Kitaplarında kadını ve erkeği irdeleyen Psikolog yazar Esin Acıman, bu kez ŞALOM için zeki adam - aptal adam karşılaştırması yaptı...
Zeki adam, aslen sınırlı ve hareket özürlü adamdır. Çünkü zeki adam, düşünen adamdır. Ve düşünen adam, nerede kime ne söylemesi gerektiğini bilen, dolayısıyla kendi özgür iradesi ile kendini gerekirse kısıtlayan, iç dünyasını ve iç gerçeğini biteviye dizginleyen, hatta baskılayan, yaşadığı durum ve koşullara uygun davranma gereksinimini benimsemiş adamdır. Ancak beyninin dehlizlerinde dolaşan tilkiler, risk alarak ve cesaret göstererek, her şart ve durumda ille de ortaya çıkarılacaksa, zeki adam, bunun için de bir bedel ödeyen adamdır. Bu bedel, yalnızlıktır.
Oysa aptal adamın sınırları yoktur. Aptallık, kan, ter ve gözyaşı gerektirmez. Aptallık sadece aptallıktır ve onu beslemek, büyütmek, her daim canlı, işlevsel kılmak adına kişinin özel bir emek sarf etmesi gerekmez. Aptalın hareket özrü yoktur ve bunun esas nedeni aptal olduğunu bilmemesi, bu bağlamda kendini sevmesi ve doğruyu yaptığına inanmasıdır. Zeki adam, yaşamının beyin süreçlerinde, kendini sıkça didiklerken, kendini eleştirir, doğruyu bulmak ve doğruyu yaşatmak adına kendi ruhuna olmayacak güçlükte görevler yüklerken; aptal adam, yüreğinde rahatlık, dudağında bir ıslık, yatağına gevşek bir üslupta yatar ve çoktan uyur. Zeki adam, ona verilmemiş olan sorumlulukları bile sırtlanmaya hazırken; aptal adam, kendi sorumluluğunu başkasına yüklemiş olmanın hınzır keyfi ile kendini çoktan akıllı addetmiştir bile.
İnsanlar, zeki adamlara saygı duyar, ama onlardan bir o kadar da korkarlar. Sevgi ise, zeki adamın elde etmek için üzerinde çalışması gereken bir konudur. Sevgi içinde acıma da barındırır hafiften ve aptal adamlar bu nedenle kalabalıklar tarafından çok çabuk benimsenir ve kökü sığ da olsa, içi boş da olsa, genel anlamda çabucak sevilirler. Oysa zeki adam korkulandır çünkü düşünendir. Ve düşünce, en güçlü yok edicidir. Düşünce, bütün dengeleri alt üst edebilen, çokça kabul edilmiş tüm kurum ve kurumsal var oluşu toptan tehdit edebilen, alışkanlıkları ve onların verdiği huzuru darmadağın edebilen güce sahiptir.
Zeki adam, düşünen adamdır. Bu öylesi görkemli bir var oluş biçimi ve seçimidir ki, beyninin sıvısında, aynı konu veya yargının tam ters iki düşüncesi de aynı anda bulunabilir, elektrik akımlarının cızırtılı, yarı ıstıraplı gidiş gelişlerinde, bu iki düşünce birbirini sorgulayabilir ve düşünen zeki adam, sebep sonuç düzleminde, çözüm(ler)e ulaşabilir. Zeki adam, yorulan, terleyen ve bitendir. Aptal adam ise, aptallığın bencil mutluluğunda, yaşamsal hücrelerini sürekli yenileyendir.
Zekânın kısıtlayıcı ve yorucu, aptallığın ise sonsuz mutluluğa endeksli oluşu aslen çok basit bir nedenle açıklanabilir. Zeki adam, her aldığı kararda ve attığı her adımda bir aptallık ararken, aptal adam aynı durumlarda kendini çok zeki sanandır.
Esin ACIMAN Kimdir? Esin Acıman 1959’da İstanbul’da doğdu. Robert College’den Türk Dili ve Edebiyatı/Halide Edip Adıvar ödülüyle mezun oldu ve yüksek öğrenimine Boğaziçi Üniversite’sinde devam etti. Psikoloji Lisans, Eğitim Lisans ve Klinik Psikoloji Yüksek Lisans derecelerini aldıktan sonra yurt dışında eğitim konulu mesleki workshop’lara katıldı. Çeşitli hastanelerde ve kendi kliniğinde psikolog/terapist ola¬rak çalıştı; okullarda rehber danışman ve müdür olarak görev yaptı. Yazarın, “Kadın Doğmak, Kadın Olmak” ve “Erkek Doğmak, Adam Olmak” isimli yayınlanmış iki kitabı bulunuyor.