Yakup ALMELEK
Yirmi yılı aşkın olmalı. Teksasta bir matbaa fuarına şirketten bir arkadaşla gitmiştik. Amerikalıların baskı makinaları konusundaki gelişmelerini merak ediyordum. Avrupalılarla aralarında kıyasıya bir rekabetin sürdügünü okuyordum.
Fuarın kapalı olduğu bir saatte alışveriş merkezlerinden birini dolaşırken tekstil bölümünde dikkatimi çeken bir t-shirt gördüm. Çok beğenmiştim / fiyatına kıyıp satın aldım. Otelde zevkle tekrar incelerken, gözlerden ırak saklanmağa çalısıyor hissini veren küçücük ancak oldukça şirin bir etiket gözüme ilişti / Türk Malı TM
Hayran kalmıştım. Bir şirket Türkiye’den neredeyse dünyanın öbür ucuna sınai bir ürününü sunuyordu / O akşam güzel bir rastlantıya da tanık oldum / Tarkan’ın birkaç şarkısını dinledik otelin hoparlöründen.
Düşüncelerim konu ile ilgili dans etmeğe başlamıştı. Leyla Gencer ile İdil Biret bütün dünyaya yayılmışlardı zaten. Sanatçılar küremizi küçültüyorlardı artık.
Not; Bugün de Fazıl Say her yönde koşuyor.
Edebiyat alanında Yaşar Kemal ve Orhan Pamuk’un yapıtları ile Amerika’nın pek çok kitabevinde merhabalaşmak mümkün.
Bir resim sergisini izlemiştim Burhan Doğançay’ın New York’un ünlü Soho semtindeki galerisinde / görsel sanatlar da ülkenin dışına taşmak istidadındaydı demek ki
Göz bebeklerimizden başka bir tanesi Tiyatro’ya gelince.
Sanatçılarımız. Yönetmenlerimiz değerli ürünlerini Amerikadaki Türk topluluğuna zaman zaman Türkçe olarak sergiliyorlar. Bu çok muhim ve kesinlikle sürdürülmesi gerekir.
Ancak bunun yanısıra tiyatromuzu da yeni dünyaya tanıtmamız faydadan uzak değil.
Birkaç örnek:
Haldun Taner’in çok sevilen eseri Keşanlı Ali Destanı toprakları bol olsun Nüvit Özdoğru ve Amerıkalı eşi tarafından İngilizceye kazandırıldı / Nüvit Bey vermişti bana tercümeyi. Bu oyun layıkıyla yorumlanırsa büyük beğeni alır.
Necati Cumalı’nın Yaralı Geyik’i
Refik Erduran’ın Cengiz Han’ın Bisikleti
Çetin Altan’ın Tahtaravalli’si
Tuncer Cücenoğlu’nun Kadıncıkları
İlgi göreceklerine inandığım oyunlardan sadece bir kaçı’ bu yazıyı yazarken aklıma gelen ilk örnekler / Araştırılırsa daha neler bulunur!
Amerika Birleşik Devletleri 250 milyonu aşan nufusu ile kazandıgını harcayan ve yenilik peşinde koşan dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri /
Bu pazarda Türkiye hem sanayi ve ticari hem de sanatsal ürünleriyle yer almalı ve diğer ülkelerle de rekabet edebilecek düzeye gelebilmelidir /
Bu çok zor mudur? Hemen yanıtlayayım. Evet çok zordur/ Ancak dünyamızda “kolaydır” deyebilecegimiz ne kaldı ki?
Yazımı ingilizce bir atasözü ile bitireyim.
“When there is a wish’ there is a way” - “Arzu varsa yol bulunur.”