Kamuoyu yoklamalarına göre Yahudilerin yüzde 60’ı Obama’ya oy vereceklerini söylerken Obama’nın hedefi en az yüzde 75’lere varabilmek.
Yahudi basın mensupları ile tele-konferans görüşmesi yapan Demokratların Başkan Adayı Yardımcısı Joe Biden yönetimini İsrail –Filistin görüşmelerini yavaşlatmakla beraber Iran, Hizbullah ve Hamas’a karşı üstünlük kuramamak ile suçladı. Biden bunun yani sıra ABD’nin İsrail’in kendi kendini yönetme hakkına saygı duymadığını belirtti. Bush Yönetimi, İsrail ile Suriye arasında olan barış görüşmelerine karşı çıktığını söyledi. Bunun yanı sıra Bush Yönetimi’nin İsrail’in İran’a karşı yapılması olası bir operasyona da karşı çıktığını belirtti.
Biden tele-konferans konuşmasında “İsraillilerin ne yapıp yapmaması gerektiğini söylemek bizim işimiz değil” dedi. Biden, İsrail demokrasisine inandığını ve doğru kararları doğru zamanda kendi çıkarlarına göre vereceğini dile getirdi.
Hem Biden tele-konferans görüşmesinde, hem de Cumhuriyetçiler kurultay konuşmaları sırasında dış politika konusunda karşı tarafı karalamaya çalışırken, iki tarafın ortak görüşü sorumsuz dış politika izlenmesi durumunda İsrail’in ve ABD’nin çıkarlarını tehlikeye atacağını yönünde.
Kamuoyu yoklamalarında Yahudilerin yüzde 60’ı Obama’ya oy vereceklerini söylerken Obama’nın hedefi Yahudi oylarında en az yüzde 75’lere varabilmek.
Demokratlar ve Cumhuriyetçiler İsrail politikalarında aralarında fark yaratmaya çalışırken çok başarılı olamıyorlar. Her iki taraf da İsrail’i hemen hemen kayıtsız şartsız desteklemekte. Şu ana kadar görülen en büyük fark İsrail’deki ABD Büyükelçiliğin Kudüs’e taşınması konusu. McCain, ABD Büyükelçiliği’nin Tel-Aviv’den Kudüs’e taşınmasını vaat ederken, Obama’nın kampanyası McCain’i yalancılıkla suçladı. Obama’nın heyeti, daha evvel ki başkanlardan Bill Clinton ve George Bush’un da adaylıkları sırasında ABD Büyükelçiliği’nin Kudüs’e taşınmasını vaat ettiklerini ancak başkan seçilmelerinden sonra bu yönde hiç bir girişimde bulunmadıklarının altını çizdi.
Aslını söylemek gerekirse araba ile bir saat 45 dakika mesafede bulunan iki şehirde büyükelçilik taşınsa ne olur taşınmasa ne olur. Muhtemelen acil bir durumda ABD Büyükelçisi helikopter ile zaten 20 dakikada Kudüs’te olur. Taşınma meselesi sadece simgesel ve bölgedeki hiçbir sorunu çözmez.
İki aday da Ortadoğu barışı için iki tarafın görüşmeler yolu ile sorunları çözeceğine inanıyorlar. Bush Yönetimi tarafları masaya oturtmak için isteksiz davrandığından McCain, tarafları görüşme masasına oturtmayı vaat etti. Obama ve McCain iki devletli çözümün yanında yer alırken iki adayda Hamas’ı izole etme ve Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmut Abbas’ı güçlendirme politikasını savunuyor.
İran konusunda ise iki aday arasında farklar bulunmakta. Obama, İran ile kayıtsız şartsız görüşmelere başlanmasını savunurken bu görüşü kendi partisi içinde bile ayrılıklara sebep oldu. McCain ise İran ile diplomatik girişimlerde bulunulmasına bile karşı olmasına rağmen Kongre’de görüşülen nükleer faaliyetlerin durdurulması için İran’a ekonomik ambargo uygulamasına karşı çıktı.
Bu sebepten dolayı Obama taraftarları McCain’i İran konusunda hiçbir şey yapmamak ile suçlamakta. Obama taraftarları McCain’i ne İran ile görüşmek ne de ona karşı bir yaptırım yapmak niyetinde olmadığını söylüyorlar.