Pesah’ın yedinci gününde, Mısır’dan fiziksel kurtuluşumuzun tamamlanışını işaretleyen olayı, Kızıldeniz’in yarılış mucizesini anarız. Mısır savaş arabalarının yakın takibi karşısında Bene-Yisrael Kızıldeniz’e girmişler ve Tanrı denizi kuru toprak haline getirip, iki taraftan sudan duvarlar oluşturarak onların geçişine olanak tanımıştır. deniz daha sonra onların peşlerinden gelen Mısır ordusunun üzerine kapanmış ve Bene-Yisrael Mısırlılar’dan tamamen kurtulmuşlardır.
Hahamlarımız, Kızıldeniz’in yarılışının, bir ulus olarak maneviyata olan yolculuğumuzun bir başka önemli aşamasını temsil ettiğini belirtirler. Tıpkı denizin sularının bir örtü görevi görerek altında kalan her şeyi gizlemesi gibi, maddi dünya da, varlığını borçlu olduğu Tanrısal manevi kuvveti gizler. Denizin kuru toprağa dönüşmnesi, evrenin Tanrı’dan ayrı olmadığını ve aksine, O’nun bir parçası olduğuna dair gizli gerçeğin gözler önüne serilişini simgeler.
Çoğunlukla, “Mısır’dan çıktıktan” - Sınırlamalarımızın ötesine geçip maneviyatta bir üst düzeye ulaştıktan - sonra, kaba bir uyanışı tecrübe ederiz. Evet; belki Mısır’ı terk etmisizdir; fakat Mısır henüz bizi terk etmiş değildir; hala içimizde bir yerlerdedir. Zira hayatı maddiyatçı dünyanın bir türevi olarak görme eğilimimiz sürmektedir. Bu açıdan, Tanrı’nın sabit mevcudiyetinin tam olarak farkında olana ve yaşantımızı “deniz yarılana” - kurtuluşumuz tamamlanana - kadar bu yönde etkilemeye çabalamamız gerekir.
Kaynak: Pesah Agadası
Türkçe çeviri ve açıklamalarıyla
Pesah Agadası ve Pesah El Kitabı
Hazırlayan: Moşe FARSİ - 2003