ABD’de Barak Obama, Demokrat Parti’nin başkan adayı olarak açıklanırken Rusya Federasyonu eski Devlet Başkanı, şimdiki Başbakanı ve fiili lideri Viladimir Putin Gürcistan’da olanları bambaşka bir şekide yorumladı:
ABD’de Barak Obama, Demokrat Parti’nin başkan adayı olarak açıklanırken Rusya Federasyonu eski Devlet Başkanı, şimdiki Başbakanı ve fiili lideri Viladimir Putin Gürcistan’da olanları bambaşka bir şekide yorumladı:
Putin tüm olup bitenlerin arkasında Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerinin olduğunu ve aslında olanların Cumhuriyetçi parti komplosu olduğunu iddia etti. Aslında pek de akıl dışı değil.
Malum Cumhuriyetçi Parti geçtiğimiz üç seçimden ikisini (bir başkanlık ve bir kongre seçimini) ABD halkına anlattıkları global terör, teröre karşı savaş safsatalarıyla, kısaca halkı baskı ve korku altında tutrak kazandı. Son Senato ve Temsilciler meclisi seçimlerinde ağır bir hezimete uğramaları hiç şüphesiz Cumhuriyetçileri yeni çıkışlara itti.
Global terör ve El-Kaide’ye artık prim vermeyen, İran ile savaşı pek de istemeyen ABD halkına eski bir hikayeyi ısıtıp vermekten başka bir çare yok gibi geliyor.
Rusya’nın harekatından sonra hemen ‘’ soğuk savaş geri mi geliyor’’ sorusu akıllara işlenmeye başladı.
Cumhuriyetçi Parti Başkan adayı McCain operasyonun hemen ardından yaptığı açıklamada dünyanın senelerce ‘Hürriyet’ ve ‘Tiran’ rejimi arasında savaştığını belirtti. Gerçi özgürlükçü olduğu iddia edilse de insanlara çoğu kez umuttan fazlasının verilmediği bir dünya ne kadar özgürlükçü sayılabilir o da farklı bir soru. Veya McCaine’in özgürlük olarak adlandırdığı insanların daha lüks arabalar kullanma ve/ veya hamburger yeme, dünyanın geri kalanını göz ardı ederek çılgınca tüketme özgürlüğü müdür? Basın yoluyla, yalan yanlış bilgilerle manipüle edilen bir halk ne kadar özgür sayılabilir diye neden kimse sormaz ki?
McCain bu çıkışyla seçilmesi halinde Bush politikalarını devam ettireceğini teyit etmiş oldu.
ABD ve Cumhuriyetçiler ağırlıklı olarak ekonomik kaygılar sebebiyle Soğuk savaş özlemi içerisine girmiştir. Çin , Rusya ve Hindistan’ın ekonomilerinin hızlı şekilde büyümesi, hammaddelerin aşırı değerlenmesini ve ister istemez global enflasyon tehlikesini tetiklemiştir.
Yetmiş küsür yaşıyla Vietnam gazisi Senatör McCaine soğuk savaş dahil ‘eski dünyayı’ temsil etmektedir. Saçma sapan ve asılsız iddialarla dünyayı stres altında tutan, dünya kaynaklarını plansız ve fütursuzca tüketen, Kyoto Protokolünü bile reddeden dünya düzenini.
ABD’nin ve dünyanın artık ileriye dönük ve gerçekçi politikalara ihtiyacı vardır. Daha çevreci, tasarrufa yönelik uygulamlara ihtiyaç vardır. Soğuk savaşa dönmek bir seçenek değildir. Soğuk savaş tekrar başlarsa taraflar kim olacaktır? Artık rejimler arası bir çatışma söz konusu değildir. Olası bir soğuk savaşta Avrupa Rusya’ya, özellikle ürettiği malların önemli bir kısmını alan Rusya’ya ne kadar karşı durabilir?
Zenciliğine ve müslüman kökenlerine rağmen Barak Obama seçilebilirse ABD’nin ve Dünya’nın değişime olan ihtiyacındadır. En büyük endişe ise Cumhuriyetçilerin Obama’nın bu özelliklerini ön plana çıkararak Beyaz Saray’ı tekrar ele geçirmesidir.