Yakın dünya tarihine baktığımızda olimpiyatlar en güzel festivallerden biri olmuştur. Nihayet 2008 Olimpiyatları Çin’de Cuma günü başlıyor. Her iki yılda bir -yaz ve kış olimpiyatları- düzenlenen oyunlar muhteşem bir şölen ile başlayacak ve aynı güzellikte bir tören ile bitirilecek.
Bu yıl da sportif başarıların yanı sıra doping skandalları gündeme gelecek. Dünya rekorları, ikincilikler, üçüncülükler, milli marşlar hepsi yine bir güzel bir coşku içerisinde yaşanacak ve dünya, Avrupa Şampiyonası’nda olduğu gibi bütün sorunlarını kısa süreliğine rafa kaldıracak.
Ne yazık ki rafa kaldırılacak en önemli konulardan biri Darfur’daki soykırım olacak. Bugüne kadar iki yüz bin kişiden fazla öldürülmüş ve 2.5 milyon kişi ise evlerinden olmuştur. Sudan’ın Darfur bölgesinde iç savaş büyürken ilginç bir şekilde Sudan ekonomisi büyümekte. Dünyada iç savaş yaşayıp ekonomik olarak büyüyen bir ülke daha olduğunu zannetmiyorum.
Sudan ekonomisinin büyümesindeki en büyük etken ise Çin. Çin Sudan’dan petrol ithal ederek bölgenin ”kalkındırmasına” yardımcı oluyor. Tabi Sudan’ın petrol üretimindeki artışı da bundan kaynaklanıyor. Bu gelirin bir kısmı ise Çin’den silah alımında kullanıyor. Bu silahlar Sudan Ordusu’ndan destek alan Janjaweedlere verilerek bölgede Darfur’da terör estiriliyor.
Çin’e sormak gerekirse bölgede başka devlet mi kalmadı petrol satın alacak? Bu yakınlığın yüz binlerce insana mal olduğunu herkes görüyor. Çin iki ülke arasındaki ipleri koparabilse belki sorun çözülmeyecek ama etnik temizlik yavaşlatılır ve uluslararası çözüm için daha fazla zaman kazanılabilir.
Olimpiyat Oyunları’na bu yıl Sudan’dan sekiz sporcu katılması bekleniyor. Esas merak ettiğim hemen hemen bütün dünya liderlerinin bulunacağı açılış töreninde Sudan Devlet Başkanı Ömer al-Bashir’in bulunup bulunmayacağı. Geçtiğimiz ay Uluslararası Ağır Ceza Mahkemesi (ICC) Bashir’in soykırım suçundan tutuklanıp yargılanmasına karar verdi. Bundan önce ise Bashir tutuklanma kararı çıkması durumunda kendisinin teslim olacağını söylemişti. Şu ana kadar teslim olmadı ancak Olimpiyat Oyunları açılısına katılırsa da tutuklanması söz konusu olamaz çünkü Çin ICC üyesi değil.
Ortada, her yerde aranan ancak tüm dünya liderlerinin arasında bulunup tutuklanamayan bir sanık olmuş olacak.Böyle bir durumda Olimpiyat Oyunları tam bir rezaletle başlamış olacak.
Bir diğer sorun ise Çin’in insan haklarını en fazla ihlal eden ülkelerden biri olması. Kendi insanlarıyla barışık olmayan bir ülkenin dünya barışını sembolize eden bir organizasyon düzenlemesi büyük bir ikilem.
Bir taraftan gösteriler, kutlamalar “dünya barışı” için devam edecek öteki taraftan kendi vatandaşlarına işkence.
Bir soru da İsrail’e. Soykırım’ı en taze yaşamış milletlerin bir tanesi olan Yahudiler nasıl olur da bu olimpiyatlara katılıyor anlamış değilim. Bu yıl kırkın üzerinde İsrailli sporcu katılmakta. ABD’de bulunan Yahudi kuruluşları dahi bu olimpiyatları protesto etti.
1972 Münih Olimpiyatları sırasında tüm sporcularını terör saldırısı sonucu kaybeden İsrail, Almanya’yı kınayıp herkesi oyunların geri kalanını boykot etmeye çağırmıştı. Ancak bu kez Çin’in çok sayıda insanın ölümünden sorumlu olması, İsrail’i oyunları boykot etmeye niye teşvik etmiyor?
Umarım bundan sonra Uluslararası Olimpiyat Komitesi oyunları düzenleme hakkını “Dünya Barışı” mesajını verebilecek ve karakterini gösterebilecek ülkelere verir.
İyi seyirler!