İsrailliler için bu hafta en önemli haber ABD’li Profesörün Kudüs ve Tel Aviv’deki konferanslarında yaptığı açıklama idi. Zira Prof Antony Cordesman Pentagon’da önemli görevlerde bulunmuş ve ülkesinin stratejisi hakkında güvenilir kişilerden biri. Prof. Cordesman’ın açıklamasına göre ABD Genel Kurmay Başkanı Amiral Michael Mullen, geçtiğimiz hafta İsrail ziyareti sırasında İsrail Genel Kurmay Başkanı Gabi Aşkenazi’ye : “ABD, İran’ a karşı bir askeri müdahale yapmanıza izin vermiyor. Başkan Bush dahil, tüm ABD yönetimi adına bu gerçeği size aktarıyorum” dedi.
Prof. Cordesman’a göre ABD’nin İran’a yönelik bir planı var. ancak şimdilik diplomasi yolunu tercih ediliyor. ABD’nin askeri güçlerinin Irak ve Afganistan’da bulunması bu kararın alınmasında en önemli etken.
Profesöre göre ABD yönetiminin bu konuda tutumunu değiştirmesi ancak seçimlerden sonra iktidara gelecek olan yeni yönetimin kararları doğrultusunda olacak.
İsrail- Suriye görüşmeleri
Haaretz Gazetesi’nin haberine göre, Türkiye İsrail ile doğrudan görüşmelere başlaması için Suriye’yi ikna etmeye çalışıyor. Türk diplomatlar, şimdiye kadar yapılan temasların faydalı olduğunu, ancak ilerleme sağlanabilmesi için İsrailli ve Suriyeli diplomatların bir araya gelerek yüz yüze konuşmaları gerektiğini savunuyorlar.
Ancak Beşar Esad Le Figaro Gazetesi’ne verdiği röportajda, anlaşmaya varılabilmesi için Washington’da yeni yönetimin iktidara gelmesi gerekiyor.
Bir İsrailli diplomat ise Haaretz Gazetesi’ne verdiği demeçte, Türkiye’nin arabuluculuk rolünü Fransa’ya kaptırmaktan endişe ettiğini belirtti. Diplomat, “Arabuluculuk konusunda Fransa ile Türkiye arasında ciddi bir rekabet söz konusu. Bu nedenle Türkiye, süreçte ilerleme sağlayarak yerini sağlamlaştırmak istiyor,” sözlerine yer verdi.
Haaretz, konuyla ilgili olarak şunları ilave etti. Esad ve Olmert, Paris’te birbirleriyle konuşmayacaklar, el sıkışmayacaklar. Ama aynı masada birbirlerinin karşısında oturacaklar. Çünkü delegelerin oturum şekli alfabetik sıraya göre olacak ve bu sıraya göre birbirlerinin karşısına gelecekler.
Esir takası
İsrail- Hizbullah arasına esir takası başlangıç aşamasında. Öncelikle Hizbullah, uzun yıllardır izi bulunamayan İsrailli asker Ron Arad hakkında bir rapor sunacak. İsrail tarafı ilk Lübnan Savaşı sırasında dört İranlı diplomatın izlerinin yok olmasına ilişkin bir rapor hazırlayacak.
İran, diplomatların Falanjistler tarafından tutuklandığını ve halen gönderildikleri İsrail’de bulunduklarını iddia ediyor. İsrail ise,diplomatların Falanjistler tarafından tutuklandığını onaylıyor. Ancak akabinde yine Falanjistler tarafından öldürüldüklerini belirtiyor.
Hizbullah’ın raporu Ron Arad hakkında bilgiler içeriyor ve İsrailli askerin öldüğünü teyit ediyor. Ancak öldüğü hakkında kesin deliller getirmiyor. Alman arabulucunun yetersiz bulduğu rapor, bazı ilaveler yapılmak üzere Hizbullah’a verildi. Bu günlerde daha kapsamlı bir rapor bekleniyor.
Söz konusu raporlardan sonra esir takasına başlanacak. Hizbullah kaçırdığı iki İsrailli ihtiyat askerini Ehud Goldwasser ve Eldad Regev’i iade edecek. Ancak bu iki askerin hayatta olup olmadıklarına yönelik bir açıklama getirmiyor. Askerlerin kaçırıldıkları zaman yaralı oldukları ve bu nedenden öldükleri tahmin ediliyor. İsrail tarafı ise üç Hizbullah militanı ile 29 yıl önce Nahariya’da bir aileyi katlettikten sonra bir polisi öldüren Lübnanlı terörist Samir Kuntar’ı iade edecek. Böylece Hizbullah naaş gönderirken, karşılığında üç esir ve gerçek bir katili geri alacak. Kuntar tarafından öldürülen polisin ailesi, Yargıtay’a müracaat ederek bu katilin serbest bırakılmasına engel olunmasını talep etti. Ailenin bu talebi karşılanamayacak gibi görünüyor. Kaçırılan iki ihtiyat askerinin aileleri ise çocuklarının naaşları da olsa ülkeye geri verilmesini istiyorlar. Oysa Kuntar serbest bırakılmadan bunun gerçekleşmesi olanaksız. İsrail ayrıca Lübnan’a İsrail’de gömülmüş olan yaklaşık 200 naaşı iade edecek.
Hamas’ın elinde tutuklu bulunan Gilad Şalit konusunda görüşmeler Mısır aracılığıyla devam ediyor. Anlaşmaya varmak zor görülüyor. Hamas, aralarında sivil İsraillileri öldürmüş teröristlerin de bulunduğu 450 kişinin serbest bırakılmasını talep ediyor. İsrail, başlangıçta buna karşı çıkmıştı. Şimdi daha esnek görünse de 450 sayısından çok uzak.
Hamas- İsrail ateşkesi sağlanmasına rağmen diğer örgütler hemen hemen her gün roket saldırılarını devam ettiriyorlar. İsrail misilleme olarak, kısa süreli de olsa Gazze’ye ambargo uygulamakta. Her şeye rağmen üç haftalık ateşkesin şimdilik başarılı olduğunu ve Gazze civarında ikamet edenlerin yaşamını kolaylaştırdığını söyleyebiliriz.
Kudüs’te terör
Uzun bir aradan sonra geçtiğimiz hafta Kudüs yine bir terör saldırısına hedef oldu. Kudüslü Filistinli bir buldozer sürücüsü aracıyla üç İsrailliyi öldürdü, birkaçının da yaraladı. Birkaç dakika içinde buldozer sürücüsü, polis tarafından öldürüldü. Geçmişine bakıldığında bu kişinin bir süre Yahudi bir kadınla evli ve bir çocuğu olduğunu görülüyor. Bundan birkaç ay önce yine Kudüslü bir Filistinli, sekiz yeşiva öğrencisini katletmişti. İsrail misilleme olarak terör girişimlerinde bulunan kişilerin evlerinin yıkılması kararını almıştı.
Bu gün Doğu Kudüs’te 250 bin Filistinli yaşıyor. Kudüs’ün Yahudi halkı için tehlike oluşturan bu bireysel terör girişimlerini önlemek üzere bu soruna barış görüşmeleri kapsamında çözüm bulunması gerekiyor.