürürlüğe girmesini destekliyorsunuz”...
Tamam, bu belki bizim yerel ligimizle doğrudan ilintili bir konu değil çünkü halihazırda Süper Lig’de 6+2 yabancı kuralı devrede. Fakat kıta futboluna baktığımızda az evvel bahsettiğimiz sınırlamanın getirilebilecek olması büyük sıkıntılara mahal verebilir. Zira birçok Avrupa Birliği ülkesi liglerinde oyuncular eğer AB pasaportu taşımaktalarsa orada yabancı futbolcu muamelesi görmüyorlar. Yani, Real Madrid forması giyen Hollandalı bir oyuncu -mesela Arjen Robben- o ligde yabancı oyuncu olarak değerlendirilmiyor. Ancak orada da kıta dışından gelen oyunculara bir sınırlama konulmuş durumda; “AB vatandaşı olmayan futbolcuların en fazla üçü aynı anda sahada olabilir” denilmekte... Bu kural birçok ülkede buna benzer bir şekilde uygulanmakta. İngiltere’de ise AB vatandaşlığı hakkı korunmakla birlikte, kıta dışından gelen oyuncular için ayrı bir strateji güdülmekte... Orada herhangi bir yabancı sınırlaması yok lakin AB ülkesi dışından Premier Lig’e transfer olacak bir oyuncunun ülke milli takımının son iki yılda oynadığı karşılaşmaların yüzde 75’inde forma giymesi şartı koşuluyor... Bu şart da haliyle lige kaliteli milli takım oyuncularının gelmesine neden oluyor.
Tam bu noktada, teorik hususlara bir ara verip 22 yıldır Manchester United’ın teknik direktörlüğünü yapmasına öykündüğümüz tecrübe timsali teknik adam Alex Ferguson’un 6+5 yabancı sınırlaması ile ilgili görüşlerini aktaralım: “Bu öneriyi destekliyorum. Bence liglerde kesinlikle yabancı sınırlaması olmalı. Bu şekilde hem akademiden çıkan genç oyuncuların önü daha kolay açılır hem de yerli futbolcuların forma şansı bulma olasılığı kuvvetlenmiş olur. Bu sayede ulusal takımlar şimdikinden daha kuvvetli takımlar olarak karşımıza çıkar.”
Avrupa futbolunun patronu Michel Platini ise her ne kadar 6+5’e karşı çıkanlar arasında yer alsa da aslında o da Blatter’in önerisini önemsemiyor değil. Ancak uygulanabilirliği çok zor diyor: “Futbolcuların Avrupa ülkeleri içerisinde özgürce hareket etmesini engellemek Avrupa Birliği istihdam yasalarına ters düşmektedir. Bu yüzden böyle bir sınırlama uygulamaya konulamaz.” (Futbolcular, Avrupa yasalarına göre bir işçidirler ve diğer meslek gruplarındaki işçilerin sahip olduğu tüm hak ve özgürlüklere sahiptirler)
Gelelim, ucundan da olsa bizi ilgilendiren kısma... Her ne kadar ligimizde 6+2 yabancı kuralı geçerli olsa da, çok yakın bir zamanda yukarıda anlatmaya çalıştığım konuyu tartışmaya başlayacağız. Zira, İspanya’nın Villarreal takımında forma giyen milli oyuncumuz Nihat Kahveci La Liga’da AB vatandaşı olarak forma giyiyor, hem de Türkiye Avrupa Birliği’ne girmeden... Nihat, Türkiye’nin AB’ye girmeye aday bir ülke olduğu savından hareketle yaklaşık iki yıl önce bu yönde açtığı davayı kazanmış ve AB pasaportu taşımaya hak kazanmıştı. Aristo’nun kulağını çınlatıp, düz mantıktan hareketle şu soruyu soralım o zaman: “Güiza, Josico, Meira, Baros ve bunun gibi AB vatandaşı olan oyuncular ‘Nihat Kahveci’ vakasından hareketle mahkemeye başvursalar Süper Lig’de yerli oyuncu statüsüne sahip olabilirler mi? Olurlarsa ligimizde uygulanan 6+2 yabancı kuralına ne olur?..”
Buyrun!.. Gündemimizle en alakasız konu bile bir şekilde bize nasıl “dokunarak” teğet geçiyor, şaşmamak elde değil!..