Dünya ekonomisinin yarısına sahip olan petrol zenginleri paralarını nereye harcıyorlar acaba? Merak alanlarından biri futbol. Arzu ederseniz gündeme de hafifçe dokunarak ufak bir inceleme yapalım.
İngiltere Premier Ligi, dünyanın en çok izlenen, en ilgi çekici, en güçlü, en hızlı ve güzel futbol oynan ligi kabul edilir. Bu ligde oynayan futbolcular da, ligdeki kulüpler de çok ciddi bütçelere sahip kulüplerdir. Her birinin çok sistematik ve organize altyapı, tesis ve yönetim şekilleri vardır. Birçok lig dünyada sadece kendi ülkelerinde yayımlanırken, Premier Lig yüzlerce ülkede izlenmektedir. Peki bütün bunları neden anlattım?
Geçenlerde yine bu ligden bir takım olan Manchester City’i, Şeyh Mansoor Bin Zayed 200 milyon pounda satın aldı. Bunlar çok yüksek rakamlar olmasına rağmen petrol kaynaklarına sahip Doğu ülkelerinden bazıları için çok da düşünülecek miktarlar değil. Dünyanın en ünlü ve formda oyuncularını astronomik ücretlere transfer eden bu kulüp (Son olarak Kaka’ya 150 milyon euro teklif edildiği konuşuluyor), lige yeni bir heyecan vermeye şimdiden başladı.
Fakat şu günlerde yaşanan son yılların en ciddi krizi, Şeyh Mansoor gibileri pek düşündürmüyor olsa gerek. Zira artık bir “Business” olarak adlandırılan futbola (yani kendilerine tekrar para olarak dönebilecek olan futbola) 150 milyon euroyu gözünü kırpmadan veren ve futbol dünyasını sarsan zihniyetin savaş bölgesine yardım için topladığı bağış bu rakamın 50’de biri bile değil… Yaklaşık 5 milyon dolar...