İsrail önemli gelişmelerle dolu bir hafta geçirdi bu hafta bunların üstünde duracağız. Geçen Cuma İsrail Başbakanı Ehud Olmert’e karşı yeni bir soruşturma açıldı. Emniyet güçlerine göre Olmert, kendisi ve ailesi için ucuz seyahat etme yöntemini bulmuştu. Olmert, Kudüs Belediye Başkanı ve Ticaret Bakanı olduğu dönemlerde sık sık bazı kuruluşlar tarafından yurt dışına gönderiliyor veya davet ediliyordu. Uçak biletlerini de Rişon Lezion kentinde bulunan Rişon Tours seyahat acentesinden alıyordu. Yurt dışı seyahatlerinde Olmert, Weizman Enstitüsü ve Lemaan Ahayal adlı sivil toplum örgütü hakkında konferanslar veriyor ve bu örgütler yararına maddi kaynak sağlıyordu. Rişon Tours ise her iki kuruluşa da fatura çıkartıyordu. Fazla ödenekler Olmert namına bir hesapta toplanıyordu. Ayrıca sık yolculuk yaptığı için uçuş millerinden de ailesi istifade ediyordu. Bu sistem ile 100. bin doların üstünde bilet hakkı toplanıyordu.
Seyahat acentesi sözcüsü bu konuda bir açıklama yapmadı. Ancak acentenin eski bir çalışanı, o dönemde bu sistemin sürekli yürürlükte olduğunu belirtti.
İsrail kamuoyunun tepkisi Olmert’in artık görevden çekilmesi gerektiği yönünde oldu. Oysa başbakan bir hata yaptığını kabul etmiyor.
Kanıtlara daha kolay ulaşılabileceği için bu soruşturmanın birkaç hafta içinde sonuçlanması bekleniyor. Bu son gelişmeden önce başbakan Olmert’in 28 Eylül’de Kadima Partisi başkanlığına yeniden adaylığını koyacağı olasılığı vardı. Bu soruşturma nedeniyle aday olmayacağı düşülüyor.
İsrail Başsavcısı Meni Mazuz yaptığı bir açıklamada,: “ Knesset üyeleri, benden başbakanı iktidardan uzaklaştırmamı istemekle hata ediyorlar. Bu benim görevim değil. Partilerin, Knesset üyelerinin ve kamuoyunun görevidir” dedi.
Erdoğan taraflarla görüştü
Koltuğunu bırakmak istemeyen Olmert’in Paris’te Beşar Esad’ın elini sıkmak bir yana, Şam’a bile gitmeye hazır olduğu söyleniyordu. Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan, Başer Esad ve Olmert arasında arabuluculuk yapma kararını aldı. Yarım saat süren görüşmede Olmert’in Erdoğan’a: ABD seçimlerinden sonra yeni bir yönetimin kurulmasını beklemenin büyük zaman kaybına yol açacağını, yeni hükümetin Ortadoğu gerçeğini anlayıncaya kadar da bir süre daha zaman kaybı yaşanacağını, bu nedenle Esad ile yüz yüze konuşmaları gerektiğini söylediği tahmin ediliyor. Ancak Erdoğan ile 45 dakikalık görüşme sonrasında Esad tutumunu değiştirmedi Erdoğan’ın İsrail’de takdirle karşılanan tüm gayretleri boşa gitti.
Esad’ın Batıya yaklaşma girişimi
İsrailli yorumcular “Olmert’in konumu daha sağlam olsaydı Esad’ın tutumu değişir miydi?” sorusuna yanıt arıyorlar. Paris’te İsrail basın mensuplarına konuşan Suriyeli bir yetkili : “ Bu denli zayıflayan bir siyaset adamına Suriye niye taviz versin” şeklinde bir açıklama yaptı. Haaretz gazetesi, Esad’ın Paris’teki tutumunu mantıklı buluyor ve şöyle yazıyor: “ Suriye, Olmert hükümeti ile konuşmanın mümkün olduğunu ancak anlaşmaya varmanın olanaklı olmadığını anladı. Çünkü mevcut hükümetin yeterince güçlü olmadığının ve geçici olduğunun bilincindeler. Suriye’nin artık Batıya yaklaşmayı hedefleyen sağlam bir politikası var. İsrail ile barış görüşmelerinin sürdürülmesi de bu amaca hizmet edecek. Batıya yaklaşmanın diğer bir yolu ise; Lübnan’da bir Ulusal Birlik Hükümetinin kurulması ve Lübnan’da bir Suriye elçiliğinin açılması. Şimdi Batının, Suriye’ye bakış açısı değişti. Hatta gelecekte Suriye’nin Batı ile İran arasında arabulucu rolü üstleneceği düşünülüyor. Batının Suriye’ye karşı olumlu yöndeki yaklaşımını İsrail göz ardı etmemeli.”
Olmert Paris’te: “ İsrail ile Filistinliler hiçbir zaman barışa bu kadar yakın olmadı” açıklamasını yaptı. Bunun anlamı: “Bu aşamaya varan bir hükümeti devirmeyin”dir. Ancak yaptığım araştırmalar, gerçeğin başbakanın ifadesine pek uymadığını ortaya koyuyor. İsrail Filistinlilerin hala üzerlerinde hak talep ettikleri topraklardan pay istiyor; Kudüs’te halen büyük sorunlar var; 100 bin Filistinlinin geri dönüş hakkından söz ediliyor; İsrail ise beş yıl içinde sadece beş bin mülteciyi kabul etmeye razı görünüyor. Eskiye oranla bir farklılık olsa da, tüm bu sorunlar gerçek bir barıştan ne denli uzak olduğumuzu gösteriyor.
Dengesiz takas
Olmert hükümeti bu Salı günü 29 yıl önce Nahariya’da bir aileyi katleden Samir Kuntar ile dört Hizbullah militanına karşılık iki ihtiyat askerinin naaşlarını almaya karar verdi. Daha dengeli bir takas sağlanması için Hizbullah kayıp Pilot Ron Arad hakkında bir rapor vereceğini vaat etmişti. Bu raporun Arad hakkında ayrıntılı bilgi içereceği umulmaktaydı. Ancak rapor, İsrail’de büyük düş kırıklığına neden oldu. Zira rapor yeni bilgi içermiyor, ilişikte Ron Arad’ın eski fotoğrafları ve günlüğünden bazı bölümler yer alıyordu.
Mossad ve Şin Bet ileri gelenleri : “Düşmanlarımız esir aldıkları İsraillilerin hayatta kalmalarına özen göstermeyecekler” gerekçesiyle İsrail’in Hizbullah ile yaptığı anlaşmaya karşı çıktılar. Karşı çıkmalarının sebebi; İsrail’in ölü bedenler için de aynı fiyatı ödemeye razı olması. Knesset’te üç bakan bu görüşe destek verdi. Goldwasser ve Regev’in ailelerinin baskısıyla, hükümet büyük çoğunlukla anlaşmayı mecburen kabul edecek. Hizbullah’ın resmen ölü olduklarını açıklamadığı için aileler hala bir umut taşıyorlar.
İsrail için Ron Arad konusu kapanmış değil, gerçeği öğrenmek için araştırma çalışmamalarını sürdürecek.
Ancak Hamas’ın elinde tutkulu bulunan İsrail askeri Gilad Şalit sorunu hala gündemde. Ailesi hükümeti şiddetle eleştiriyor oğullarının serbest bırakılması için gerekli girişimlerde bulunulmadığını ileri sürüyor, oğullarının Ron Arad’ın akıbetine uğramasından korkuyor. Hamas, Şalit karşılığında yüzlerce tutuklunun serbest bırakılmasını şart koşuyor.